MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yerel seçimlerde ayrı adaylarla yarışacakları yönündeki açıklamalarını, pazarlık pozisyonunu güçlendirmek amacıyla yapıldığını savundu. Yalçın, 2024 yerel seçimleri öncesinde parti içi il ve ilçe kongrelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yerel seçimlerde özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilin Cumhur İttifakı tarafından kazanılmasını hedeflediklerini belirten Yalçın, MHP'nin Ankara ve İstanbul gibi kaybedilen illeri geri alma yanı sıra birçok il ve ilçede yeni belediye başkanlıkları elde etmek için çalıştıklarını ifade etti.
CHP ve diğer muhalefet partilerinin elindeki belediyelerin beceriksizlik, vizyonsuzluk ve ilkesizlik gibi sorunlara sürüklendiğini öne süren Yalçın, bu belediyelerin hizmet yerine bahane üreten ve militanları yetiştiren yerel çıkmazlara dönüştüğünü iddia etti.
Yalçın, CHP'nin ideolojik olarak değiştiğini savunarak, "Marksistlerin ve millet düşmanı bölücülerin parti içinde yer bulduğunu" öne sürdü.
Ayrıca, İYİ Parti'nin yeni siyasi stratejisine de değinen Yalçın, Meral Akşener'in yerel seçimler için ayrı adaylarla yarışacaklarını açıklamasının sadece pazarlık pozisyonunu güçlendirmek amacıyla yapıldığını ifade etti. Akşener'in İzmir için aday ismi belirlemesinin de benzer bir stratejinin bir parçası olduğunu söyledi.
“Daha kısa süre önce uygun önerilere kapıları açık bırakan İP müdiresi, yarın reddedemeyecekleri teklifler geldiğinde kesinlikle değerlendirecektir” diyen Yalçın, İstanbul ve Ankara’ya ilişkin ise şunları söyledi:
“İP'in CHP'den başka sığınacağı liman, HDP'den ve millet nezdinde ederi olmayan mikro partilerden başka yanaşacağı iskele yoktur. Şimdiden söyleyelim, Ankara'da olmazsa İstanbul'da İP, yine küçük çıkarlar karşılığında CHP'nin kuyruğuna takılacak veya muhalif particiklere yamanacaktır. İlerde görülecektir ki bir tane il, iki tane ilçe belediye başkanlığı için İP'in bütün haysiyeti, muhalefet limanının gümrüğünde ihaleye çıkarılacaktır. CHP ise İP'siz yapamayacağı için, Meral Akşener'in her türlü aşağılama ve hakaretleri karşısında sessiz kalmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu ile avenesi, her türlü eleştiriye rağmen yutkunmaktadır. Kısacası politikanın muhalefet perdesinde müthiş bir orta oyunu sergilenmektedir.”
