34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3403577฿%-0.02704
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 7’si çocuk olmak üzere toplamda 25 kişinin hayatını kaybettiği tren faciası davasında karar açıklandı. 13 sanığın yargılandığı davada, dönemin TCDD Birinci Bölge Müdürü Nihat Aslan’a 15 yıl, TCDD Birinci Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu’ya 17 yıl 6 ay ve Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli’ye 9 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
Kararın ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, adliye önünde yaptığı konuşmada, “Mahkeme heyeti tarihe kendileri için utanç değil, hukuk için küçük ama Türkiye’deki tüm mücadeleler için büyük bir adım olarak geçtiler” dedi. Özel, kararın alınmasında mücadelenin ve dayanışmanın önemini vurgulayarak, “Evladını o faciada kaybetmiş anneler, mücadelelerine destek verenler sayesinde bu gece rahat bir uyku uyuyacaklar. İlk kez acıdan değil, sevinçten gözyaşı döktü bu anneler” ifadelerini kullandı. Özel, kararın bir başarı olduğunu belirtirken, istinaf ve Yargıtay süreçlerini de dikkatle izleyeceklerini ekledi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Çorlu tren katliamının karar duruşması için buradaydık. Şubat ayında hiç beklenmedik bir şekilde duruşma bugüne atıldığında büyük bir infial vardı. O gün ailelere söz vermiştik. 25 Nisan’da buraya çok daha güçlü geleceğiz ve çok daha kalabalık olacağız diye.
Buralarda kimsesiz kaldıkları, tek başına yürüdükleri günler de oldu. Bugün burada büyük bir kalabalıkla, büyük bir inançla yıllardır bu mücadeleyi gösteren ve bütün Türkiye’deki mağdurlara umut olan, hakkı yenenlere örnek olan bu büyük ailelerin önünde öncelikle hepimiz saygıyla eğiliyoruz.
‘İLK KEZ KAMU GÖREVLİLERİNİN CEZA ALDIĞINI GÖRÜYORUZ’
Başta Çağdaş Hukukçular olmak üzere, Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetinde Soma’da sadece 2 tutuklu var. Biri Selçuk Kozağaçlı biri sevgili Can Atalay. Soma’da o günkü şartlarda bütün mücadeleleri sonucunda onları alıp içeri attılar. Soma’nın katillerini dışarı bıraktılar.
Bugün burada belki de ilk kez kamu görevlilerinin ceza aldığı, tutuklandığı, 22 yıldır yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği, ülkeyi yönetenlerin benim bürokratıma, benim yöneticime, kamu görevlime dokundurtmam çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor, onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet, halkın göstermiş olduğu büyük dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz.
‘HUKUK İÇİN KÜÇÜK TÜRKİYE’DE HAK MÜCADELESİ İÇİN BÜYÜK ADIM’
Mahkeme heyeti tarihe kendileri adına bir utanç değil, aslında hukuk için küçük ama Türkiye’de mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar. Ben olası kast, taksir, bilinçli taksir tartışmalarını kıymetli hukukçulara bırakıyorum. Ama bildiğimiz bir şey var; sadece bölge müdürlükleri nezdindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir. Bundan sonra hepimize düşen istinaf aşamasını, Yargıtay aşamasını titizlikle, dikkatle ve inatla takip etmektir.
‘SİYASİ SORUMLULUK UNUTULMAMALIDIR’
Buradaki kazanımın üst aşamalarda aşındırılmasına, geri gitmesine, asla izin vermeyeceğiz. Sözümüze değer veren herekse şunu söylüyoruz; bir olay ortaya çıktığında hep beraber ağlıyoruz, önemli, büyük sözler söylüyoruz, unutursak yüreğimiz kurusun diyoruz, önemli, ama süreci takip etmek, son güne, son ana kadar ilk günkü öfkeyi ilk günkü acıyı unutmadan takip etmek önemlidir. Devlet Demiryolları’nın genel müdürleri ve oradaki genel müdürü, yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerekmektedir. Siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır.
‘TAM ADALET SAĞLANDI DİYEMEYİZ AMA ÇORLU UMUT OLMUŞTUR’
Seçim öncesi hızla yetişsin, faaliyete geçsin, seçim vaadimiz yerine gelsin diye kanunsuz emir verenlerin, alelacele hatları devreye alanların, bir başka seçim öncesi aman kesintiye uğramasın diye bakım-onarım meselesinin aksatılmasına yönelik siyasi talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden Çorlu için tam adalet sağlandı diyemeyiz. Ama Çorlu hepimize umut olmuştur.
‘DAYANIŞMANIN, MÜCADELENİN ÖNEMİ BUDUR’
Türkiye’de yeni bir siyasi iklim vardır. Bu iklim bir siyasi partinin yarattığı, başardığı bir iklim değildir. Bu iklim mağdurların, mazlumların, unutulanların, yok sayılanların ve hakkı yenip yok sayılmaya çalışanların mücadelesine omuz veren, nefes veren herkesin yarattığı bir iklimdir.
Yıllardır mahkemeye giderim. Soma’da 83 blok mahkeme takip ettim. Bu karar duruşmasında sağımda Can Atalay, solumda Evren İşler, etrafımızda aileler biz hüngür hüngür ağladık. Bir tane tutuklu yoktu. O gün Selçuk tutukluydu, üstüne Can’ı da tutukladılar. Bugün buradan bu sonuç alınıyorsa bu bir kazanımdır. Direnenlerin, mücadele edenlerin, dayanışma gösterenlerin başarısıdır. Onların zaferidir. Orada raylar altında kolunu bırakan teyzem burada adalet için geldiyse, torununu, evladını bırakanlar bugün buradaysa, bugün biz bir nebze olsun adaleti bulduk, yüreğimize su serpildi diyorsa avukatlar, anneler, evlatları bugün rahat uyuyacak diyorsa, dayanışmanın önemi, mücadelenin önemi budur.
‘ANNELER İLK KEZ ACIDAN DEĞİL SEVİNÇTEN GÖZYAŞI DÖKTÜ’
Halktan, milletten güçlü kimse yoktur. Bundan sonra biz birlikte durdukça, birlikte mücadele ettikçe kötülük gerilemeye, mahkum olmaya ve kaybetmeye devam edecek. İyiler kazanacak. Anneler kazanacak. Mağdurlar kazanacak. Bundan sonra hepimize düşen bir şey var. Kim hak arıyorsa yanında olalım, arkasında olalım. Soma’ysa Soma, Çorlu’ysa Çorlu, İliç’se İliç, atanmayan öğretmense atanmayan öğretmen, açlığa mahkum emekliyse emekli, kim hak arıyorsa yanında olalım. Türkiye’deki herkese söylüyorum. Evladını orada bırakmış gencecik anneler mücadelelerine omuz verenler sayesinde bu gece rahat uyuyacaklar. İlk kez acıdan değil sevinçten gözyaşı döktü bu anneler. Bu başarı dayanışma gösterenlerindir.
Bakan Yardımcısı'nın maaşı dudak uçuklattı!