Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, YouTube'taki Sol TV'de Gökhan Kazbek'in sunduğu programa katıldı.

Burada İsrail'in Gazze'ye olan işgalini değerlendiren Okuyan, ortadaki savaşın Müslümanlarla Yahudiler arasında değil, sınıfsal bir mesele olduğunu belirtti.

Okuyan, İsrail gibi kapitalist ülkelerin yayılmacı eğilimlerinin olağan olduğunu söyleyerek "İsrail sadece İsrail’den ibaret değil. Tüm dünyada uluslararası tekellerde büyük söz sahibi. İsrail’in uluslararası rekabette başka hiçbir ülkenin sahip olmadığı avantajları var. Her ülkenin ekonomisine etki edebilecek bir güce sahipler. Buna karşın devlet olarak çok küçükler. Böyle bir kapitalist ülkenin yayılmacı eğilimlere girmesi, ekonomik ve askeri gücü doğrultusunda daha fazla toprak elde etmeye çalışması kimseyi şaşırtmamalı. Bunun üzerine İkinci Dünya Savaşı’nda uğradıkları muazzam soykırımı istismar ederek, ‘vadedilmiş topraklar’ anlatısıyla ideolojik gerekçelere de sahipler. Olaylara dinler, ırklar üzerinden açıklama getirdiğimiz zaman bunlara şaşırıyoruz fakat şaşırmamamız gereken şey şu, dünyamız uluslararası bir rekabet alanı, bu rekabet zaman zaman keskinleşiyor. Dünyadaki tüm soykırımların arka planında ciddi ekonomik nedenler vardır." diye konuştu.

"Herkes ekonomik çıkarlarına bakıyor"

İsrail’in Doğu Akdeniz’de ortaya çıkmaya başlayan yeni enerji kaynakları üzerinde mutlak denetim sağlamaya çalıştığını söyleyen Okuyan şöyle devam etti:

İsrail Dışişleri Bakanı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı İsrail Dışişleri Bakanı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı

"İsrail yıllarca Filistin halkının meşru taleplerinin üzerini örttü. İki devletli çözüm meselesini, bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması için yapılan çağrıları, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak, üzerini örterek unutturdu. Şimdi gelinen noktada ABD’nin de girişimiyle bölgedeki Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkileri adım adım normalleştiriyor. Buradan Suudilerin de kazancı olacak çünkü İsrail önemli bir müşteri, enerji anlaşmaları yapacaklardı. Dolayısıyla bölge halklarının duyarlılığı olsa da Türkiye dahil bölgedeki devletlerin Filistin meselesinde bir duyarlılığı yok. Herkes ekonomik ve stratejik çıkarlarına bakıyor. İsrail’in sermaye dünyasındaki etkisi hesaba katıldığında bütün kapitalist ülkeler İsrail ile dost olmaya çalışıyor. Filistin sermayesi ise İsrail’in uluslararası alanda elinde tuttuğu şebekeyle kıyaslanamayacak kadar zayıf."

"Filistin meselesi sınıfsal bir mesleledir"

"Filistin’e dair her şey yasaklanmaya başladı." diyen Okuyan, şöyle devam etti:

"Avrupa’daki bu durum Hitler Almanya’sını çağrıştırıyor. Kendi besledikleri siyasal İslamcıları, cihatçıları bahane ederek bunu yapıyorlar. Filistin meselesi sınıfsal bir meseledir, Müslümanlarla Yahudiler arasında bir kavga değildir ama o biçimi almıştır. Bu sayede dünyadaki tüm güçler birtakım gerekçelerle istediğini yapabilme özgürlüğü elde ediyor. Burada biz bir ahlakı temsil etmek zorundayız. Adalet duygusunun ayakta kalması lazım. 100 yıl önce cumhuriyet kuruldu, cumhuriyetin kuruluşuna giden milli mücadelede Kemalistlerin müttefiki Bolşeviklerdi. Bunu sadece stratejik nedenlerle değil işgale karşı çıktıkları için desteklediler, bu ilkeli bir tutumdu. Komünistler her zaman adaletli olmuşlardır, bilinç vicdanımızı vicdan bilinci besler. İsrail Komünist Partisi ‘bu işin sorumlusu Netanyahu’dur biz işgalciyiz’ dedi. Olaya İsrail içerisinden de sağlıklı bakan unsurlarla Ortadoğu’daki diğer güçler arasındaki etkileşimin artması lazım. Bölgenin en gelişkin işçi sınıfı İsrail’de. Bu işin artık etnik, dinsel kavga olarak gözükmekten çıkması lazım. Yoksulların, emekçilerin birliğini sağlayarak o perspektifle bakılması lazım ancak o zaman İsrail devletinin yaptıklarının gerçek anlamı ortaya çıkar. Dünyada Filistin’in tek dostu yoksul halklardır."

Editör: Batuhan Yavuz