İç Politika

Özgür Özel’den 30 Ağustos kutlamalarındaki '‘protokol krizi'’ne sert tepki

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kütahya’da düzenlenecek olan 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde kendisine protokol konuşmalarında yer verilmemesini sert bir dille eleştirdi. Özel, bu kararın ana muhalefet partisini ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini yok saymaya yönelik olduğunu vurguladı.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kütahya’da 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle düzenlenecek olan resmi törende kendisine protokolde yer verilmemesine tepki gösterdi. Özel, ana muhalefet partisi lideri olarak protokolde üçüncü sırada yer alması gerektiğini belirterek, valiliğin bu tutumunun CHP'yi ve partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yok saymaya yönelik bir davranış olduğunu dile getirdi.  Özel, hükümetin gerginlik yaratmak için böyle bir adım attığını belirterek, "Bu fırsatı onlara vermeyeceğim" dedi. Ayrıca, İzmir'de tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu’nun tahliye edilmesine de değinen Özel, hukuksuz uygulamalara karşı sert eleştirilerde bulundu.

Özel, Kütahya’da 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarındaki ''protokol krizi''ne ilişkin şöyle konuştu:

''Resmi törenlere Valilik ısrarla bizim gelmemizden endişe duyuyor''

“Resmi törenlere Valilik ısrarla bizim gelmemizden endişe duyuyor. ‘Protokol konuşmalarında yer veremeyiz’ diyorlar. Önce Spor Bakanı’nın geleceği duyuruldu. Ali Yerlikaya, apar topar gelmeye karar vermiş. Yürütme adına protokol konuşmasında sayın bakanlar konuşsun ama genel başkan konuşmasın. Neden? Resmi törende yok. Sayın İçişleri Bakanı da teyit ediyor. Biz ülke protokolünde başbakanlık olmadığı için üçüncü sıradayız. Eğer Cumhurbaşkanı Yardımcısı da katılırsa dördüncü sıradayız. Bakanlar çok geride. ‘Bakan konuşsun, Özgür Bey dinlesin.’ Ben şahsen dinlerim. Sayın Bakan çetelerle ilişkilenmiş bir süreçten sonra kritik bir görev yapıyor. Ayrı siyasi partilerdeyiz ama sayın Bakan’ın bu çeteleri devletten temizlemek için bir irade ortaya koyması noktasında olumlu konuştuk. Ama CHP’ye bu tören için ‘Siz gelin oturun. Bakanlar konuşsun. Siz konuşmayın’ diyorlar. Sadece CHP’yi değil, anayasal konumu olan ana muhalefet partisini de ezdirmek doğru olmaz. Sayın Bakan milletin affedemeyeceği bu kusuru telafi edecek olurlarsa biz törenlere katılırız. Ama görülüyor ki sayın Bakan da bu konularda ‘Resmi tören. Bu töreni de geçelim de seneye yönetmelik düzenleyelim’ diyor. Her tıkanıklıkta aynısını söylüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin inisiyatif kullanabilecek İçişleri bakanları, ülkenin ana muhalefet partisine ki partinin kurucusu da Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni kazanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gerekli saygıyı hürmeti gösterecek olgunlukta olmaları lazım.

''Gerginlikten medet umanlar bugün burada gerginlik istiyor''

Demişler ki ‘Özgür Bey'in normalleşme dediği mesele vatandaşta karşılık buldu ama onlara yarıyor. Biz yine eskisi gibi kavga edelim. Onlarla konuşmayalım, el sıkışmayalım. Onlara konuşma vermeyelim.’ Çünkü Amasya'da siyaset yapmadık. Son derece yapıcı bir konuşma yaptık. Gerginlikten medet umanlar bugün de burada gerginlik istiyorlar. Ben gideceğim. Onlar bize söz vermeyip bakana verecekler. Bakan milletvekili olsa Meclis’ten güven oyu almış olsa başka bir şey. Öyle de bir şey yok. Bir kişinin dolma kaleminden çıkmış bakan konuşacak. Son seçimlerin en çok oy almış, ülkenin de son genel seçimlerde ana muhalefet partisi olmuş, ülkenin kurucu partisi konuşmayacak. Ne olacak orada? Bizim partililerimiz bunu kaldıramayacak, hazmedeyecek. Patırtı, gürültü çıkacak. Bu gerginlikten medet umuyorlar. Vallahi bu fırsatı onlara vermeyeceğim.

''Atatürk'ün partisini Dumlupınar'da konuşturmayacaklar''

Adalet ve Kalkınma Partisi şunu bilsin. Bu koltukta Adalet ve Kalkınma Partili oturuyordu. Sizi, yaptıklarınızı gördü. Onu kaldırdı bir CHP'liyi Zekeriya Yılmaz’ı oturttu. Siz bugün Dumlupınar'daki resmi törenlerde Zekeriya Yılmaz'a da konuşma vermiyorsunuz. Milletin dediğine karşı devlet bir şey diyorsa millet sabreder sadece. Eğer devletle milleti yarıştırırsanız millet kazanır. Devletle millet çatışırsa millet kazanır. Ama günü gelince buradan partinin genel başkanı olarak söylüyorum. O gün de tekrarlarım partinin genel başkanı olarak. CHP’li belediye başkanları, CHP’li bakanlar olacak. CHP’li Cumhurbaşkanı gelecek burada konuşacak. O gün başka bir partinin genel başkanı geliyorsa o da konuşacak. Biz devleti böyle yöneteceğiz. Bu AK Parti'nin bize yaptıklarını biz asla AK Partililere yapmayacağız. O günkü yöneticilerle de milletvekillerine de AK Parti'nin üyelerine de. Ama bugünkülerin yaptıklarının hesabı sorulacak mı? Kanun çerçevesinde sorulacak. Her türlü suça bulaşan gelmişler şimdi Atatürk'ün partisini Dumlupınar'da konuşturmayacaklar. Konuşmasını biliriz de. Devlet töreninde bize yakışmaz. Yoksa partililerimiz diyor ki ‘Biz gidelim orada seni konuşturmasını biliriz.’ Hepsi burada partililerin, binlerce kişiyiz. Ama bize yakışmaz. Onlar bunu istiyor. Tansiyon yükselsin. Kutuplaşma olsun. Eskisi gibi aç bıraktıkları bile onlara oy versin. Neden? Kavga var. CHP - AK Parti çatışması var. Olmayacak arkadaşlar. Boşa beklersiniz.”

Özel, İzmir’de sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu’nun  tahliye edilmesine ilişkin şunları söyledi:

''Dilruba’nın gözaltına alınması bile yanlıştı. Hadi ifadesini aldınız bırakın, mahkeme açılması yanlıştı. Hadi dava açtınız. Tutuklu yargılanması dünyanın en saçma şeyiydi. Bir gün yatarı bir suçtan nasıl oluyorsun da sen 33 yaşında genç bir kadına yaşlı, hasta annesinden ayırıp hala kadını cezaevine koyuyorsun, 20 gün orada tutuyorsun. Tutuklanma ne kadar yanlışsa bu serbest bırakılma o kadar doğru.

''Bir suçsuzun, günahsızın serbest kalması için ana muhalefet liderinin ziyareti gerekiyorsa bu da başka bir çelişki''

‘Özgür Özel ziyaret etti, serbest kaldı.’ Bir suçsuzun, günahsızın serbest kalması için ana muhalefet liderinin ziyareti gerekiyorsa bu da başka bir çelişki, başka bir çarpıklık. 3 Eylül'de davası var. Arkadaşlarımız aynı ciddiyetle takip edecekler. Hak yerini buldu diyemeyeceğim. Haksızlık ortadan kalktı. Dilruba’yla dün tanıştım. Bir cumhuriyet kadını. Son derece iyi niyetli, kibar. Dilruba ‘Çıkınca kendi düşüncelerimi ben aktaracağım. Öyle bir yansıttılar ki ben sanki seçmenlere hakaret etmişim gibi. Oysa ben başka bir şey söyledim. Kendi aklıyla davranmayıp başkasının peşine takılan, düşünmeyen demek isterken yanlış anlaşıldı’ dedi. Bugün onları da açıklama imkanı olur. Akşam fuardayız, fuarın açılışı için İzmir'e gideceğim. Arkadaşlara söyledim, ulaşırlarsa fuarın açılış törenine Dilruba’yı de bekleriz. 9 Eylül'de partinin törenine de bekliyoruz.''