34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3407671฿%0.88859
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, uzun süredir iktidarın söz ettiği ve son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerinde durduğu yeni Anayasa fikri hakkında konuştu.
Yeni Anayasadan kastın gerçek bir Anayasa olmadığını ifade eden Türkkan, siyasi bir rejim değişikliği istediklerini belirtti.
Türkkan konu hakkında şunları söyledi:
“Türkiye’nin sığınmacılardan tutun da, sınırlarımızı yakın zamanda tehdit etmeye başlayacak olan gelişmelere varıncaya dek, bunca sorunu dururken, İktidar neden Anayasa’yı değiştirmek istiyor? 21 yıldır elini bağlayan mı vardı? Cevap basit. Yeni Anayasa’dan kasıtları, Türkiye’de bir rejim değişikliği. Ve sadece bu da değil. Türk’süz bir Türkiye yaratmak istiyorlar. Ve tam da bu süreçte, Ortadoğu’daki Körfez ülkeleri; Türk Milleti’ne, Cumhuriyet’e ve onun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı operasyon düğmesine bastı. İçerideki işbirlikçileri ise her geçen gün şeriat çağrılarıyla toplumu daha da germeye devam ediyor. İşte bu dahili ve harici bedhahların önünde duvar gibi duran bir engel var. O da Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.
Anayasa nedir? Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Bir devletin yönetim biçimini belirtir. Tüm kanun ve yapılardan üstündür. Hiçbir kanun ve yapı Anayasa’ya aykırı olamaz. Anayasaların temelleri kurucu iktidar tarafından atılır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temelleri ise, ilk dört maddesinden de anlaşılacağı üzere, cepheden cepheye ömrü savaşlarla geçen, Türk Milleti’nin geleceğini kurtarmak adına vatanın istiklali ve hürriyeti için her türlü zorluğa göğüs geren Cumhuriyetin kurucu kadroları tarafından atıldı. İster Cumhuriyet’in ilk anayasası 1924 Anayasası olsun, ister 1961 ve 1982 Anayasaları olsun Cumhuriyet’e ve değerlerine bağlı olmak zorundadır. Zaten bu Anayasalar, Cumhuriyet esaslarına bağlılık bakımından birbirinin devamıdır.
Yeni bir Anayasa hazırlanacaksa bu hakikatlerin dışına çıkması asla ve kat’a düşünülemez. Yeni Anayasa; milli mücadelenin ruhuna, milli egemenliğe, Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı olmak zorundadır. Yeni Anayasa; milletimizi dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, milli birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk milliyetçiliğinden ilham almak zorundadır.
Peki İktidarın düşündüğü yeni anayasanın temelinde ne var? Milletin çeşitliliği. Peki bu ne demek? Türk’süz bir Türkiye demek. Milletin çeşitliliği ifadesini biz daha önce bir yerden daha duyduk. Kimden? 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının arkasındaki bir isimden. Eski CIA Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı, Eski Ortadoğu Şefi Graham Fuller’den duyduk. Hazırladığı CIA raporunda Türkiye’de siyasal islamın iktidar olması gerektiğini ve Türkiye’nin çok dilli ve çok kültürlü bir yapıyı benimsemesi gerektiğini ifade ediyordu. Şimdi “Milletin çeşitliliği” lafı nerelere varıyor, anlayın.
Türk Milleti, son gelişmelerle beraber haber bültenlerinde ve sosyal medyada “Milletin çeşitliliğine” odaklanmışken, çok daha büyük bir tehlikeyi gözden kaçırdı. Bir kişinin söyledikleri dışında, düzenlenen yeni anayasa sempozyumunun geneline, katılımcılara ve sempozyumun sonucuna bakmadı kimse. O sempozyumda yeni anayasanın amacının ne olduğu da, sempozyumun sonunda ifade edildi. Kısaca hayata geçirmek istedikleri yeni anayasada; Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemez olması hükmünü kaldıralım diyorlar. Yani; Türkiye Devleti’nin bir Cumhuriyet olmasından rahatsızlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmasından rahatsızlar. Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olmasından rahatsızlar. Dilinin Türkçe olmasından, beyaz ay yıldızlı al bayraktan, İstiklal Marşı’ndan ve Başkent Ankara’dan rahatsızlar. Öylesine rahatsızlar ki; ilk dört maddenin değişmesi, İktidar için olmazsa olmazların başında geliyor. Bu düpedüz Türk Milleti’ne ihanettir.
Ortada bir darbe anayasası varsa, o da bu sempozyumu düzenleyen İktidarın getirmek istediği yeni Anayasa olacaktır. Getirmek istedikleri yeni rejimin anayasasını yapabilmek için mevcut Anayasa’ya darbe anayasası diyorlar. Darbe anayasası dedikleri mevcut Anayasa, kabul edildiği 1982 yılından bu yana 21 kez değişikliğe uğradı. Sadece 21 yıllık Ak Parti iktidarında 12 kez değişikliğe gidildi. Darbe anayasası dedikleri 177 maddelik anayasamızda 134 maddede ise değişikliğe zaten gidilmişti. Gördüğünüz gibi ilk dört maddeyi değiştiremedikleri için bu Anayasa’ya darbe anayasası diyorlar hala. Anayasa’yı defalarca delen, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymayan, hatta ve hatta Anayasa Mahkemesi’ni kaldırmak isteyenlere tekrar hatırlatmak isterim:
Anayasaları kurucu İktidarlar hazırlar. 21 yıllık Ak Parti iktidarı, yeni anayasa oyunuyla, rejimi değiştirerek, kendisi kurucu iktidar olmaya soyunmuş anlaşılan. Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda anlaşılan o ki; birileri Cumhuriyet’in sonu için geri sayım başlatmış. Ve bunu sadece Anayasa’yı değiştirerek planlamadıklarından emin olun. Bir yanda içeride Türk Milleti’ni hakir ve Arap’tan aşağı gören, İngiliz ajanı gibi hareket eden kimi sosyal medya imamları. Diğer yanda ise Körfez ülkelerinden başlayan ve Türk Milleti’nin sabrını taşıran provokasyon niteliğindeki açıklamalar. Ve tüm bunlardan önce ülkemizde tutulan milyonlarca Suriyeli ve delik deşik olan sınırlardan cihat için gelen Afganlar.
İşin bir de demografik boyutu var. Mültecileri o yüzden göndermeyeceğiz diyorlar. Tüm sığınmacılar ve kaçakları, demografik operasyonu tamamlamak için kullanacaklar. Hepsi kirli bir planın parçası. Türk milleti böylesine tehlikeli bir oyuna ve bu siyasi kurnazlığa asla izin vermeyecek. Hele hele Anayasa’nın ilk dört maddesini kaldırmak gibi bir hadsizliğe kalkıştıkları an, karşılarında Cumhuriyet’in sonsuz savunucusu olan İYİ Parti’yi ve milyonlarla bir araya gelen Türk Milleti’nin çelikten iradesini görecekler. Atatürk bugünleri 100 yıl öncesinden görmüştü. Ve kendisinden sonraki kuşaklara onun ölümsüz eseri Cumhuriyet’i miras bırakmıştı. Ve bu mirası savunmak ne büyük bir şereftir ki bizlere nasip olacak. Sakın ama sakın rejimin ayarlarıyla oynamaya kimse kalkmasın.
İstibdat düzenini yıkan Türk milliyetçiliği ölümsüzdür. Hiçbir kalıba ve şekle sokamazsınız. Türk’süz bir Anayasa ve Türk’süz bir Türkiye hayali kuranların hesaba katmadığı bir şey var. O da Türk Gençliği’dir. Türk Gençliği, Ata’sından aldığı birinci vazifesini yerine getirecek inanca, ruha ve güce sahiptir. Gençliğimizle el ele Türkiye’nin karanlığa sürüklenmesine asla izin vermeyeceğiz.
EGO'dan '65 yaş üstü' açıklaması