34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3379242฿%-1.26624
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatımoğulları Oruç, partisinin TBMM’deki grup toplantısına katılarak konuşma yaptı.
Oruç, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adıyla ilk grup toplantısını gerçekleştirdiklerini, aynı paradigma, aynı ruh ve mücadele azmiyle yola devam ettiklerini söyledi.
Oldukça coşkulu ve moral dolu bir kongre süreci yaşadıklarını anlatan Oruç, büyük bedeller ödeyerek bugünlere geldiklerini ifade etti.
Tulay Hatımoğulları Oruç, Gazze’nin yaklaşık 15 günü aşkın bir zamandır İsrail tarafından bombalandığını, her gün yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiğini belirtti.
İsrail’in her geçen gün tırmanan saldırılarının bitmek bilmediğine işaret eden Oruç, şunları kaydetti:
“Her gün yüzlerce insan, çoluk çocuk, kadın erkek bu savaşta yaşamını kaybediyor. Bu süreçte bütün dünyadan bir çağrı yükseldi: ‘İsrail bir an önce ateşkes ilan etsin, silahları sustursun ve Filistin halkının kendi topraklarında bir nefes almasının önü açılsın’. İki milyon insanın yaşadığı Gazze, daracık bir coğrafya. Zaten 100 yıla yakındır İsrail’in bu bölgede estirmiş olduğu siyasetin sonucu iki milyon insan küçücük bir alanda. İsrail bununla da yetinmiyor, Filistinlileri Gazze’den kovmak için, orayı Filistinsizleştirmek ve kendi topraklarına yeniden katmak için ve hatta Filistin’i haritadan silmek için çok ciddi adımlar atıyor. Bu savaşı ne yazık ki böyle okumak durumundayız.”
Gazze’de Sağlık Bakanlığı yetkililerinin kan bağışı ve ilaç yerine yakıt istediğine dikkati çeken Oruç, İsrail’in Gazzelileri düşürdüğü durumun görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye’de iktidarın, yıllardan beri “Filistin davası benim ana davam” dediğini, ancak bunun doğru olmadığını iddia eden Oruç, şöyle konuştu:
“Bu iktidar, şu anda kan ağlayan mazlum Filistin halkının ne yazık ki gerçek anlamda yanında değil. Sadece Türkiye’deki iç siyaseti tahkim etmek ve sadece kendi tabanına şirin gözükmek için sanki Filistin’in yanındaymış gibi davranıyor ve timsah göz yaşı akıtıyorlar. AKP iktidarı döneminde İsrail ile geliştirilmiş olan ticari ve askeri anlaşmalar katlanarak artmış durumda. Sadece askeri anlaşmalardan vazgeçmeyi düşünüyor musunuz? Bu anlaşmalardan vazgeçmeyi düşünmüyorsanız, siz Filistin halkının yanında olamazsınız. Biz, HEDEP olarak mazlum Filistin halkı için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.”
Oruç, hükûmetin, ülkenin bütün gelirlerini, varlıklarını özel harp politikalarına, sahte güvenlikçi politikalara, savaşa, mermiye ve silaha ayırdığını öne sürdü.
Türkiye’de vatandaşların yoksulluktan kırıldığını savunan Oruç, şöyle devam etti:
“Ülkede şu anda açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan var. Şimdi bütün Türkiye’nin yüzü, gözü, kulağı Meclis’in bütçe görüşmelerinde olacak. Çünkü bu bütçe gerçekten Türkiye’de 84 milyon yurttaşımızı doğrudan alakadar eden ve geleceğinin göstergesi olan bir bütçedir ama bu sunulan bütçede göreceğiz ki hiçbir şey değişmemiş. Eski tas, eski hamam. Tam da yoksulu ezen bir bütçeyi bizlerin önüne getirecekler. Orta ve küçük ölçekli esnaf, çiftçi, üretici, vergi yükü altında inim inim inliyor. Bugün içtiğimiz suya, yediğimiz ekmeğe kadar her şeyden KDV üzerinden gelir elde eden bu iktidar ne yazık ki bu gelirleri halka adil bir şekilde dağıtmadığı için açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmişiz hep birlikte.”
Emekli sorununa dikkat çeken Oruç, “Emekliler maaşlarına zam beklerken 5 bin liralık bir ikramiye verilecek. Bu rakam maaşına zam bekleyen emeklinin ihtiyacını karşılar mı? Karşılamaz. Gelsin, Erdoğan 7 bin 500 liralık aylık gelirle geçinsin bakalım. Geçinebilir mi? Bugün emekliye layık gördükleri 7 bin 500 liradır. Bunun anlamı, ‘git evinde otur’. Oysa emekliler, bugüne kadar çalışarak, emek vererek, alın teri dökerek bu toplumu bugüne kadar taşımış olan insanlardır. Bizim emeklilere borcumuz var. Sevgili emekli kardeşlerim, HEDEP olarak haklarınızı sonuna kadar savunacağız, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu: Senin damadının ne işi var o uçak gemisinde?