CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sokak röportajındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nu cezaevinde ziyaret etti. Görüşme ardından açıklama yapan Özel, "Toplumu gererek iktidara tutulmaya çalışanlara şunu söylemek istiyorum: Türkiye'ye bunu yapmayın. Tarihe bir de giderken 'bunları da yaptılar, bunlara da tenezzül ettiler' diye geçmeyin. Geçiyorsunuz. 33 yaşında bir kadının mikrofona söylediklerinden dolayı kınayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, görüşlerine katılmayabilirsiniz ama burada haksız hukuksuz yere hapsedemezsiniz." ifadelerini kullandı.

Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Atatürk anıtına saygısızlık iddiası: Temizlik İşleri Müdürü'nün görevine son verildi! Atatürk anıtına saygısızlık iddiası: Temizlik İşleri Müdürü'nün görevine son verildi!

Cezaevlerinin önünde haksız tutukluluklara karşı ziyaretler, çıkışınca açıklamalar... Bunlar Türkiye'nin hak ettiği şeyler değil. Türkiye'deki gazeteciler de hak etmiyor, 33 yaşındaki genç bir Cumhuriyet kadını da gördüğü muameleyi hak etmiyor.

Dilruba'yı cezaevinde ziyaret ettim. Dilruba'nın tutukluluğu baştan sona hukuksuzluktur. Bir kere düşüncesi ne kadar şok edici olacak olursa olsun herkesin şiddete başvurmamak kaydıyla her türlü düşünceyi açıklama hakkı vardır. Bu da anayasal bir haktır. Siz bu hakkı tartışmaya açıyorsanız siz despotsunuz demektir. Siz muktedir değilsiniz, iktidardasınız ama yaptığınız işi büyük bir özgüvensizlikle yaptığınız için bir mikrofona genç bir kadının söyledikleri sanki iktidarınızı yıkacakmış gibi ona karşı en olağandışı refleksleri göstermek, sosyal medya linçleri başlatmak, tutuklatma kampanyaları başlatmak, savcılara da yatarı olmayan bir suçtan neredeyse 1 aya varacak bir süre kişiyi özgürlüğünden mahrum etmeye yeltenmek, tamamen yönetimdeki acziyetin, savrulmanın ifadesidir.

Dilruba ile görüştüm. Kendisi ne söylediğini ve ne söylemediğini biliyor. Özgürlüğüne kavuşunca kendi ağzından verdiği röportajı ve orada ne kastettiğini, gerçek düşüncelerini kendisi paylaşacak. Biz 3 Eylül günü duruşmada serbest kalacağını ümit ediyoruz, kendisi de ümit ediyor.

Ben kendisini 9 Eylül'de partimizin 101'inci kuruluş yıl dönümünde Ankara'daki törenlere ve akşamki konsere davet ettim. 9 Eylül için randevulaştık.

Hukukçu arkadaşlar da benzer bir değerlendirme yaptı. Hatta kendisi de hukukçu olan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de benzer bir değerlendirme yaptı. Tutuksuz yargılama gerektirir. Zaten tutuklamayı gerektirecek bir şeyle suçlanmıyor çok açık ortada.

Dilara başörtüsünden dolayı talep ettiği görevde "sana böyle bir görevi kongrede veremeyiz" diyenlerin ayrımcılığıyla karşı karşıya kalmıştı. Ben Dilara'yı da 9 Eylül'e davet etmiştim. Dilruba'yı da davet ettim.

CHP ülkenin kurucu partisidir. Ülkedeki herkesin haklarını hep birlikte savunabilecek bir partidir. Ümit ediyorum 101'inci kuruluş yıl dönümümüzde davetliler içinde geçmişte pek çok mağduriyet yaşayan toplumun tüm kesimleri, Soma'daki mağdurlardan tren kazasındaki mağdurlara, Diyarbakır Anneleri'nden İstanbul'da cumartesi haklarını bininci kez arayan Cumartesi Anneleri'ne kadar 101'inci yılda çok sayıda davetlimiz olacak. Bu davetlilerin yanında elbette Dilara ile Dilruba'yı hep birlikte görmek istiyoruz.

Türkiye'nin suni gündemlerden çıkması lazım. Bu saçma sapan tartışmalardan, saçma sapan işlerden bir an önce kurtulması lazım. Toplumu gererek iktidara tutulmaya çalışanlara şunu söylemek istiyorum: Türkiye'ye bunu yapmayın. Tarihe bir de giderken 'bunları da yaptılar, bunlara da tenezzül ettiler' diye geçmeyin. Geçiyorsunuz. 33 yaşında bir kadının mikrofona söylediklerinden dolayı kınayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, görüşlerine katılmayabilirsiniz ama burada haksız hukuksuz yere hapsedemezsiniz.
 

Editör: Nigar Topcu