Engin Polat ve Dilan Polat'ın da aralarında olduğu şüphelilerin, "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet"le suçlandığı dosyada soruşturman devam ediyor.

Dilan Polat ve Engin Polat çifti hakkında yürütülen soruşturma kapsamında avukatları Hüseyin Kaya, konuyla ilgili Dijital Gaste'ye demeç verdi.  Kaya, soruşturmanın sadece gazetecilerin ve medya mensuplarının değil, teologların, sosyologların ve siyaset bilimcilerin de dikkate alması gereken bir konu olduğunu belirtti. Ayrıca, ülkemizde soruşturma süreçlerinin genellikle aceleye getirildiğini ve göz ardı edildiğini ifade eden Kaya, sürecin sağlıklı işletilmesi için medya ve yargının sağduyulu davranması gerektiğini vurguladı.

Kaya, daha önce anlatmadığı bir bilgiyi Dijital Gaste okuyucuları ile paylaşarak Dilan Polat'ın görüşme esnasında üzülüp ağladığı anları anlatttı. Polat'ın kendisine "Abi ver elini öpeyim hiç olmazsa" dediğini, elini öptükten sonra ise "Ne olur elini silme de eşime de benim öptüğüm yerden elini öptür" dediğini aktardı. Olay karşısında duygulandığını belirten Kaya, "Benim mübarek elim eşler arasında, birbirini sevenler arasında çok önemli bir şeye sebep oluyor, buluşmaya sebep oluyor." ifadelerimi kullandı.

Kredi kartı limitini düşürenlere kötü haber Kredi kartı limitini düşürenlere kötü haber

Dosya hakkında bilgi veren Kaya, soruşturmanın gizlilik kararı sebebiyle detaylarına tam olarak erişilemediğini söyleyerek, "Bir an evvel dosyanın delillerinin toplanıp insanların, şüphelilerin daha fazla tutuklu kalmaması için gizlilik kararının kaldırılmasını ve iddianame hazırlanmasını bekliyoruz" dedi.

Avukat Kaya ayrıca, sürecin yönetiliş biçmini eleştirerek "Özellikle benim de avukatlığını yaptığım Dilan ve Engin Polat davasıyla başlayan ve son birkaç günde hemen hemen bütün önemli fenomenleri kapsayan suç işlemek, finansal hukuksuzluklar yapmak ve buna benzer suçlamalar nedeniyle sürdürülen art arda soruşturmalar söz konusudur. Maalesef ülkemizde bir mesele hurra mantığı ile yürütülür. İşin sosyal psikolojik, felsefi, siyasi tarafı çok fazla dikkate alınmaz. Toplum sosyolojisi ve reel politika açısından nasıl neticelerin doğacağı soruşturmaların akibetinin ne olacağı değil. Günü kurtarmak ve bir salgına katılmak gibi değerlendirilir. Ben her konuda olduğu gibi bu konuları da tam teşekkürlü tefekkürlü edip basiret etmediğimiz, işin tam anlamıyla farkında olmadığımız bir sürecin yürütüldüğünü düşünüyorum. Sadece gazetecilerin ve medya mensuplarının konuştuğu bir konu olmaktan çok, teologların, sosyologların, siyaset bilimcilerin de dikkat etmesi gereken bir konu" ifadelerimi kullandı. Dijital Gaste'ye açıklamada bulunan Kaya şunları söyledi:

"Hem Medyayı Hem Yargıyı Sağ Duyulu Olmaya Davet Ediyorum"

"Evrensel adalet, soruşturma yöntemleri ve ceza usul yasamızda bulunan ilkelerin çoğunlukla acaleye getirilip gözardı edildiğini ifade eden Kaya, genel olarak soruşturmalarda, şüphelilere üzerinde orantısız baskı oluşturulmasını eleştirerek "İnsanların, şüphelilerin ifadelerinin alınması, arama kararları, el koyma kararları, isnat edilen suç ve suça karşı yaptırımlar, serbest yargılanılma imkanı varken tutuklanmalar, uğradıkları ya da uğrattıkları zarar karşısında bütün mallarının ellerinden alınması veya tedbir konulması, biir suç nedeniyle anayasamızda neredeyse bütün diğer haklardan mahrum olacakmış gibi şüpheliler üzerinde bir baskı uyandırılması her zamanki sorunlarımızdan burda da bunu görüyorum sürecin sağlıklı işletilmesi için hem medyayı hem yargıyı sağ duyulu davranmaya davet ediyorum." 

Önce Danışman Avukat Oldu, Şimdi Dava Avukatı

Dilan Polat davasındaki sürecin nasıl geliştiğini ve süreçteki düşünceleri, dosyaya dahili Dijital Gaste'ye anlatan Kaya "Bana bu dosyanın ve kişilerin avukatları tecrübem nedeniyle strateji üretme noktasında danışman avukatlık teklifinde bulundular. Birkaç defa gelip-gittiler bende esas itibariyle hem yaşım nedeniyle hem de şartlar nedeniyle bu şekilde bir dahil olmam söz konusu olmuştu. Avukat kardeşlerimize bilgi ve strateji üretiyordum. Bazı metinlerle ilgili incelemeler yapıyordum, metinleri hem hukuka hem de mevcut olayın koordinatlarına uygun değerlendirmeler yapıyordum fakat soruşturmanın geldiği seyir nedeniyle avukat olarak görev yapmanın gerekliliğine istişare ederek inandık benim olaya dahil olmam bu şekilde gerçekleşti. Şimdi ise soruşturmanın iddia edilen dosyanın gizliliği nedeniyle MASAK'ın olaya bakışı, hazırlamış olduğu rapor ve diğer tüm değerlendirilmesi gereken delil bilgilerle birlikte somut olarak dosyayla ilgili çalışmak durumundayım ve esas itibariyle de şu an bütün bu hazırlıkları yapıyoruz." dedi.

"Henüz Ciddi Bir Delil ve Emareye Ulaşılmış Değil"

Davada, büyük oranda delillerin toplandığını söyleyen Kaya, tüm şüphelilerin ifadesinin alındığını, arama kararları, el koyma kararları MASAK'la olan yazışma, vergi dairesinin incelenmesi, işlenmiş suçların neler olduğu, kimlerin nasıl suç işlediği, diğer iddia edilen suçların gerçekleşip gerçekleşmediği gibi bir sürecin yaşandığını belirtti. Kaya gelinen nokta için  "Büyük oranla vergi usul kanununa muhalefet suçundan şu an itibari ile bahsedebiliyoruz ama başkaca suçlamalara ilişkin hukuki tecrübemizle söylüyoruz henüz ciddi bir delil ve emareye ulaşılmış değil bir an evvel dosyanın delillerinin toplanıp insanların, şüphelilerin daha fazla tutuklu kalmaması için gizlilik kararının kaldırılmasını ve iddianame hazırlanmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Fenomenlerle İlgili Dosyalar Birbirine Bağlı mı?

Kamuoyunda oluşturulan, tüm fenomenlere ilişkin soruşturmaların birbirine bağlı olduğu yargısını eleştiren Kaya "Maalesef kamuoyunda böyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Herkes bilir  ki bir soruşturma numarası verilmiş ve iddia edilen şüphelilere sorulan sorular işin bağlamı ve  etrafı koordinatları zemini gösteriyor ki bizimle ilgili dosya bağımsız olarak sadece bizimle ilgilidir. Diğer dosyaların bizimle bir ilgisi fiili ve irtibatı olmadığı için hepsi kendi zaviyesinden ayrı soruşturma dosyalarıdır. Böyle bir algı bu gibi işlerde yaşadığımız önceki süreçlerde ne kadar büyük mağduriyetlere sebep oldu. İddia edilen çokca suçların oluşmadığı soruşturmalar ve kovuşturmalar sonucunda insanlar neredeyse sokağa çıkamaz halde suçlandılar ve fakat kimileri beraat etti kimileri de iddia edilen suçların onda biri olmayacak derecede cezalar aldı. Bu toplum barışı açısından, hukukun uygulanması açısından, hukuki güvenlik ve adaletin tecelli açısından doğru şeyler değildir." sözlerini kaydetti.

"Yerel Seçimlerde İktidar, Fenomenler Olayından Aleyhte Etkilenecek"


Esas itibariyle bu tür soruşturmaların bir de sosyolojik tarafı, siyaseti tarafı olduğunu ifade eden Kaya, soruşturulan fenomenlerin takipçi kitlesine dikkat çekerek sürecin iktidarının aleyhine işleyeceği vurgusunda bulundu. "Varoluşun kurallarından biri bir şeyin tek bir sebebi ve tek bir sonucu yoktur. Varoluşta olaylar yaşam içerisinde birden fazla sebebin birleşmesiyle ve sonuç itibariyle birden çok sonuca sebep olurlar. Hemen hemen vakaların çoğunun sosyolojik, psikolojik ve siyasi nedenleri olur ve vakalar neticelendiğinde görürürüz ki; sadece hukuki, sadece siyasi, sosyal, psikolojik değil bir bütün bir sorun ve birçok sebep ilişkisiyle hadiseler başlar biter ve etkilerini öyle sürdürürler. Bu olaylarda da ciddi anlamda sosyoloji anlatabileceğimiz sosyolojik durumlar yakalayacağımız, siyasete dair sebepler ve sonuçlar var. " diyen Kaya sözlerine "Özellikle somutlaştırıp fenomenlerle ilgili şeyler söylersek; Bunların yüz binlerce insanın takipçisi olduğunu, beğenileri olduğunu, aralarında oluşmuş sanal bir ilişki de olsa, sanal karakter kimlikler ve sanal kahramanlıklar üzerinden bir ilişki geliştirdiği ve birbirlerine bağlılıklarının oluştu. Birliklerini takip edip örnek aldıklarınu düşünürsek bu işin fenomenlere karşı yapılan bu soruşturmaların takipçileri milyonları bulan takipçileri üzerinde de hem sosyolojik, hem siyasi kaanatler kararlar oluşacak." şeklinde devam etti.

Kaya konuya ilişkin "Anladığım kadarıyla bu son hadisede son 20 yıldır siyasette belirleyici olan iktidarın yaşama biçiminde oluşan bir sosyolojinin milyonlarca takipçisi bulunan bu fenomenlerin, takipçilerinin fenomenlere yapılan herhangi bir yanlış, herhangi bir girişim nedeniyle siyasette tercihlerini değiştirebileceklerini düşünüyorum. Ayrıca bakarsanız davasını takip ettiğim müvekkillerin yapmış olduğu iş yeri açılışlarında siyasi liderle dışında nereydeyse o kadar kalabalığı toplayamayacak kadar on on iki bin civarından açılışlar yaptığını düşünürsek. Söylediklerimin temellendirileceğini düşünüyorum. Ayrıca özellikle Dilan ve Engin Polat'ın takipçilerinin büyük oranda şimdiki iktidara oy veren giyim, yaşam hayata bakış tarzları itibariyle kişilerden oluştuğu dikkatlerden kaçmamalı. Kanaatimce bu operasyonlarda medyanın saldırıları ve yanlış haberleri, kasıtlı haberleri, soruşturmanında tamamen CMK üzerinden evrensel soruşturma usullerine, insan hak ve ödevlerine, anayasaya uygun hareket edilmeme ihtimaline binaen yerel seçimin bu fenomenler olayından etkileneceği, bu etkilerinde iktidar aleyhine gelişeceği izlenimindeyim." sözlerini kaydetti.

"Yüz İnsanın Sekseni Haksız Yere Soruşturuluyor"

"Maalesef ki ülkemizde ayrım yapmadan söylüyorum tamamen objektif bir hukukçu olarak söylemek istiyorum ki soruşturmaların yürütülmesinde ortaya çıkan tantana, mahkemenin kararı da ise tamamen dağ fare doğurdu mantığıyla hareket edilmektedir. Maalesef ülkemizde adalet hem geciktirilerek uygulanmakta tecellisi zorlaştırılmakta ve soruşturma açılan kişilerin neredeyse yüzde altmış dördü beraat etmekte cezalar geri kalan oranda ise itiraz ve temin sonrasında savcılık soruşturmasına muhattap olan her yüz vatandaşımızın neredeyse on veya on beşi cezalandırılmakta bu on- on beşinde cezası iddianeme bulunan suçların neredeyse dörtte biri kadar olmakta. O zaman şunu söyleyebiliriz ki her yüz insanın neredeyse yetmişi sekseni  haksız yere soruşturulmakta bu konulara artık daha hassas davranılmak ve dikkat etmemiz gerekmektedir."

"Muhalif Medya Siyaset Stratejisi Yürütüyor"

Konuya ilişkin medyanın tutumunu değerlendiren Avukat Kaya, "Aslında fenomenler üzerinden söyleyeyim medyanın bir kısmının bu işlere gözlerini kapadığını tespit ediyoruz. Özellikle daha önceki kategorileştirmede söylediğimiz muhalif medyanın çok ciddi bir sosyolojik, siyaset sosyolojisi stratejisi yürüttüğünü diğer medyanın bu işe sessiz ve sadık kaldığını düşünüyorum. Özellikle bağımsız sayabileceğimiz kamu yararına çalıştığına dair çokca örnekleri bulunan sizin gazetenizinde bu işe gecikmeli davrandığını düşünüyorum fakat her ne kadar geç olsa da güç olmasın diyelim göstermiş olduğunuz ilgi nedeniyle teşekkür ederim." sözlerini kaydetti.

Kaya son olarak konuya bakışını "Ben ortada bir toplumsal savrulma, dijital çağın, internet çağının, dördüncü sanayi devriminin çok hızlı gelişmelerin son 30 yılda çağlar açarak kapandığını düşünüyorum. İnsanlık hiç bu kadar hızlı bir değişimin içerisinde olmamıştı. Fakat şimdi yaşadığımız için farkında olmadığımız büyük dönüşüm ve değişimler insanlığın buna adaptasyonunu zorlaştırmakta ve peşinde koşmaktadır. İnsanların öğreticilere, yol göstericilere, nasihat edicilere, hatırlatıcalara ihtiyacı vardır ve bu adaptasyon sürecinden sağlıklı bir çıkış bulmak zorundadır. Sözlerimizi aklıma fenomen diyince sevgili immanuel kant geldi, onun phenomena noumena değerlendirmesi üzerinden bir yaklaşımla espriyle bitirelim. Biliyorsunuz noumena sahici gerçek hakikatin bilgisidir yaşanılan bu çağdaki bu toplumsal savrulma hakikati gerçek bilgiyi de örtecek ve unutturacaktır veya tarife uğratacaktır endişesindeyim yani son söz phenomena noumena'e saldırıyorum'' sözleri ile özetleti.

Editör: Nigar Topcu