Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararını değerlendirmek üzere toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi parti grupları arasında tartışmalar yaşandı. Verilen ara ardından konuşan İYİ Parti Grup Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından okunmayışını hatırlatarak "Baskı altında mıydınız? Bu çetrefilli durumun oluşmasını sağlayarak kendinize farklı bir parantez mi açmaktı niyetiniz?" sorularını yöneltti.

Konuşmasında Türkiye’de adalet yoksunluğu olduğunu söyleyen Dervişoğlu, “Adalet yoksunluğunun sebebi ise iktidarın adalet duygusundan yoksun olmasıdır. Sonucu ise memleketin yoksunluğu ve yoksulluğudur. Yasaklarla, yolsuzlukla, yoksullukla mücadele taahhüdünden her üçünün de faili olmaya evrilen iktidar yolculuğunun en kritik duraklarından biri de bugün üstünde tartıştığımız Can Atalay vakasıdır” dedi.

“Yakın siyasi tarihimizin en büyük kepazeliği olarak tarihe geçti”

Dervişoğlu şöyle devam etti:

Devlet Bahçeli, gazeteciyi azarladı: Böyle sapık sorularla aldatmaya heves etmeyin Devlet Bahçeli, gazeteciyi azarladı: Böyle sapık sorularla aldatmaya heves etmeyin

“Mart 2014’te hakkında Gezi olaylarıyla ilgili ‘örgüt kurmak ve yönetmekten’ iddianame düzenlendi. 2015 yılında beraat etti. 2019 yılında yine Gezi olaylarına ilişkin yeni bir iddianame tanzim edildi. Tanzim eden de hala firari olan FETÖ savcısı Muammer Aktaş. Şubat 2020’de Can Atalay bu davadan da beraat etti. İstinaf davayı bozdu. İki defa beraat eden Can Atalay hakkında bu sefer devreye giren eller, kulaklara fısıldanan talimatlarla 18 yıl hapis cezası verildi. Keyfi yerine gelen İstinaf, bu cezayı hemen onadı. 2023 genel seçimlerinde Can Atalay aday oldu. YSK, adaylığını kabul etti ve Can Atalay milletvekili seçildi. Son 15 aydır yaşananlar ise usul, erkan bilmemenin, hukuk tanımazlığın, adaletsizliğin, devlet aklı ve ahlakından yoksunluğun, siyasetin yargıyı teslim almasının, yargıç değil personel istihdamının Türk hukuk tarihinin ve yakın siyasi tarihimizin en büyük kepazeliği olarak hafızalarda silinmemek üzere yer etti. Tutukluluğun devamı anayasa ile bağdaşmıyor denilerek hak ihlali kararı verildi.”

“Başka ülkelerde olsa bunlar film olur”

AYM kararından sonra herkes yerel mahkemenin kararı uygulamasını beklediğini dile getiren Dervişoğlu, “Can Atalay tahliye edilecek, TBMM’ye gelip yeminini edecek, milletvekilliği sona erince de yargılama devam edecek. Hukuk bunu gerektiriyor. Bizim hem ceza hukukumuz hem Anayasamız hem de kanunlarımız bunların yapılmasını emreder nitelikte. Ama bunların hiçbirisi olmadı. Usul erkan bilmeyenler, talimatla hukuku eğip bükenler, millete karşı sorumlulukları olmayanlar kul hakkına girdiler” dedi.

Meclis Başkanı Numan Kurulmuş’un kararı Bekir Bozdağ’a okutmasına tepki gösteren Dervişoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kendisi yurt dışındayken bu kararı okutturan Sayın Meclis Başkanı’na sesleniyorum: Siz bu kararı kendiniz mi okumak istemediniz de başkasına okuttunuz? Baskı altında mıydınız? Bu çetrefilli durumun oluşmasını sağlayarak kendinize farklı bir parantez mi açmaktı niyetiniz? ‘Ben iyiyim ama sonuçta emir kuluyum’ mu demek istediniz. Yöneticilik sorumlulukan kaçmak değil, layıkıyla yerine getirmektir. Aksi, işgal edilen koltuğa yakışmaz. Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdık. Bu kez yerel mahkemenin kararını mı okuyacaksınız? O da yok hükmünde. Artık o karara dayanarak işlem yapamazsınız. Karar yok hükmünde. Bu karar ‘Can Atalay’ın milletvekilliği hiç düşmedi’ diyor.”

Editör: Nigar Topcu