Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Moda İskelesi'nde, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gençlerin sorularını yanıtladı.
"Endüstriyel tasarım öğrencisiyim. Gelecek kaygım var. Yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin başını çekiyor olabilirim. Almanca öğreniyorum. Almanya ya da İngiltere’ye gitmek istiyorum. Bu artık ekonomik sıkıntıdan çıktı, özgürlük ve güvenilirliğe geldi. Hem kardeşimi, hem annemi düşünüyorum. Gerçekten sokakta kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Kalmamız için bir şey yapacak mısınız? Eminim çoğu arkadaşım gitmek istiyor.” sorusuna ilişkin Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Gençler, özgür yaşamak istiyorlar, hayatlarına birilerinin müdahale etmesini istemiyorlar. Mezun oldukları zaman rahat geçinebilecekleri bir iş istiyorlar. Bu da sizin en doğal hakkınız. Ülkeyi bu hale getirenin siyaset kurumu olduğunu ben de biliyorum.
KEMAL KILIÇDAROĞLU: DÜNYA ÇAPINDA SİYASETÇİMİZ YOK
Bizim ülkemizde dünya çapında mühendislerimiz, ressamlarımız, sinemacılarımız var. Dünya çapında siyasetçimiz yok, temel sorunumuz bu. Siyasetçi kendisini değil ülkesini düşünür, var olan sorunları çözmeye kilitlenir. Platon’un 2400 yıl önce söylediği bir söz vardır, “Eğer siyasetçi siyaset yaparken zenginleşiyorsa sizin haklarınızı korumak, kendi mal varlıklarını korumaya başlar.” diye. Siyasetçinin temiz ve ahlaklı olması lazım. Bütün sorunlar rahatlıkla aşılır.
SEÇİMİN KADERİNİ SİZ BELİRLEYECEKSİNİZ
Önümüzdeki seçimlerin kaderini belirleyecek ben değilim sizsiniz. 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. 5 milyon 300 bin genç kime oy verirse o kazanacak. Siz diyorsanız ki, ‘Bu düzen çok güzel. Bir de elinde sopa var bir şey dediğiniz zaman kafamıza vuruyor, devam edelim’ devam edecek o zaman. ‘Hayır, biz istemiyoruz, rahat olmak, düşüncelerimizi özgürce açıklamak istiyoruz, baskı görmek istemiyoruz’ diyorsanız oyunuzu ona göre kullanacaksınız. Türkiye’nin kaderini değiştirecek olan sizsiniz."