35,3824$% 0.08
36,5448€% 0.1
3.022,22%-0,12
4.957,00%-0,18
19.767,00%-0,19
3336370฿%-2.27321
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, DEM Parti heyetiyle randevulaşma sürecinde olduklarını belirterek Türkiye’de barışın kalıcı şekilde tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Barış mücadelesini sürdüreceklerini ifade eden Baş, sürecin şeffaflıkla, TBMM zemini ve toplumsal katılımla yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
Hükûmetin bu süreci kendi siyasi hesapları için kullanmaması gerektiğini söyleyen Baş, barışın Türk ve Kürt emekçilerinin birlikteliğiyle sağlanabileceğini dile getirdi.
“DEM Parti heyeti ile bir telefon görüşmemiz oldu randevulaşma için.” diyen Erkan Baş, “Önümüzdeki günlerde ziyaret edecekler. Dolayısıyla o görüşmelerin ardından sanıyorum daha ayrıntılı değerlendirmeler yapma şansı bulacağız.” ifadelerini kullandı.
Erkan Baş, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
Kamuoyundan izlediğimiz sürece ilişkin genel tutumumuzu paylaşmak istiyoruz. Türkiye’de kalıcı bir barışın tesis edilmesi, gerçekten demokratikleşme, eşitlik ve özgürlük konusunda en net tutuma sahip siyasi partilerden bir tanesi olduğumuzu düşünüyoruz. En zor zamanlarda hakaretlere uğrayarak, yasaklamalara, engellemelere, baskılara rağmen barışın sesi olmaktan hiç vazgeçmedik. Türk ve Kürt halklarının kardeşliği, tüm halkların barış içerisinde yaşayacağı bir ülke için her durumda mücadele etmeye devam edeceğiz. Ne olursa olsun, nereye evrilirse evrilsin TİP barıştan, eşitlikten, kardeşlikten ve özgürlükten yana bir tutumla siyasi mücadelesini sürdürecektir. Karşı karşıya kaldığımız yeni durumla ilgili şeffaflık vurgusunu yeniden tekrar etme ihtiyacı hissediyoruz.
Bu sürecin mümkün olduğunca açık ve şeffaf yürütülmesinin önemli olduğu kanaatindeyiz. Memleketin barış umutlarının, Cumhur İttifakı’nın hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel hesaplarına heba edilmesine müsaade edilemez. Bu ülkede gerçek bir sorun vardır, gerçek bir barış ihtiyacı vardır. İktidarın bunu kendi siyasi amaçları için değerlendirmesine, böyle dar, güncel siyasi hesaplara alet etmesine izin vermemek gerekir. Bu ülkede barış mücadelesinin bir tarihi var, deneyimlerimiz var. Bunu uyarı olarak ifade etmek isterim, önceki süreçte sadece Tayyip Erdoğan’ın keyfi öyle istediği için başlattığı ve buzdolabına kaldırdığı bir sürecin sonraki hamlesinde o görüşmenin karşı masasında oturan Sırrı Süreyya Önder’in, Selahattin Demirtaş’ın cezaevlerinde tutulduğunu, Selahattin Demirtaş’ın hala cezaevinde tutulduğunu unutmamış durumdayız. Dolayısıyla sürecin şeffaflığı, TBMM zemininde sürdürülmesi, yasal düzenlemelerin mutlaka yapılması ve en önemlisi toplumsal bir barışın inşası için tüm toplumsal kesimlerin bu sürecin etkin unsuru haline getirilmesini önemli buluyoruz. Bizim değişmez ilkemiz var, biz iktidar samimi mi değil mi böyle bir tartışmamız yok. Biz bu iktidarı tanıyoruz. Ama Türkiye’de barışın Türk ve Kürt emekçilerinin mücadele birliği ile sağlanacağına ilişkin bir görüşümüz var. Ama kayyumlara işaret etmek gerekir, hâlâ barış istediği için üniversitelerden memuriyetliklerinden çıkartılmış KHK ile işten atılmış arkadaşlarımıza değinmem gerekir.
CHP lideri Özgür Özel’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert tepki: “Hodri Meydan!”