37,9888$% -0.03
41,7899€% 0.15
3.768,11%0,09
6.290,00%0,19
25.080,00%0,19
3136080฿%8.12499
Prof. Dr. Naci Görür, KAFA TV YouTube kanalında yaptığı açıklamada, İzmir’in sismik açıdan en riskli bölgelerden biri olduğunu söyledi. Ege Denizi, Doğu Akdeniz, Manisa ve Büyük Menderes Grabeni’nde meydana gelen depremlerin doğrudan İzmir’i etkilediğini vurguladı.
“Ege’de olan depremlerin tümü İzmir’i etkiler. İzmir, çok sayıda deprem üreten kaynağa sahip. Bu bölge, sismik açıdan olağanüstü hassas bir konumda.”
İzmir’de zemin yapısının en zayıf olduğu bölge olarak Bayraklı ve çevresine dikkat çeken Görür, bu bölgenin büyük depremlerde en fazla hasar görebileceğini söyledi.
“Bayraklı ve benzeri delta alanları, gevşek zemin yapıları nedeniyle deprem dalgalarından en çok etkilenen bölgeler olacaktır.”
Bu açıklama, 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin en çok Bayraklı’da yıkıma neden olduğunu hatırlatıyor.
İzmir’de en az 15 aktif fay hattının büyük deprem üretme potansiyeli taşıdığını belirten Görür, bu fayların ne zaman kırılacağına dair yeterli bilimsel çalışma yapılmadığını vurguladı.
“Bunların ne zaman deprem üreteceğini bilmiyoruz. Çünkü çalışmıyoruz. Deprem üreteceği kesin ama ‘Önce deprem olsun, sonra gerekeni yaparız’ mantığı hâlâ devam ediyor.”
Bu açıklamalar, Türkiye’de deprem araştırmalarına yönelik eksiklikleri ve önlem alınmadığı sürece yaşanacak felaketleri gözler önüne seriyor.
Tarihsel süreçte, büyük depremlerin belirli periyotlarla tekrarlandığını belirten Görür, fayların deprem üretme döngüsüyle ilgili yeterli bilgiye sahip olunmadığını dile getirdi.
“Erzincan’da 7 ve üzeri büyüklüğünde bir deprem olmuşsa, bu tarihin üzerine yaklaşık 250 yıl eklenerek bir sonraki büyük depremin olası zamanı hesaplanabiliyor. Ancak İzmir’deki 10-15 fayın ne zaman kırılacağını bilmiyoruz. İşte asıl korkutan gerçek bu.”
Naci Görür’ün açıklamaları, İzmir ve çevresinde acilen kapsamlı jeolojik araştırmaların yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, kentsel dönüşüm, deprem yönetmeliklerine uygun binalar ve afet bilincinin artırılmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Ümit Özdağ cezaevinden Bakan Yılmaz Tunç’a seslendi! Muhalifler için farklı hukuk işliyor