İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, eski Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı dava hakkında konuşan Kılıçdaroğlu '. Hakimi değiştiriyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Yargı için yüz karası olmak istemiyorsan vicdanına göre karar vereceksin, talimata göre değil. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler' dedi.

Elazığ'daki çiftçilere seslenen Kılıçdaroğlu 'Elazığ bir tarım, sanayi, turizm aynı zamanda lojistik bir kent olma konusunda da önemli bir avantajı vardır. Elazığlı çiftçinin çok mutlu olmadığını, büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum. Bütün çiftçilere verdiğim sözü buradaki çiftçiler içinde verdim. Size mazotu yatlar hangi fiyattan kullanıyorsa, size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak.' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şu şekilde:

Gençliğim Elazığ'da geçti o nedenle Elazığlı olmak bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Güzel bir türküsü var 'Kar mı yağmış şu Harput'un başına, kurban olan taşına' diye. Elazığ'dan bahsederken gençlik yıllarıma giderken insan duygulanıyor, o güzelim Elazığ, o yıllar, anılar… Elazığ'ın ekmeğini yemiş suyunu içmiş bir kişi olarak bütün Elazığlılara yürekten teşekkür ederim.

'BELEDİYE BAŞKANIMIZLA OKUL TEMELİ ATTIK'

Türkiye'nin her tarafında dertler var hepimiz biliyorum. Bu dertleri çözmek siyaset kurumunun görevidir. Halkın seçtiği iktidar gelecek ve sorunları çözecek. En büyük arzumuz bu sorunları çözmektir. Bugün, belediye başkanımız ile birlikte güzel bir okulun temelini attık. Bu okul sadece Elazığ için değil Türkiye için bir ilktir. Bu okul açıldığında geleceğiz kurdeleyi keseceğiz. Orada Elazığlı evlatlarımız okuyacaklar. Okulun açılışına bazıları korkudan gelmedi. Önemli olan Elazığ ve Elazığlılardır.

'EN UCUZ MAZOTU BU ÜLKEDE ÇİFTÇİ KULLANACAK'

Elazığ bir tarım, sanayi, turizm aynı zamanda lojistik bir kent olma konusunda da önemli bir avantajı vardır. Elazığlı çiftçinin çok mutlu olmadığını, büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum. Bütün çiftçilere verdiğim sözü buradaki çiftçiler içinde verdim. Size mazotu yatlar hangi fiyattan kullanıyorsa, size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak. Tefecilere dünyanın faizini veriyorlar. Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız' buna inanmayın, hepsi hikaye. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar. Sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde çiftçinin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Faizle mücadele böyle yapılır. Derdin mi var? Derdi çözmek Bay Kemal'in görevi olacak.

'VENEZUELA'YA GİDİYOR SEN GEL ELAZIĞ'YA'

Bir tarım bakanı var Allah selamet versin, tarımı düzeltmek için Venezuela'ya gidiyor. Sen gel Elazığ'a. Buraya gelmez Venezuela'ya gider, hiç meraklanmayın Bay Kemal gelecektir.

'Borçlarımı ödemekte zorlanıyorum' diyenlerin oranı yüzde 77.3. AK Partililerde ise bu oran yüzde 70.1. MHP'li seçmenin yüzde 60.6'sı diyor. Bir vatandaş borcunu ödemekte zorlanıyorsa gıdadan kesiyorum demektir. Türkiye'yi bu girdaptan Allah'ın izniyle çıkaracağız.

'BİZİM ASIL HEDEFİMİZ'

Birileri sarayda oturur ama gerçeği görmez. Bu kardeşinizin görevi sarayda oturan o kişilerin sorununu çözmek değil. Benim görevim bu topraklarda yaşayan sade vatandaşın hakkını, hukukunu korumak, beklediği adaleti ona teslim etmektir. Siyaseti zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, halka hizmet amacı haline getirirseniz bu millet kurtulmuş olur. Bizim asıl hedefimiz bu. Bu milleti temiz siyaset yapanlara teslim etmektir.

'KİMİN GELİRİ YÜZDE 164 ARTTI'

Elektriğe bu yıl yüzde 95 ile yüzde 200 arası zam yapıldı. Doğalgaza yüzde 164. Memurun maaşı mı yüzde 164 arttı? Kimin geliri yüzde 164 arttı da bu kadar büyük yükü ailelere veriyorsunuz? Bir kadın evladını yatağa aç yatırıyorsa o annenin acısını kim bilebilir? Ben elektrik parasını ödemedim niçin? Benim elektriğimi de kessinler, elektriği kesilen 3 milyon 400 bin kişinin derdi dile gelsin diye. O aileler fakir aileler ödeyemiyor, gelip elektriğini kesiyorlar. Bu insanlar nasıl ısınacak? Bunlar dertlerini anlatamazlar, medyanın önüne çıkamazlar. Benim elektriğim kesilsin bir hafta ödemeyeceğim dedim. Kesilen evlere gittim. Şimdi kaç hanenin elektriği kesildi gizliyorlar. Tam 9 aydır milletvekillerimiz soruyor. Tık yok, cevap vermiyorlar. Suç işliyorlar.

'KAÇ HANENİN ELEKTRİĞİ KESİK BİLMİYORUZ'

Geçen yıl 3 milyon 449 bin hanenin elektriği kesildi, şimdi kaç bilmiyoruz. Buradan kamu görevlilerine çağrı yapıyorum. Milletvekillerinin sorduğu önergeleri, istemiş oldukları bilgileri zamanında vermeyenlerin tamamı suç işliyor. Kendinizi suça ortak etmeyin.

İMAMOĞLU'NA YETKİ TIRPANI TEPKİSİ

Devletin dini adalettir. Yüce yaradan kainatı bile adalet üzerine kurmuştur. Siz adalet dağıtan kişiye eğer yönlendiriyorsunuz, talimatıma göre karar versin diyorsanız adaleti yönetiyorsunuz demektir. Önlerinde büyük bir engel var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu… 'Nasıl yetkilerini elinden alırız' bütün çaba bunun üzerine kuruluyor. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi gayet iyi biliyorum. Sizin adaletsizliğinizi de gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane pusula koyacaksın, biri doğru değil üçü doğru… Nerden biliyorsun? Onlara 'Bunu yapan hakim değil çetedir' dedim. Hakimi değiştiriyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Yargı için yüz karası olmak istemiyorsan vicdanına göre karar vereceksin, talimata göre değil. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler.

Adalet soylu bir kavramdır. Liyakatte soylu bir kavram. Liyakatin olduğu yerde torpil olmaz. İşi ehline teslim etmezseniz devlette çürüme başlar. Devletin sağı, solu yoktur. Devlet 85 milyona hizmet etmek zorundadır.

Bu yılın ilk 8 ayında Kur Korumalı Mevduata ödenen faiz 250 milyar lira. Çiftçiye ilk 8 ayda 25 milyar lira. Faizciye 250 milyar lira, üreten kişiye 25 milyar… Esnafa 6 milyar lira. Çiftçiye kanuna göre 134 milyar lira verilmesi gerekiyordu. Bu çiftçinin alın terini çalmak demektir. Bunların tamamını düzelteceğiz. Benim tefecilerle, uyuşturucu baronlarıyla işim yok. Benim beşli çetelerle işim yok tek işim var bu ülkede alın teri döken herkesin hakkını teslim etmek. Zaten devlet dediğiniz de bunu yapmak zorundadır. Yapmıyorsa birileri malı götürüyor demektir. Malı götürenleri asla ve asla affetmeyeceğim.

'TÜM TÜRKİYE'YE SÖZÜM VAR'

Elazığ'da deprem oldu. Hepimiz koştuk geldik, yaraların sarılmasına yardım ettik. Deprem konutları da yapıldı. Başlangıç süresi 2 yıl. Bunu 5 yıla çıkarılması lazım. Sosyal devlet bu vatandaşların paralarını daha makul taksitlerle ödemesini öngörür. Tunceli ile Elazığ arasında bir feribot var. Oraya güzel bir Pertek Köprüsü yapılması lazım. Pertek Köprüsü'nün önemi Elazığ'ın ciddi bir lojistik merkez olmasını sağlamaktır. Çiftçiler elektrik kullanıyorlar dünyanın parasını veriyorlar. Türkiye'deki bütün çiftçilere güneş enerji kurduracağız. Elektriklerini ücretsiz kullanacaklar, artanı satacaklar. Meralar var. Hayvancılara ücretsiz açılacak. Elazığ aynı zamanda kadim bir kent. Burası turizmin merkezi olacak bir kent. Turizm yatırımları yapılacak. Harput'un UNESCO'nun Dünya Kültür Merkezi Mirasına kesinlikle yazdıracağız. Bedelli askerliğin buraya gelmesi lazım. Köy okulları kapatıldı. Tüm Türkiye'ye sözüm var. Nerede öğrenci varsa orada okul ve öğretmen de olacak. Taşımalı eğitim olmayacak. Ferhat ile Şirin'i buluşturur gibi öğretmen ile öğrenciyi buluşturacağız. Benim öğrenciliğimde çimento fabrikası şehrin merkezindeydi, hala öyle. O zamanda şikayet olurdu bugünde şikayet oluyor. Kardeşim, kaldırın bunu. İktidar olduğumuzda o çimento fabrikasını şehrin dışına çıkaracağız.

'ELAZIĞ'A BAKANLIK VERECEĞİM'

Elazığlıların bir özelliği var. Koşulsuz bir şekilde iktidar partisine destek verdiler. Son seçimde biz bir milletvekili çıkarttık. İktidara bu kadar destek veren Elazığ'a 20 yıldır tek bir bakanlık bile verilmedi. Bay Kemal'in sözüdür. Elazığlıların da oyuyla iktidar olduğumuzda Elazığ'a bir bakanlık vereceğim.

'MİLLİYETÇİLİK DERSİ VERMEYE HAKLARI YOK'

Buraya geldim, Elazığlı kardeşlerimle kucaklaşmak için geldim. Beni sevmeyebilirler, oy vermeyebilirler ama biz insanız, beraberiz, birlikteyiz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, kucaklaşmak istiyoruz. Geçmişim alışkanlıklarını bir tarafa bırakıp geleceğe güvenle bakmak istiyoruz. Kimlik üzerinden siyasete hep karşıyım, öteden beri karşıyım. Herkesi kimliği kendi şerefidir ve benim başımın üstünde yeri vardır. Herkesin inancına saygılıyım. Hiç kimsenin inancı sorgulanamaz. Ben bunu yapmak istiyorum. Bu ülkeyi barıştırmak istiyorum. Artık kavgadan bıkmadık mı? Birileri bize milliyetçilik dersi veriyor, bize bu dersi vermeye onların hakkı yoktur.