34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3417182฿%0.90838
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere geri sayım başladı. Partilerin adayları netleşirken adaylar seçim çalışmalarına hız kazandırıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İzmir belediye başkan adaylarının tanıtımının yapıldığı programa katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, açıklamalarında şunları söyledi:
“Aklımız, gözümüz, kulağımız İliç’te. 9 emekçi büyük bir toprak yığının altında kaldılar. Kurtarılmalarını ümit ediyoruz ama geçen saatler ümitleri tüketiyor. 2 genel başkan yardımcımız ve 4 milletvekilimizle bölgedeyiz. Arkadaşlarımız hem an be an gelişmeleri bizlere bildiriyorlar, hem de ön raporlarını hazırladılar. Ön raporları korkunç ihmallere işaret ediyor. Önümüzdeki günlerde genel başkan yardımcılarımız ve milletvekillerimiz tarafından bu rapor açıklanacak ancak ben hikayenin tamamını dinlediğimde, Soma’da göstere göstere gelen bir facia ve faciadan sonra ailelerin hayatını kaybedenlerden dinledikleri ve aktardığı hikayelere benzer hikayeler var. Özellikle bir gün bu yığın bizim başımıza dert olacak, bu kadar yüksek yığın en sonunda hepimizi alacak ve götürecek ifadeleri var. 9 hayatından endişe ettiğimiz emekçiden 8’i ortaya çıkan bir büyük çatlağı incelemek üzere oraya gitmişler. Yani bir çatlak oluşmuş ve oradaki şevin kaymasına anlar kala oraya gidiyorlar, hayatlarını hiçe sayarak veya birilerinin talimatı ile hayatları yok sayılarak bir araştırma yapıyorlar. 9’uncu isim de bildiğiniz gibi aracın içinde. Ümit ederiz, onlar için yaşam alanını oluşturabilecek şekilde konteynerin içindelerdir veya bir aracın içindelerdir. O çok büyük yığınların en altında değil de kolay kurtarılabilecek bir yerdedir.”
“Bu konuda kamuoyunun daha hızlı, şeffaf ve sık bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu ifade etmek durumundayım. Ama esas sorun, yıllardır orada bir direniş var. Niye var? Bir açık maden ocağı var. Orası mekanik yöntemlerle, koca kayalar kum haline getiriliyor. Üstüne siyanür damlatılarak altın arındırılıyor oradan. İlkel, terk edilmiş, terk edilmesi gereken ve Afrika halklarının hayatlarını hiçe sayan bir yöntem ile burada altın madeni işletiliyor. Açık altın madeni aramasına Avrupa Birliği’nin koyduğu sınırlamalar, yasaklar ortadayken bu yapılan iş, burada hayatı hiçe saymaktır. Oradaki siyanürün yer altı sularına kavuşması, nehre ulaşması, yağan yağmur ile toprak tarafından emilerek yer altı suları kaynağı ile nehirlere ulaşması büyük bir çevre felaketini ve büyük bir sağlık riskini ortaya çıkarıyor”
“Ayrıca çok tali görülmekle birlikte bir tutumu ortaya koymak açısından bu madenin kapasite artış raporunun altında Murat Kurum’un imzası vardır. Şimdi bu artışı, ‘Biz sadece çevre değerlendirmesine imza attık’ diyor. Sen 3 kat, 4 kat kapasite artışı çevreye zarar vermez diye imza atmışsın, bugün ortadadır. Ayrıca 2022 yılında bu madendeki sızıntıyı hep birlikte endişe ile takip etmiştik. Ne oldu? 3 ay maden durduruldu. Ne oldu, 16,2 milyon lira ceza kesildi. Sonra faaliyete başladı. Peki bundan sonra ne oldu? Birkaç ay sonra Meclis’e getirilen kanun ile 16 milyon lira ceza kesilen bu şirketin 222 milyon lira vergi borcu affedildi. Şirketi cezalandırmak değil ödüllendirme yoluna gitmiştir bu iktidar. Bu ön rapordan, arkadaşlarımızın aktardığı ve spekülatif olmayan, tamamen bilgi ve Meclis kayıtlarına dayanan, kurum kayıtlarına dayalı bilgilerdir. Bunun dışında çok fazla şüphe ve endişe yaratacak bir takım ilişki ağlarının da üzerinde çalışıyoruz. Bu konularda somut bilgiler oldukça arkadaşlarımız bizlerle, biz de sizlerle paylaşmaya çalışacağız.”
Özgür Özel, kazanın olduğu maden şirketinin yerli ortağı olan Çalık Holding’e ait Lidya Madencilik şirketinin “Operasyonel sorumluluğumuz yok” açıklaması hakkında konuştu, “Şimdi yüzde 80 yabancı bir şirketin, yüzde 20 kendilerinin hissesi var. Siz oraya finansal bir yatırım yapıyorsanız, oradan altın çıksın diye yatırım yapıyorsunuz. Herhalde yumurta imalatı için yatırım yapmıyorsunuz. Siz altın çıkaracak şirkete yatırım desteği verip, edilen kârdan payınızı alıyorsanız orada yapılan her şeyden müştereken sorumlusunuz. Hukuk bunu söyler, akıl bunu söyler, vicdan bunu söyler. Şimdi kendilerini bu işten sıyırmaya çalışmaları, bugüne kadar kamu yönetimi, iktidar ile olan yakın ilişkileri ile olmaması gereken bir yöntem ile oradan altın çıkarılmasına seyirci kalıp, daha doğrusu teşvik ve kaynak sağlayıp, milletin sağlığı ve canı pahasına orayı sömürenler sorumluluktan kurtulamazlar.”
İzmir’de benzer madenler olduğu, CHP’nin bunlara yönelik bir çalışması olup olmayacağı sorulduğunda Özel, “Birincisi ‘İliç’teki madene ne öneriyorsunuz’ derseniz, derhal kapatılmasını öneriyoruz. Bu madenlerin bu yöntemle denetlenmesi hasarın uzun zamana, felaketin bir güne ertelenmesidir. Aynısını Soma’da da yaşadık. Bugün İliç’te de yaşadık. Yıllardır çevre mücadelesi verenlere terörist muamelesi yapanlar, çevre aktivistlerinin her fırsatta jandarma aracının içine atıp, gözaltına alıp, yıldırma gözaltıları yapanlar, bunun talimatını verenler bu facianın sorumlusudur” dedi.
“İzmir’deki büyük çevre mücadelesini biliyoruz, ilk günden beri o direşin arkasındayız. Bu konuda aslında mayıs ayında istenen sonuç alınsaydı, şimdi bu sıkıntıların tamamının üzerine giden bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olacaktık. Ancak yüzde 48,5’e yüzde 51,5 ile rant, talan kazandı, çevrecileri düşman görenler kazandı. Çevreyi rant uğruna birilerine peşkeş çekenler kazandı. Biz, ana muhalefet sorumluluğu ile mücadele edeceğiz. Ama vatandaşımıza da şunu söylüyoruz. Sandığa gidip oy kullanırken, bu yaşananları düşünüp öyle oy kullanmaları gerekir. Bu felaketlere yol açanlara siyaseten yolunu kesmek seçmenden başka kimsenin gücünde, iradesinde değildir. Bunları durdurmak milletin elinde”
Tunç Soyer’in neden aday gösterilmediği sorusuna Özgür Özel, “Biz Tunç başkanımızı seviyoruz. Objektif kriterler uyguladık. İzmir’de CHP belediyeciliği bütün engellemelere rağmen çok çok önemli işler yapmıştır. Ancak İzmir seçmenin haklı olarak, beklentileri yüksek. Notu da kıttır. Bunu sayın başkan ile de konuştuk, İzmir’de çok daha yüksek beklentilere sahip. Biz İzmir genelinde, belki ülkenin başka coğrafyalarında bu yaptığı işler ile yüksek beğeni oranları yakalayabilecek belediye başkanlarımızdan, İzmirlilerin bir yenileşme, gençleşme, bir dinamizm ve yaptığımız bütün profil araştırmalarında İzmir’in birçok ilçesinde İzmir’e kadın eli değmesinin, Cumhuriyet kadınlarının elinin değmesi yönünde bir talep vardı. O yüzdendir ki 9 kadın listede. Bu bir kadın devrimidir. O yüzden 12 tane 40 yaş altı genç listelerde. Bugün buradan İzmir ve Türkiye’nin geleceğini yönetecek çok önemli isimlere görev verdik. Önceki dönem belediye başkanlarımızın her bir tanesinin emeği başımızın tacıdır. Partimize katkılar sağlayacaklar ama bugünkü bu kadro yarın İzmir’de CHP belediyeciliği anlamında bir devrimi gerçekleştirmeye aday.” ifadelerini kullandı.
CHP’de aday belirleme sürecini anlatan Özel, “Zaten hepsi ile adaylık sürecinde randevu isteyen herkesle görüştük. Hiç görüşmediğimiz ile 2 kez görüştük. Sonrasında da bundan sonra da görüşmeye devam edeceğiz. Hatta bazı arkadaşlarımıza görevler verdik. Bu görevleri kabul eden arkadaşlarımız var, ‘Biraz düşünmek istiyorum’ diyen arkadaşlarımız var. Partililik şunu gerektirir. Bir yere aday olursunuz, 40 aday var. Bir kişi seçiyorsunuz. Çeşitli kriterlerle, profil anketine bakıyorsunuz, uygun profildeki olanları aday anketine sokuyorsunuz, anket sonuçlarına göre sahadan 46 milletvekilimiz rapor ulaştırdı bize. Raporlara bakıyorsunuz, ilin, ilçenin raporlarına bakıyor ve karar veriyorsunuz. 40 kişiden bir kişi. Geriye kalan 39 kişi ‘Ben seçilmedim’ diye küser ve çalışmazsa, burası parti olmaz.
Bugün Türkiye’de istifa eden 3-4 kişi konuşuluyor. Gazete manşetlerinde, eteklerinde, iç sayfalarında onlar yer buluyor. Esas bu partinin 3 bin 600 tane aday olup adaylaşmayan kahramanları var. Ertesi sabah bana adayımız diyor ki, ‘08.00’de telefonum çaldı. Yorgundum, yeni uyanıyordum. Bana aday adayımız, hadi başkan, emrindeyiz, çalışalım dedi’. İşte partililik bu. Particilik aday olmayınca küsmek, kaçmak, başka yere gitmek, partiye düne kadar rakip gördüğün partilere, gelseler İzmir’in iliğini, kemiğini sömürecek olan partilere katkı sağlamak değildir. Ben esas önümüzdeki günlerde de göreceksiniz bunu, bu partinin isyan edip de itiraz edip de başka partilere gidip de istifa edip de adından söz ettiren 4 kişisini değil hiç bunlara tenezzül ve tevessül etmeyip, can ve baş ile partisi ve kenti için çalışan kahramanları tebrik ediyorum. Esas manşet olması gerekenler, haber olması gerekenler, son dakika verilmesi gerekenler bu kahramanlardır.” dedi.
CHP’nin seçim şarkısı klibinde Lütfü Savaş'a yer verilmedi