Özgür Özel'den Erdoğan'a 50+1 çıkışı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Lideri Özgür Özel partisinin grup toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundu.  Özgür Özel 50+1 şartı hakkında “Bizim CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Sayın Erdoğan ne değiştireceksin sistem mi değiştireceksin, ortak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan’a attığın kazık gibi gömlek mi değiştireceksin bilmiyorum ama bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin.” dedi. 

Özgür Özel açıklamasında ”Erdoğan “vazgeçilmez bir kriterdir” diyordu. Solcuları, sosyal demokratları, Kürtleri, Alevileri bu devleti yönetmeye layık görmüyorlar. Çok bilinçli bir kriter. Satır arasında kararın bir yerlerde alındığı var.  10 Kasım 2021’de “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık” diyor. Sayın Bahçeli’den yanıt geliyor, “Bu masum bir talep değildir” diyor. Tartışma rafa kalkıyor. Geçtiğimiz gün de “50+1’in kaldırılması isabetli olur” diyor. Devlet Bey bugün “Taviz verilemez. Sayın Cumhurbaşkanı ile aramızı kimse açamaz.” Bizim CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Sayın Erdoğan ne değiştireceksin sistem mi değiştireceksin, ortak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan’a attığın kazık gibi gömlek mi değiştireceksin bilmiyorum ama bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin” ifadelerini kullandı.

Biri “yanlış yollara saptın”, öbürü “sistem çok güzel” diyor. Bu yürümeyen evliliği birinin bitirmeye, birinin sürdürmeye çalışması gibi oluyor. Ayrılsanız ne birleşseniz ne, ayrılmanıza bel bağlayan, birleşmenize umut bağlayan yok. Meşgul etmeyin memleketi.

Özgür Özel’in konuşmalarından satır başları…
Seller yaşandı. 9 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bölge milletvekillerimiz yakından ilgilendiler. Zonguldak’taki mürettabattan birinin naaşına ulaşıldı. Ailelerine sabır diliyoruz. Hayatını kaybedenler için başsağlığı diliyoruz. Bu süreçte iktidar partisi ilk kez iklim krizinin bunlara neden olduğunu söyledi. Toplumun bir kısmı “Bahane uydurmayın” bir kısmı da “Hükümet ne yapsın?” dedi. Hükümetler iklim krizinde “Biz ne yapalım” diyecek durumda değiller. Bütün dünya dirençli kentlerden bahsediyor. Sel, afet olacak ama siz hazırlığınızı yapacaksınız, kentler dirençli olacak. Dirençli kentler için iktidarın hazırlık yapması gerekiyor. Merkez yönetim bizde değil ama dirençli kentler için örnek olması açısından İBB’den bahsedebiliriz. Bu haftasonu metrekareye 30- 50 kilogram yağış düştü. AKP döneminde bu rakamlar için “Tarihi yağışlar, yapacak bir şey yok” deniyordu. Üsküdar meydanının ötesindeki yerler göle dönüyordu.

Altyapıyı yapamadan kış geldi. Yeraltı geçitlerinde su birikti, “İşte CHP’nin yönettiği İstanbul” dediler. Pandemi döneminde İSKİ’de aldığımız sunumu hatırlıyorum. Pandemi’de trafiğin de olmaması nedeniyle bir şeyler yapıldı. O günden sonra ilk büyük sınav bu hafta sonuydu. Esenyurt’ta, Kadıköy’de, Beyoğlu’nda, Avcılar’da, Zeytinburnu ve Fatih’te 120 noktada su baskın alanlarındaki sorunlar çözüldü. 120’de 120 bu hafta sonunu sorunsuz atlattık. İBB bu yatırımlara 40 milyar TL harcadı.

Cuma ve Cumartesi Bosna Hersek’te olacağız. Bosna Hersek 90’larda çok büyük acılar yaşadı. Dünyanın gözünün önünde soykırım yaşandı. O tarihlerde rahmetli Genel Başkanımız Deniz Baykal, dünyanın dikkatini oraya çekmeye çalıştı. Zulme karşı durduk ve Avrupa’nın, dünyanın katliamı işleyene göre değerlendiren tutumunun karşısında durduk, aynı şimdi Filistin’de olduğu gibi. Hamas’ın bir gece sivillere yönelik saldırıları ile olaylar başladı. Bunu fırsata çeviren İsrail hükümeti, Filistin’e inanılmaz bir saldırıya, soykırıma girişti. 13 bin 300 Filistinli hayatını kaybetti. Öldürülen çocukların sayısı 4 bin 600’e ulaştı.

Bugün yapılması gereken, yarın timsah gözyaşları dökmek yerine Filistin’e sahip çıkmaktır. Biz CHP olarak, dünyadaki sol, sosyal demokrat, sosyalist liderlere sesleniyoruz. Sosyalist Enternasyonel’de bundan sonra CHP Genel Başkan düzeyinde temsil edilecek. Toplantılarda Türkiye’nin haklı davalarını da konuşacağız. Sosyalist Enternasyonal’in geçmişte butür girişimleri olmuştu. Sosyalist Enternasyonel nezdinde tüm devletlere mektup yazdım. İsrail’i, Gazze’de yaşananları, orada yaşananlara karşı sol değerlere sahip olanlara karşı sessiz kalamayacağını, ateşkesin sağlanması, bölgedeki barış ve huzurun gelmesi için gayret göstermesini istedik. CHP’li belediyelerin insani yardımlarını ulaştırmak için Filistin’e gideceğiz.

Meclis Başkanımızla görüştük. Yargıtay birkaç yere had bildiriyor. Hatay’daki milli iradeye karşı meydan okuması var. Mesele Can Atalay krizini aşıyor. “Anayasayı tanımam” diyor. Meclis Başkanına “Ben karar aldım, okumuyorsun” diye ayar veriyor. Bunlardan rahatsızlık duyuyoruz, Sayın Numan Kurtulmuş da duyuyor. Ama Sayın Kurtulmuş yapması gerekenleri Meclis adına yapmıyor. Mesele devlet krizidir. CHP, Erdoğan’ın başına geçtiği darbe girişimine karşı durmaya karar verdi. 280 saat oldu, Genel Kurul’u boşaltmadık. Arkadaşlarımız orada adalet oturumu yapıyor. Eylemimizi farklı bir faza taşıyana kadar bu mücadelemiz orada sürecek.

Seçim bitti, sabah ezanını okuyan müezzinin hakkını CHP savunuyor. herkese verilen promosyon onlara verilmiyor. Ezanın, vatanın, CHP ile derdi olmadığı ortaya çıktı, seçim bitti Erdoğan’ın da emekli ile bir derdi olmadığı ortaya çıktı. Erdoğan seçildiğinde asgari ücret 2 bin 280 alıyordu bu gün bin 620 ekmek alıyor.

Faiz artırımlarının başladığı günden bu yana taksitsiz kredi kartı yüzde 62 aldı. Vatandaş pazarda patatese kredi kartı çektirmeye başladı. KKDF ve BTMV ile ilgili kanun teklifi vereceğiz. Zor durumdaki vatandaşın sırtından devletin vergi almasına karşı çıkıyoruz.

16 yıl önce bir çocuktan katil yaratan derin güçler geçen hafta serbest bıraktılar. Ogün Samast denen katil bir takım derin güçlerin, ki burada FETÖ her pislikte kullanıldığı gibi derin güçler tarafından maşa olarak kullanıldığını, jandarma ve polisteki yapılar Dink cinayetinde kullanıldı, bir takım derin güçler Hrant Dink’i katlettirdiler. O derin güçlere diyoruz ki; siz katilinize sahip çıkıyorsanız biz namuslu insanlar birbirimize de bu ülkeye de sahip çıkacağız, bunu böyle bilin. (Parti grubunun ayağa kalkması üzerine) Siz ayağa kalktınız ya şimdi onlar düşünsün.