DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

BİTCOİN

3380052฿%-1.29591

a

Numan Kurtulmuş'tan Birleşmiş Milletlere ağır sözler

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in saldırgan tavırlarını eleştirerek uluslararası hukuku hiçe sayan bu davranışların kabul edilemez olduğunu belirtti. Kurtulmuş, Orta Doğu'da barışın sağlanabilmesi için Filistin Devleti'nin kurulması gerektiğini ifade etti.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Baki Komsuoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen Akademik Yıl Açılış Töreni’nde konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’in saldırgan tavırları ve kendilerini üstün gören zihniyetle hareket etmelerinin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Kurtulmuş, dünyanın böylesine büyük bir barbarlıkla modern zamanlarda hiç karşılaşmadığını, savaşın da bir ahlakının ve hukukunun olduğunu kaydetti.

Ecdadın cephede bile düşmana insanlığı anlattığını aktaran Kurtulmuş, “İçimiz yanıyor, yüreğimiz yanıyor ama kusura bakmasınlar dünyaya da insanlık dersi vermek durumundayız. Böylesine büyük bir vahşet asla kabul edilemez. Bu vahşete taraftar olanlar, bu vahşet karşısında sessiz kalanlar, bu vahşeti yapanların sırtını sıvazlayanlar da en az burada yaşanan insani krizler konusunda onlar kadar sorumludur.” diye konuştu.

Osmanlı’nın, Filistin topraklarında 4 asır hükümran olduğunu, yan yana yaşayan halkları din, mezhep savaşı olmadan bir arada tuttuğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Mescid-i Aksa’daki ‘Allahuekber’ sesleriyle 100 metre aşağıdaki Ağlama Duvarı’ndaki Yahudilerin yakarışları, birkaç metre ötedeki Doğuş Kilisesi’ndeki Hristiyanların duaları birbirine karışır ve hiç kimse diğerine yan gözle bakmazdı.” dedi.

fba1db7ffb96b420a21aed0f172bff6c

Kurtulmuş, Orta Doğu’da barışı sağlamanın zor olmadığına işaret ederek, “Orta Doğu’da aslolan; siyonist işgalcilerin zihniyet yapısını değiştirmek. Bunlar, İngilizlerden aldıkları terbiyeyle bu günlere geldi.” ifadelerini kullandı.

Bugün çevre kirliliğinden açlığa, kıtlığa, göçmen meselesinden Filistin topraklarındaki işgale ya da Orta Doğu’nun bir başka yerinde insanlara hayatı dar eden terör örgütlerinin beslenmesine, büyütülmesine kadar hemen her sorunun altındaki çeşitli nedenlerin en başında zihniyet meselesinin geldiğini belirten Kurtulmuş, “‘Dünya bizim mülkümüzdür, dünyayı biz yönetiriz. Bizden başkaları insan değildir.’ anlayışına artık bir son verilmesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

bad7cce2455bbf787295502a0c5e7a6c

“Dünya barışının kapısı Orta Doğu’dur”

Kurtulmuş, Filistin-İsrail çatışmasına değinerek, şöyle devam etti:

“Üç temel neden çözülmediği sürece Orta Doğu’da barışın olması mümkün değildir. Bunlardan birisi; 1967 sınırlarında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti kurulmadıkça bu bölgede barışın, esenliğin sağlanması mümkün değildir. Öyle mahalle mahalle bölünmüş bir devletten bahsetmiyoruz. Toprak bütünlüğü sağlanmış tam manasıyla egemen, suyu elektriği için başkasına muhtaç olmayan kendisi güçlü bir Filistin Devleti. Bu devlet kurulmadan, bu devletin kuruluşu önünde uluslararası camia engelleri kaldırmadan Orta Doğu’da barışın sağlanması mümkün değildir. İki; Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarının uluslararası sistem tarafından garanti altına alınması, Mescid-i Aksa’ya baskınların sonlandırılması ve bu anlamda gerçekten sürekli tazelenen saldırılara son verilmesidir.”

Üçüncü temel unsurun ise yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin oralardan çıkartılması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Bunlar işgalcinin de ötesinde hırsız, gasbedici. Bu sorun ortadan kalkmadan, orada yaşayan insanlar gaspçıların gasbettikleri kendi özgün ata evlerine gelmeden orada barış sağlanamaz.” diye konuştu.

Birleşmiş Milletlere sert sözler

Kurtulmuş, dünya barışının kapısının Orta Doğu, bu kapının kilidinin de Filistin halkının özgür ve esenlik içerisinde yaşaması olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“İnşallah Türkiye olarak hem acil olarak sorunun çözülmesi hem de kalıcı olarak bir siyasi çözüm bulunabilmesi için gayret sarf ediyoruz. Bu vesileyle açıkça söylemek herhalde vazifemdir; dünya sistemi, uluslararası sistem, uluslararası hukuk, insan hakları, savaş hukuku; bir sürü artık anlamını yitirmiş kavramdan bahsediyoruz. Allah aşkına, hangi Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden, amacı savaşları ve çatışmaları durdurmak olan Birleşmiş Milletler’den bahsedebilir noktadayız. Allah aşkına, Birleşmiş Milletler nerede savaşı durdurdu, nerede insani sorunlara çözüm buldu? Burnumuzun dibinde Ukrayna-Rusya arasındaki savaşı durdurabildi mi? Dünyanın birçok yerinde devam eden iç çatışmalara çözüm bulabildi mi? Açık bir şekilde devam eden bu insan hakları ihlallerine, insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı herhangi bir tedbir alabildi mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olduğumu biliyorum ancak siyasi sorumluluğumu da kuşanarak söylüyorum; Birleşmiş Milletler dediğiniz şey; artık kağıttan bir kaplan bile değil, neredeyse çöp tenekesine atılmış fonksiyonsuz bir kuruluştan ibarettir.”

Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınların uluslararası sistem tarafından sonlandırılması gerektiğini yineleyen Kurtulmuş, İsrailli milletvekillerin ve bakanların postallarıyla Mescid-i Aksa’ya girmesinin büyük saygısızlık ve insan haklarını hiçe sayan anlayışın eseri olduğunu ifade etti.

AA-20231019-32455465-32455462-TBMM_BASKANI_KURTULMUS_KOCAELI_UNIVERSITESI_AKADEMIK_YIL_ACILISINDA_KONUSTU

“Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi kuracağız”

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına geçerken herkesin sorumluluklarını hatırlaması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi kuracağız. Dünyadaki bütün sorunları ortadan kaldırabilecek bir perspektifi, bir zihniyet dünyasının inşa edilmesine de yardımcı olacağız. ‘Dünya beşten büyüktür.’ demeye devam edeceğiz. Göreceksiniz ki yeni bir dünya sisteminin kurulması kaçınılmaz olacaktır. Türkiye burada öncü olacak, sözünü güçlü bir şekilde çıkaracak. İçinde yaşadığımız bu dönemin zorlukları; Türkiye’ye yeni imkanlar, fırsatlar verecek. Yeter ki biz içeride kendi yapımızı güçlü halde tutabilelim. Farklılıklarımızı bir zenginlik meselesi olarak telakki edelim. Demokratik standartlarımızı alabildiğine yükselterek standartları yüksek bir demokrasiyi her alanda inşa edelim.

Güçlü bir sivil toplum, güçlü araştırma merkezleri, güçlü ve öncü üniversitelerle bilimsel gelişmeleri takip eden değil, takip edilen üniversiteler haline gelelim. Siyasette de dünya siyasetinde olanlara, öncülük yapabilecek iradeyi güçlendirerek yolumuza devam edelim. İnşallah bulunduğumuz bu dönem bize çok zor bir süreci gösteriyor ama aynı zamanda da bizim için bereketli imkanlar taşıyor. Bu imkanlardan istifade edebilirsek Cumhuriyetimizin üçüncü asrına gelecek olan çocuklara, bugünden çok daha güçlü Türkiye bırakabiliriz. Üçüncü asrı devralan çocuklarımızın, evlatlarımızın, torunlarımızın şunu diyebilmeleri önemli; ‘Sağ olsunlar bizden öncekiler, bize böyle bir Türkiye bıraktı. Bizim geldiğimiz dönemde de hedefimiz; sözü dünyada kural yerine geçen bir Türkiye’yi inşa etmektir.'”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ali Mahir Başarır'a yumruk salladığı iddia edilmişti: Mahmut Tanal'dan açıklama

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.