Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Adayı Veli Ağbaba, Malatya'da düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert sözler söyledi.
Veli Ağbaba, "Keşke Erdoğan, biraz kendisini değil, biraz şatafatı değil, keşke fakir fukarayı düşünebilseydi" dedi.
İşte Veli Ağbaba'nın sözleri:
VELİ AĞBABA: KURBAN BAYRAMI'NDA 15 BİN TL İKRAMİYE
Bay Kemal, ‘İşsizliği yüzde 5’in altına düşüreceğim’ diyor. Erdoğan, işsizliği yüzde 7’nin altına düşürmeyi vaat ediyor. Bay Kemal, ‘Ülkemiz ucuz işgücü cenneti olmayacaktır’ diyor; Erdoğan, yabancıların ucuz işgücü cennetine çevirmeye çalışıyor. Bununla da gurur duyuyor. Bay Kemal, ‘Kurban Bayramı’nda emeklinin hesabına 15 bin TL yatacak’ diyor; Erdoğan, ‘Emekli ikramiyelerini istismar ettirmem, yaptırmam’ diyor. Göreceksiniz, Kurban Bayramı’nda emeklinin hesabına 15 bin TL yatacak, bütün emeklilere bizim taahhüdümüzdür.
100 ÖĞRETMEN ATAMASI
Bay Kemal, ‘Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 bin atanamayan öğretmeni atayacağım’ diyor; Erdoğan, atama isteyen öğretmenlere sizin sırtınızda küfe yok diyerek azarlıyor, dalga geçiyor. Bay Kemal, ‘Çiftçinin, esnafın kredi borçlarının faizlerini sileceğim diyor; Erdoğan, yandaş iş adamlarına daha çok vergi teşviki veriyor ve onların faizlerini siliyor. Bay Kemal, ‘Depremde evi, iş yeri yıkılan, evin, işyerinin 5 kuruş almadan yapıp depremzedelere teslim edeceğim’ diyor; Erdoğan, para alarak yapacağım diyor. Tercih, depremde mağdur olan insanların.
ERDOĞAN DEVLETİ, MİLLETİ SÖMÜRMEYE DEVAM EDİYOR
Erdoğan’ın gizli ödeneği günlük 10 milyon TL. Seçimde Bakanlık binalarını seçim ofisi gibi kullanan iktidar, seçim için devletin hazinesine göz koymuş durumda. Maalesef Erdoğan, kampanyasını milletin, devletin cebinden yapıyor. Açılış, temel atma bahanesiyle bütün masrafını devlete yüklüyor. Uçağından, miting masraflarına kadar maalesef bu fakir, fukaranın cebinden ödüyor. Bugün Malatya gibi depremi yaşamış kentlerde insanlar kuru ekmeğe muhtaçken büyük şatafatla açılış yaparak devleti, milleti sömürmeye devam ediyor.
Depremde insanlar çadır beklerken, konteyner hayali kuramazken aylık maalesef 300 milyon TL para harcıyor. Bu da günlük 10 milyon TL’ye denk geliyor. Bu 10 milyon TL’ler bir gün Malatya’ya harcansa, Malatya’daki depremzedeler su sorunu çekmeyecek, banyo, tuvalet problemi çekmeyecek, hijyen problemi çekmeyecek. Bu parayla on binlerce çadır alınabilecekken konteyner depremzedelere verilecekken bu parayı kendisi için harcamaya devam ediyor. Keşke Erdoğan, biraz kendisini değil, biraz şatafatı değil, keşke fakir fukarayı düşünebilseydi. Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi, geldiğimiz gün bu israf, şatafat düzenine son vereceğiz.
SENİN İSTİFA ETMEN GEREKİYOR
Bu yandaşı düşünen, fakir fukarayı düşünmeyen, faizciyi, tefeciyi düşünen, kendi şatafatını düşünen, saraylarda yaşayan, insanlar çadır bulamazken kendisi yeni saraylar inşa eden bu düzene son vereceğiz. Mülakatların liyakatsizliği hâkim Türkiye’de. Bir deprem yaşadık, 155 yıllık, hepimizin göz bebeği Kızılay’ın ne duruma düştüğünü hepimiz gördük. Ne diyor Cumhurbaşkanı Yardımcısı (Fuat Oktay), ‘çadır satmasına üzüldük’ diyor. Beyefendi, sen üzülecek makamda değilsin. Senin istifa etmen gerekiyor.