Bir basın toplantısı düzenleyerek CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu resmen açıklayan Özgür Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Özel, delegelerin Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçtiği kişiler olması yönündeki kaygıya dair soruyu  "Delegelere seslenmenin mercii yarından itibaren il kongreleri ve kurultayımızdır. Toplumda olan üyede olan bir karşılığın delegede olmadığını düşünmek çok büyük bir haksızlıktır. Onlar 6 okun Atatürk'ün kurduğu partinin delegeleri olduğu için en doğru kararı vereceklerinden eminim. Şu ana kadar Muş ve Elazığ dışında hiçbir kongre yapılmadı. Bizim hikayemiz bana ne olur diyenlerin değil bugün değişimin gençleşmenin tartışmanın ve güçlenmenin günüdür diyenlerin hikayesidir." sözleri ile yanıtladı.

Özgür Özel'in gazetecilere verdiği yanıtlar şu şekilde:

GRUP BAŞKANLIĞINI BIRAKACAK MI?

Sayın Genel Başkanın benden bu konuda bir talebi olmadı. Resmi kurultay kararı alındığı gün tekrar bir değerlendirme yapacağız. O gün görüşümüzü sizlerle paylaşacağız. Kazanırsam genel başkan ve grup başkanı olacağım. Bu süreçle ilgili durumu ikilik olarak tanımlamamak gerekiyor.

Sayın Ekrem İmamoğlu'yla açık bir iletişim kanalımız var ama bugün herhangi bir görüşmem olmadı.

Biz kurultayın mümkün olan en kısa zamanda yapılmasını destekliyoruz. Bir hesaplaşmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Demokraside bu sandıkla olur. Eğer siz sandığı üyenizin önünden kaçırırsanız sonucu ilk sandıkta gelir. Bir an önce kurultay yapılmalıdır. Son 50 günde hazırlanıp hazırlanmamayı tartışmıyorum. Ben ve arkadaşlarım siyasete girdiğimiz ilk günden beri çalışan evlatlarıyız. Her CHP'li gibi bu partiyi üzerimize görev düştüğü anda en iyi şekilde yönetmeye ve ayağa kaldırmaya hazırız.

GENEL BAŞKANLIK SEÇİMİNİ KAYBEDERSE NE YAPACAK?

Özgür Özel kaybederse partinin neferi olarak çalışmaya devam eder. Bırakın kaybetmeyi onu zorla uzaklaştırmaya çalışsanız baba evinden ayrılmaz. Çok sayıda milletvekilimizle birlikte Sayın Ekrem İmamoğlu'nun paylaşımını az önce gördüm ve memnun oldum. Onun değişim konusunda yaklaşımını önemsiyoruz. Bir daha kaybetmek istemiyorum diyen, ikinci parti olmak istemiyorum diyen herkesle el ele omuz omuza yol yürüyeceğiz.

İsrail Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye'yi bir diktatörlüğe dönüştürüyor İsrail Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye'yi bir diktatörlüğe dönüştürüyor

CHP gibi demokrasiyi içselleştirmiş partiler rekabetten zayıf düşmezler buradan güçlerini tahkim ederek yollarına devam ederler.

EKREM İMAMOĞLU VE MANSUR YAVAŞ'IN ADAYLIĞI

Ben bir genel başkanın parti meclisinin yetkisinde olan bir konuda bu kadar kesin bir söz söylemesini yadırgarım. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın yeniden aday gösterilmesine vatandaşın memnuniyetine dayalı objektif kriterlerden bahsettik. Adaylıklarına ilişkin kararı parti meclisi verecektir genel başkan değil.

SEZGİN TANRIKULU'NUN  SORUŞTURMAYA SEBEP OLAN SÖZLERİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Sezgin Tanrıkulu kendisine bir canlı yayında terörist diyenlere cevap vermek üzere bir canlı yayına bağlandı. Kendisine TSK ile ilgili bir soru yönlendirildi ve bu soruya verdiği cevap alınıp bir linç kampanyası başladı. Sezgin Bey böyle şeyler geçmişte olmuştur TSK'dan şaibeyi kaldırmak için açıklama yapmalıdır dediği halde sadece bir kısmı kesilip paylaşılmıştır. Ak trollerin kısa videoyu izleyerek paylaşarak çanak tutan bir yaklaşımı olmuştur.

KURULTAYDA DELEGELERİN KILIÇDAROĞLU'NA YAKIN İSİMLER OLMASI HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMESİ

Bugünkü moral bozukluğu geçmiş ittifakın bileşenleri tarafından söylenen bazı sözler bir gerginlik ve umutsuzluğa yönelmiş ve ittifak kapasitesi ortadan kalkmış görünüyor. Bunun için bir heyecana bir yeniden doğuşa ihtiyaç vardır. İttifaklarla ya da ittifakların olmadığı yerde öz gücümüzle devam ederiz.

Kurultayda her bir delegemizin oyuna talibiz. Kardeşlerin birbirini sevmesi saymasında daha doğal bir şey yok. Değişim talebi son derece meşru ve dinamik bir taleptir. Bu yönde çalışıyoruz ve değişim talebi partinin üzerinde uzlaştığı bir yürüyüşe dönüşmüş durumdadır.

Delegelere seslenmenin mercii yarından itibaren il kongreleri ve kurultayımızdır. Toplumda olan üyede olan bir karşılığın delegede olmadığını düşünmek çok büyük bir haksızlıktır. Onlar 6 okun Atatürk'ün kurduğu partinin delegeleri olduğu için en doğru kararı vereceklerinden eminim.

Şu ana kadar Muş ve Elazığ dışında hiçbir kongre yapılmadı. Bizim hikayemiz bana ne olur diyenlerin değil bugün değişimin gençleşmenin tartışmanın ve güçlenmenin günüdür diyenlerin hikayesidir.

Bir emanet vardır o emaneti bugün onurla Sayın Kemal Kılıçdaroğlu taşımaktadır. O emanet Atatürk'ün emanetidir nasip olursa o emaneti taşımak bir siyasetçinin taşıyacağı en önemli gurur verici emanet olacaktır.

Ben bugün adaylığımla ilgili bu toplantıyı yapmayı düşünüyordum ama basında zaten yazılıp çiziliyordu. Dün sayın Genel Başkanın adaylığımı ilan etmiş olmasını olumlu karşılıyorum.

Editör: Nigar Topcu