Mersin'in Mezitli ilçesi Tece Mahallesi'ndeki polisevine, 26 Eylül günü saat 23.00 sıralarında, PKK'lı 2 kadın terörist tarafından saldırı düzenledi. Teröristler, uzun namlulu silahlarla nizamiye kulübesinde nöbet tutan polislere ateş açtı. Polislerin karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada polis memuru Sedat Gezer, teröristlerden birini vurarak yaraladı. Biri yaralı, 2 terörist, kaçamayacaklarını anlayınca sırt çantalarında taşıdıkları bombalarla kendilerini patlattı.

Güvenlik güçlerinin polisevi çevresindeki incelemesinde, başka bomba düzeneği ise uzman polisler tarafından imha edildi. Saldırıda yaralanan polis memuru Sedat Gezer, kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Polis memuru Abdulkadir Öztürk ile çatışma sırasında balkonda yaralanan bir kadının tedavisi sürüyor.

İÇİŞLERİ: SALDIRI DÜZENLEYEN TERÖRİSTLERDEN BİRİ DİLŞAH ERCAN

İçişleri Bakanlığı, saldırı düzenleyen iki teröristten birinin Dilşah Ercan olduğunun tespit edildiğini açıklamıştı. Bakanlığın açıklamasında 'Teröristin, terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin'den katıldığı, Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de eğitim aldığı ve örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Ayrıca, terörist hakkında metropollere eylem amaçlı gönderilecek hazır kadrolar arasında yer aldığı şeklinde istihbari bilgilerin bulunduğu belirlendi' denilmişti.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ÇAĞRI: TERÖRİSTE AİT DNA RAPORUNU AÇIKLAYIN

Gelişmelerin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:

* 'İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz.

* Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun. Başsavcıya dosyaya el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz!'

ÖZEL: UTANMADAN, SIKILMADAN 'CHP'NİN GAZETECİSİ' DİYE YAZIYORLAR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Özel, Mersin'deki terör saldırısıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı:

* 'Birincisi şu; dün değindik ama artık bunun net olarak ortaya konması gerekiyor. CHP'nin bundan 11 yıl önce çalışmalarını yaptığı ve bundan 10 yıl önce kamuoyuyla paylaştığı raporda bir isim geçiyor. O isim üzerinden saldırıyı yapan terörist olarak 'CHP'nin raporunda var' diyorlar. Bunu çok net olarak söyleyelim; o isim rapor hazırlanırken içeride.

* Ama daha sonra AKP'nin 4'üncü yargı paketi ile yani Abdullah Öcalan ile görüştükleri, müzakereleri sonucunda verilen kararla cezaevlerinin boşaldığı 4'üncü yargı paket ile salıverilmiş. Ve o salıverilmeden 4 ay sonra raporumuz yayınlanmış. Şimdi bize raporda adı olan kişinin bu saldırıyı gerçekleştirdiğini söylüyorlar. Ve utanmadan, sıkılmadan CHP'nin gazetecisi diye yazıyorlar. Bunu kesin bir şekilde reddettik, lanetledik.

'İLK GÜNDEN BERİ BİZE GELEN BİLGİ, ASLINDA SALDIRGAN O DEĞİL, PARMAK İZİ TUTMADI, BİR BAŞKASI SALDIRGAN'

* Şimdi bir başka tartışma var basında. Bizim açımızdan fark etmez. O gün gazeteci olarak içeride olduğunu söyleyen ki kendi beyanlarını rapora taşımışız. Ama arkasında durmamışız, sahip çıkmamışız. Şimdi iddia o ki ilk günden beri var. Biz emniyetten açıklama bekliyoruz, beklemeye de devam edeceğiz. Biz İçişleri Bakanlığı'nın internet sitesi bazen Süleyman Soylu'nun kendi sayfası gibi kullanılsa da İçişleri Bakanlığı'nı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nü önemseriz.

* İlk günden beri bize gelen bilgi, aslında saldırgan o değil, parmak izi tutmadı, bir başkası saldırgan. Ama biz buna hiç sığınmadık. Raporda adı geçiyorsa sonradan Süleyman Soylu'nun ifadesi şu; 2013 yılında PKK'ya katıldı diyor. Rapor yazılırken değil, sonrasında. Teröristse, terör örgütü mensubuysa fark etmez. Saldırıyı yapan oymuş, değilmiş… Bizim meselemiz CHP'nin terör ile arasına koyduğu mesafe ve terörü kınamaktır.

* Ama bütün her şeyi CHP'li terörist, CHP'nin gazetecisine oturtanlar dün Mersin'den gelen bütün bilgiler, saldırganın o olmadığı noktasındaydı, artık bir açıklama yapmak durumundalar. Saldırgan o çıksa da çıkmasa da pozisyonumuz değişmez. O günden bugüne bir isim ve bir resim ve burada yer alan bir ifade üzerinden CHP'ye saldıranlar tek argüman olarak bunu koyanlar ne diyecekler bir ona bakacağız.'