CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Tarım Kredi Marketleri’ndeki fiyat artışlarına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında yaptığı alışverişin 2024'te yaklaşık 7 katına çıktığını belirtti. Kış, bu durumu eleştirerek halkın alım gücünün ciddi şekilde azaldığını ve temel gıda ihtiyaçlarını karşılamada zorlandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın, 2021 yılında Tarım Kredi Marketleri’nde yaptığı alışverişin ucuzluğunu övdüklerini hatırlatarak şunları söyledi:
“O dönemde bin 2 TL’ye mal olan bu alışveriş, bugün 7 bin TL’ye yükselmiş durumda. Kâr amacı gütmediği iddia edilen Tarım Kredi Marketleri’nde bile fiyatlar 7 kat artmışken, halkın nasıl geçineceği büyük bir sorun haline gelmiştir. Bugün 1 kg domates 31 TL, 5 kg un 79 TL, 1 kg Rize çayı 178 TL, 100 gr kahve 28 TL, 5 kg şeker 165 TL, 24 adet Tarım Kredi süt 40 TL, yarım yeşil zeytin 92 TL, 15’li yumurta 95 TL, 350 gr tulum peyniri 120 TL, 600 gr beyaz peynir 170 TL gibi fiyatlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ayrıca, 5 kg pirinç 229 TL, 5 lt çiçek yağı 195 TL, 200 gram Antep fıstığı 214 TL, 200 gram kuru kayısı 75 TL. 17 bin TL asgari ücretle geçinmek zorunda bırakılan dar gelirli vatandaşlarımız enflasyonun altında ezilmektedir.”
“Halkımız, temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor”
Kış, 184 bin lira maaş alan Cumhurbaşkanı’na bu fiyatların ucuz gelebileceğini, ancak 12 bin 500 TL ile geçinmeye çalışan bir emekli ya da 17 bin TL ile geçinmeye çalışan bir asgari ücretli için bu durumun mümkün olmadığını vurguladı. Kış, “Bu fiyat artışları, halkın alım gücünü ciddi şekilde azaltmış durumda. Halkımız, temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Bu ekonomik tabloda, geçim sıkıntısı çeken milyonlarca vatandaşımızın durumu daha da zorlaşıyor” dedi.
Kış, şunları söyledi:
“Bugün, ülkemizin dört bir yanında milyonlarca asgari ücretli, emekli ve dar gelirli vatandaş, geçim derdiyle boğuşuyor. Evine ekmek götüremeyen, kirasını ve faturalarını ödeyemeyen insanlar, her geçen gün artan ekonomik yükün altında eziliyor. Ülkenin dört bir yanında birileri, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için zorluklarla mücadele ederken, Saray’da yapılan harcamaların boyutu akıllara durgunluk veriyor.
“Saray’da israfın sonu gelmiyor”
Hükümetin 22 yıldır uyguladığı kötü ekonomi politikaları, ne yazık ki halkımızın omuzlarına ağır bir yük bindirdi. Artan enflasyon, yükselen döviz kurları ve hayat pahalılığı, milyonlarca vatandaşımızın yaşam standartlarını her geçen gün daha da kötüleştiriyor. Bu süreçte, kemer sıkmak her zaman olduğu gibi vatandaşa kalıyor. Çalışanlar, emekliler, esnaflar, çiftçiler; herkes bu kötü gidişatın faturasını ödemek zorunda bırakılıyor. Ancak, Saray’da israfın sonu gelmiyor.
“Ekmeğe, süte, ete ulaşmak artık büyük bir mücadeleye dönüşmüş durumda”
85 milyon vatandaş, ‘itibardan tasarruf olmaz’ anlayışıyla Saray’a çalışıyor. Ancak, bu anlayışın bedelini ödeyen yine halk oluyor. Hükümetin lüks harcamaları, gösterişli projeleri ve savurgan politikaları devam ederken, halkımızın geçim derdi her geçen gün büyüyor. Ekmeğe, süte, ete ulaşmak artık büyük bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Vatandaşlarımız, elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanıyor, çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamıyor.
“Tarım Kredi marketlerinde bile fiyatlar bu kadar artmışsa, hükümetin ekonomik politikaları sorgulanmalıdır”
Saray’da ise durum bambaşka. Hükümet, halktan gelen feryatları duymuyor, görmezden geliyor. Tasarrufu vatandaştan beklerken, kendi lüksünden ödün vermiyor. Ancak unutmamalıyız ki, gerçek itibar, halkın refahıyla, yaşam kalitesiyle, ekonomik güvenliğiyle ölçülür. Halkın sırtına yüklenen bu ağır ekonomik yük, bir an önce hafifletilmeli, Saray’daki savurganlık sona erdirilmelidir. Tarım Kredi marketlerinde bile fiyatlar bu kadar artmışsa, hükümetin ekonomik politikaları sorgulanmalıdır. Halkımızın alım gücünü artıracak, gerçek çözümler sunulmalıdır. CHP olarak, her zaman halkın yanında olmaya ve bu tür sorunları gündeme getirmeye devam edeceğiz.”
