İsrail Dışişleri Bakanı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı İsrail Dışişleri Bakanı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı

Kısa Dalga'da yayımlanan köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3. kez Cumhurbaşkanı adayı olma tartışmalarına değinen Bozkurt, aday olsa da YSK'nın mazbata vermeyebileceğini öne sürdü.

Bozkurt'un yazısı şu şekilde:

'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 kez cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa'nın 101'inci maddesi açık bir biçimde 'Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir' diyor. Ve tartışmada burada başlıyor. Cumhur ittifakı ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan'ın 3'üncü kez aday olmasında hiçbir sıkıntı bulunmadığında hem de gerekçe göstermeden ısrar ediyor. Aynı zamanda hukukçu olan TBMM Başkanı Prof. Mustafa Şentop da Erdoğan'ın aday olmasında sıkıntı bulunmadığını belirleterek bu tezini 'sistem değişikliği' ile desteklemeye çalışıyor.

ADAY OLUR DA MAZBATAYI ALABİLİR Mİ?

Erdoğan ilk cumhurbaşkanlığı adaylığında da açık Anayasa hükümlerini dikkate almamıştı. Cumhurbaşkanı adayıyken bir kamu görevi olan Başbakanlık görevini sürdürdü, parti üyesi bile olmaması gerekiyorken cumhurbaşkanı seçildikten sonra 20 gün hem milletvekili hem başbakan hem de AKP Genel Başkanı olarak görev yaptı.

Erdoğan'ın aday olması halinde seçimleri mutlak kazanarak 3 kez seçileceği gibi bir peşin kabul bu. Bu doğal olarak ve mutlak bir biçimde anayasa ihlali. Ama aday olmasının önünde anayasa açısından, yazılı metine baktığınız zaman bir sıkıntı yok. İstediği kadar aday olabilir, aday olmasına daha önce 2 kez cumhurbaşkanı seçilmiş olması engel değil. Çünkü anayasa madde 101 'Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir' diyor bir kimse en fazla 2 kez aday olabilir demiyor.

Buradaki sorun 'aday olup seçilirse ne olacak' ile başlıyor. Hukuk alanında bu duruma gelinmesini önleyen muhtelif yaklaşımlar var. Mesela 'lafzi' olarak 'anayasa ya da kanunu yorumlamanız halinde aday olup seçilirse anayasa aykırı bir durum ortaya çıkabilir' gibi bir gerekçe ile adaylığın önü kesilebilir. Ama ya seçilemezse? Tartışma hayli ciddi bence. YSK da bu perspektiften bakarak adaylığına onay verirse bir tartışma, onay vermezse başka bir temeli de olan tartışmaya tanıklık yapacağız.

Ben 'seçilirse' kısmıyla yol alacağım. Eğer Erdoğan aday olup seçilirse mesele YSK'nın önüne gelecek. YSK geçtiğimiz günlerde bilinçli ya da bilinçsiz bir görüş ortaya koydu. Görüşün öznesi Ekrem İmamoğlu, konusu cumhurbaşkanı seçilmesi halinde siyasi yasağı onaylanırsa mazbatanın verilmeyeceği hakkındaydı. Yasaya göre siyasi yasağı seçimi kazandığı anda devreye giren İmamoğlu'na yasalar nedeniyle verilmeyen mazbata, kazanması halinde anayasaya rağmen Erdoğan'a verilebilir mi? Meselenin en önemli noktası da burası. Meseleye buralara kadar gelir mi? Biz şimdi 'fantezi' diyerek yol alalım.

Ekrem İmamoğlu açıklamaları nedeniyle YSK Başkanı Muharrem Akkaya çok eleştirildi. Eleştirilerin bir büyük bir kısmı da Erdoğan'ın aday olup olamayacağına ilişkin sorulara yanıt vermemesiyle ilgiliydi. Ama Akkaya, İmamoğlu üzerinden belki kendi de farkında olmadan o baraj sorusuna yanıt vermişti. Akkaya bu yanıtın gereğini yapabilir mi bundan emin değiliz. Çünkü Ocak ayında görev süresi bitiyor ve bu açıklamadan sonra tekrar seçilir mi? (Meseleyi fantezi sınırlarını aşacak şekilde zorladığımın farkındayım. Hukukçu olmadığım için çok rahatça yol alıyorum)

DAHA ÖNCE DE MAZBATA VERMEDİ

YSK kararlarını denetleyecek bir üst organ yok. Kararları kesin. Son yerel seçimler sonrasında aday olmalarına onay verdiği KHK'lı isimler belediye başkanlığı seçimlerini kazanınca mazbatalarını vermemiş ve en çok oyu alan 2'nci sıradaki adaylara mazbata vererek belediye başkanlık makamlarına oturmalarını sağlamıştı. Verilmeyenlerin tamamı HDP'li, 2'nci sıradan gelerek başkan olanlarına tamamı da AKP'liydi. Bakın bu yazının ana fikri de buradaki uygulamada yatıyor. Adaylıklar konusunda sıkıntı yok ama kazandıkları zaman sıkıntı ortaya çıkıyor ve YSK aday olmalarına onay verdiği isimlere mazbata vermiyor.'