34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3403318฿%0.13272
Yenidoğan çetesinin, SGK’dan fazla ücret alabilmek amacıyla yeni doğmuş sağlıklı bebeklere gereksiz işlemler yaptığı, yoğun bakıma kaldırdığı ve bu nedenle 10 bebeğin yaşamını yitirdiği ortaya çıkmıştı. Çete üyelerinin verdiği ifadelerle, skandala ilişkin yeni detaylar ortaya çıkıyor. Polis ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan şahıslar arasında etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen çete üyelerinin ifadeleri dikkatleri çekti.
Yenidoğan Çetesi üyelerinden hemşire Hasan Basri Gök, verdiği ifadede bir bebeğin ağır narkotik ilaçlarla uyutulduğunu iletirken diğer hemşire Hakan Doğukan Taşçı ise doktor yerine epikriz raporu yazdığını aktardı.
Etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen şüphelilerden hemşire Hasan Basri Gök, gerçekleşen skandalları tüm detaylarıyla anlattı. Gök, ifadesinde, “Yoğun bakıma gelen hasta bebeklerin basamak dereceleri ile oynanarak ve SGK’ya kesilen fazla faturadan usulsüz gelir elde etmişlerdir. Fırat Sarı kan gazı parametrelerini excel üzerinde yazdığı program ile değiştirerek istediği şekilde yazdırıp SGK’ya fatura ediyordu. Epikriz raporlarının Fırat Sarı’nın talimatları doğrultusunda ben ve diğer çalışanlar tarafından değiştirilerek tekrar düzenlendiği doğrudur” ifadelerini kaydetti.
Habertürk’ten Mustafa Şekeroğlu’nun aktardığına göre, Gök verdiği ifadede, “Bir bebek hastaneye geldi. Geldiğinde durumu kötü değildi fakat yatışının 2 ya da 3. gününde durumu kötüleşmeye, kalp anomalisi sıkıntısı yaşamaya başladı. Fırat Sarı, bebeği kalp ameliyatı ile ilgili herhangi bir tedavi yapılamayacak, olumsuz koşullardaki Birinci International Hastanesi’ne sevk ettiği için bebeğe hastanede herhangi bir ameliyat işlemi uygulanamadı.” ifadelerini kullandı.
Hastanede bebekten sorumlu olan kişinin Hakan Doğukan Taşçı olduğunu ifade eden Gök, “Hatta bebeğin ailesi ile görüşen Doğukan, kendisini doktor olarak tanıtmış ve bebeğe doktor sıfatı ile müdahale ediyordu. Bebeğe uygulanabilecek tek ilaç bir kalp ilacıydı. Hakan Doğukan bu ilacı veriyordu. Bir ara ilacı kesti. Ağır narkotik ilaç ile bebeği uyuttu. Sonrasında bebek müdahale edilmesine rağmen kalp anomalisi olduğu için günden güne morarmaya başladı ama Hakan Doğukan Taşcı verdiği ilaçlar ile bebeği yaklaşık olarak 1.5 ay kadar tuttu” açıklamasını yaptı.
Hasan Basri Gök, Hakan Doğukan Taşcı ile arasında geçen “gebert onu” içerikli konuşma hakkında ise, “Ben bebeğin kötü durumda olduğunu bildiğim için Hakan Doğukan’a bebeğin fazla yaşamayacağını, sürekli bebeğe ilaç vererek zorla yaşatmasının bir anlam ifade etmeyeceğini, bebeğin bu hastane koşullarında vefat edeceğini söylemiştim.” ifadelerini kaydetti ve kurduğu cümleler için çok pişman olduğunu ifade etti.
Gök, ifadesinin devamında, “Fırat Sarı’nın talimatları ile epikriz raporları ile oynadım, hasta basamakları ile oynadım. Bunları değiştirerek usulsüzlük yaptım. Fakat bunlar haricinde herhangi bir bebeğin vefat etmesinde ihmali ya da kasti bir durum içerisinde kesinlikle olmadım. Hakan Doğukan Taşcı isimli şahıs ile birlikte Fırat Sarı’nın talimatları doğrultusunda hastaneden ilaç çıkartarak sattık ve bunun parasını da Fırat Sarı’ya verdik.” söyleminde bulunurken 2024 yılının ocak ayında bu usulsüzlüklere dayanamayarak şahsın yanından ayrıldığını ve tüm bağlantısını kestiğini kaydetti.
Soruşturma kapsamında şüpheli isimlerden biri de erkek hemşire Hakan Doğukan Taşcı’da etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediği ifade ederek ifadesinde, “Fırat Sarı isimli kişiyi Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemden tanırım. Hastanenin çocuk doktorudur. Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyor. Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahısla birkaç kez telefonda ve yüz yüze konuşmak zorunda kaldım. Ben bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı.” açıklamasında bulundu.
Bu kişinin 112 Acil’de ambulans şoförü olarak çalıştığını belirten Taşcı, “Birçok özel hastane ile iş yapar. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastanede müdürleri ile anlaşarak hastanelere dışarıdan yeni doğan bebeklerin gelip yatışını yaptırıyor ve bundan kar elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin bu yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor.” ifadelerini kullandı.
“Ben Birinci Hastanesi’nde çalıştığım dönemlerde Şeyhmus Çelik isimli doktorun yerine epikriz yazdım. Düzenlemeler yaptım. Bu işlemleri yaptığımdan Şeyhmus Çelik isimli doktorun ve Fırat Sarı’nın haberi vardır. Bu raporları yazmamı bana Fırat Sarı söyledi. Geceleri nöbetçi hekim olması gerekirken bulunmuyor. Bu sorumluluğu da benim gibi hemşirelere yıkıyorlar.” ifadelerini kaydeden Taşcı, Hasan Basri ile birlikte Curusorf isimli ilacın usulsüz olarak satışını yaparak gelir elde ettiklerini itiraf etti.
Hükûmete 'Yenidoğan Çetesi' tepkisi: "Özeliniz batsın, ille de devletç