34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3405145฿%0.26016
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya ziyareti sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile görüştü ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail ile ilgili açıklamalarına değinen Özel, hükûmetin güvenlik kaygılarını kullanarak yoksulluk ve işsizlik gibi sorunları geri plana atmasını eleştirdi.
Özgür Özel, şu sözleri kaydetti:
İsrail’in saldırganlığına karşı her türlü diplomatik atak, uluslararası kurum ve kuruluşların harekete geçirilmesi noktasında hükümet ne yapacaksa destekliyoruz. Fazlasını bekliyoruz. Ama Meclis açılışında ‘yakında bize de saldıracaklar, tehlike büyük’ deyip endişe yaratmak, şu sonucu doğurmasın; ‘Bugün Türkiye’de en büyük sorun ne?’ dendiğinde, en büyük sorun yoksulluk. Hayat pahalılığı ve işsizlik diye ortaya çıkıyor. Ama biliyorsunuz ki güvenlik kaygıları arttığında, bunlar geriye gidiyor. Hayat pahalılığı gidermeyip, işsizliği çözmeyip, aç karınları doyurmayıp ‘tehlike büyük, şimdi birlik olma zamanı’ söylemlerine artık bu milletin bunlara karnı tok. Bu milletin çünkü karnı aç. Bir risk, tehlike görüyorlarsa Meclis toplansın. Anlatsınlar hepimiz bilelim. Gereğini beraber yapalım. Gün, birlik beraberlik olma günüyse ki bu konuda en iddialı parti biziz. Ülkeyi kutuplaştırdınız, muhalefeti şeytanlaştırdınız bundan kim fayda gördü? Tehlike büyükse otur, anlat kardeşim. İşlerine geldiğinde hepimiz aynı gemideyiz, işlerine gelmediğinde, bize düşman hukuku. Türkiye’nin güvenlik sorununu bahane ederek ‘az daha katlanın’ demeyeceksiniz. Artık sıkılacak tek bir diş, sıkılacak bir tek kemer deliği kalmamıştır. İsrail’in gücü Türkiye’ye yetmez. O Netanyahu’nun alnını hep birlikte karışlarız. Ama bu sorunla Türkiye’nin gerçek sorunlarının üzerini örttürmeyiz.
Özel, bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı adayı mısınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
Ben hep geçim olmazsa, seçim olur dedim. Bugün soruyorum Türkiye’de geçim var mı? diye, meydanlar ‘yok’ diyor. O zaman ne var diyorum, meydanlar erken seçim diye inliyor. Bu şartlar altında Erdoğan’ın beş yılı tamamlayacağım inadı, beyhudedir. Yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği çözmemektedir. Gelecek sene kasım ayı, görev süresinin yarısıdır. Erken seçim olursa, hep birlikte milletin önüne gideriz. Yok, erken seçim olmazsa beş yılın sonuna doğru ‘Gelin seçimleri altı ay önce yapalım. Ben de aday olayım’ derse öyle bir şey yok. Önümüzdeki sene en geç kasım ayında… Desin ki ‘2025 mart ayında seçim yapalım’ ben dünden hazırım. Koşa koşa sandıktayım, partim de iktidarda. Bunu hepsi biliyor. CHP’de talip olduğum görev, partiyi ikinci yüzyılın ilk genel seçimlerinde iktidar yapan genel başkan olmaktır. Bunun dışında kişisel olarak hiçbir adaylığım, hiçbir hevesim, kendime dair hiçbir talebim yoktur. Talebim, milletime ve ülkeme dairdir. Hedefim CHP’yi iktidar yapmaktır.
Özel ayrıca TBMM’deki siyasi diyalogların önemine vurgu yaparak, Cumhurbaşkanı ve diğer siyasi liderlerle saygı çerçevesinde ilişki kurulması gerektiğini ifade etti.
Özel, konuyla ilgili şunları söyledi:
Bize geçmişte “DEM’leniyor” diyenler, sadece HDP’li vekillerle el sıkıştık diye “Terör örgütüyle el ele, kol kola” diyenler bugün gittiler, Bahçeli için söylüyorum- ‘Kapatılsın, hazine yardımı vermeyin, terör yuvası’ dediği partiye gittiler el sıkıştılar. Ben Devlet Bey gibi hararetli el sıkışıp büyük bir memnuniyetle kucaklaşmayı geçmişte yapmadım.
Sayın Bahçeli’nin dört gazeteciyi tehdit ettiği konuşmasına en sert reaksiyonu ben verdim. Ancak şöyle bir şey var. Bir, kişilerin söylemleri var. Onlara verilmesi gereken cevaplar var. Bir de kişilerin temsil ettiği makamlar var. Cumhurbaşkanı, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı. Bir de son seçimlerde 26 milyon oy almış. Partisinin 10 milyonun üzerinde her geçen gün azalsa da üyesi var. Kendisine oy verenlerin ve partisinin üyelerinin şahsında Cumhurbaşkanı’na saygı göstermek, elini sıkmak. Devlet Bahçeli’ye oy veren MHP’lileri o temsil ediyor. Onunla selamlaşmak, bayramda telefonlaşmak. DEM Parti, 6.5 milyon oy almış. O seçmenin temsilcileriyle merhabalaşmak, İYİ Parti’yi temsilen Müsavat Bey’e sarılmak, siyasette olmazsa olmazlar.
Bunu yapmadığınızda, siz o kişilere oy vermiş kişilere saygı duymuyorsunuz. Siyasette ellerin havada bırakıldığı dönemi, CHP geride bıraktı. Artık herkes geride bırakıyor. Bizim siyasete getirmeye çalıştığımız mücadeleyse sonuna kadar ama küfürsüz, hakaretsiz mücadele. Hakaret, küfür yok. Muhalefetin en serti var. Şu anda Türkiye İttifakı’na, Cumhur İttifakı’ndan seçmen bazında büyük bir teveccüh ve tebessüm var. Bir kelime eksik konuşmayız, bir santim geri gitmeyiz. Bir santim eğilmeyiz. Biz bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürürler.
Sezgin Tanrıkulu'ndan 'Narin Güran' isyanı: Bu toplumun bu kadar çürüm