Türkiye’nin en eski borsacılarından biri olan Mahmut Saymaz, 11 Eylül’de piyasalardaki durumu eleştirerek, 40 yıllık tecrübesine rağmen böyle bir krizi ilk kez yaşadığını belirtmiş ve 'kontrollü bir kötülüğün' yaşandığını ifade etmişti.
Saymaz, "40 yıldır piyasanın içerisindeyim. Ben böyle bir şey görmedim. Ne alsak zarar ediyoruz. Ne alsak elimizde kalıyor." demişti.
Ekonomist Remzi Özdemir, borsadaki düşüşün temel nedeninin parasızlık olduğunu vurgulayarak, büyük yatırımcıların bile isyan ettiği bir ortamda küçük yatırımcıların sessiz kaldığını belirtti.
Remzi Özdemir, şöyle yazmıştı:
Mahmut Saymaz, borsanın büyük yatırımcılarından… Büyükler isyan ederse küçükler neler yapar? Küçükler, Mahmut Saymaz gibi bağırıp çağırmaz. Sadece kaderine razı olup, için için kaybettiği paraya ağlar üzülür… Borsanın düşüşünün tek nedeni var. Aslında bunu herkes biliyor. O da parasızlık. Yani bizim borsaya para girmiyor.
Özgür Karabat’ın eleştirileri
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, borsa üzerinden halkın yoksullaştırıldığını ve büyük bir organize vurgun yapıldığını iddia ederek, AK Parti’nin "yerli ve millî" söylemleriyle vatandaşları borsa yatırımlarına yönlendirdiğini, ancak borsa yatırımcılarının büyük zararlar yaşadığını belirtti.
Karabat, Sermaye Piyasası Kurulunu (SPK) da eleştirerek, borsa yatırımcısını korumadığını ve bu durumun kayıt altına alındığını, günün sonunda hesap soracaklarını ifade etti.
Karabat, X adlı sosyal medya platformdan şu açıklamayı yaptı:
Borsa üzerinden vurgun yapılıyor, halk kontrollü yoksullaştırılıyor.
AKP, vatandaşları ‘yerli ve milli’ sözleri ile döviz ve altın yerine borsaya yönlendirdi. Geldiğimiz noktada borsaya yatırım yapan sekiz milyon civarında vatandaşımızın hemen hemen hepsi büyük zararda.
Çok büyük bir organize vurgun döndüğü iddiaları aldı yürüdü. Sadece son üç ayda pay senedi değeri 14 trilyon TL’den 13 trilyon TL’ye geriledi. Bir trilyon liralık kayıp oluştu. Ucuza hisse toplayıp satan tahtacılar ve bazı portföy yönetim şirketleri on milyarlarca lirayı ceplerine attı.
Eski Hazine Bakanı Nureddin Nebati, BIST şirketlerinin piyasa değerinin GSYH’ye oranının yüzde 60’a çıkması gerektiğini söylemişti. Mehmet Şimşek de finansman ihtiyacının yüzde 12’sinin sermaye piyasalarından karşılandığını, bunun ABD’deki gibi yüzde 60’a çıkması gerektiğini vurgulamıştı.
Moody’s ve diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu artırdılar. Bunu ballandıra ballandıra anlatıp, Türkiye’ye yatırım yağacağını, borsanın uçacağını söyleyerek vatandaşları kandırdınız!
Bu ülkede SPK ne iş yapar? Siz sadece halka arz, AKP açıklamaları, sermaye artırımları gibi evrak işleriyle mi görevlisiniz? SPK’nin asli görevi borsa yatırımcısını korumak, onların soyulmasına engel olmaktır!
Bir taraftan vurgun yapılırken, diğer taraftan da borsa yatırımcısının hisseleri değersizleştirilerek enflasyonla mücadele ettiğinizi mi sanıyorsunuz! Bu servet transferi ve soygununu asla meşrulaştıramazsınız!
Vatandaş, üç kuruş birikimi, enflasyon karşısında erimesin diye AKP’ye güvenip borsaya girdi. Sonuçta tahtacıların ve bazı portföy şirketlerinin kölesi oldu. Her şey kayıtlar altında, gün gelince bunların tek tek hesabını soracağız!
BORSA ÜZERİNDEN VURGUN YAPILIYOR, HALK KONTROLLÜ YOKSULLAŞTIRILIYOR
— Özgür KARABAT (@OzgurKarabatCHP) September 16, 2024
1-AKP, vatandaşları "yerli ve milli" sözleri ile döviz ve altın yerine borsaya yönlendirdi. Geldiğimiz noktada borsaya yatırım yapan 8 milyon civarında vatandaşımızın hemen hemen hepsi büyük zararda.
