35,2224$% 0.06
36,8180€% 0.14
2.975,88%0,27
4.866,00%1,16
19.494,00%1,15
3377647฿%-0.05861
TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri başladı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yaptığı basın toplantısında bütçeyi sert bir şekilde eleştirerek, 2025 bütçesini “Yenidoğan Çetesi bütçesi” olarak nitelendirdi.
Baş, hükümeti ABD ve İsrail’le iş birliği yapmakla suçlayarak, Suriye’de yaşanan gelişmelere dikkat çekti ve selefi cihatçı grupların zaferinin bölgeye zarar verdiğini söyledi.
Baş, Türkiye’nin ABD planlarına teslim edilmemesi gerektiğini vurgularken, bütçenin halkın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
Erkan Baş, basın toplantısında şu cümleleri kullandı:
Suriye’ye ilişkin bir çift söz söylememiz gerekiyor. Söylenecek ilk şey ‘Şam düştü, Esat devrildi, cihatçı terör örgütü HTS kazandı’. Buna sevinenler var, bunlara ‘Gözünüz aydın’ diyoruz. Peki kim sevindi? Amerika Birleşik Devletleri sevindi, İsrail sevindi, 50 yıl sonra Suriye’ye girdi. ABD’yle, İsrail’le, onlar kadar çok sevinenler arasında kim var? Adalet ve Kalkınma Partisi, Saray, Saray havuzunun çevresinde sözde gazetecilik yapanlar… Hepsine ‘Gözünüz aydın’ diyoruz. Bölgedeki cihatçıların ve selefilerin hamisi rolü pek yakıştı. Hani Tayyip Erdoğan’ın sözü geliyor hepimizin aklına, değil mi? ‘Kimler, kimlerle beraber’… Bir tarafta Netanyahu, bir tarafta Trump, onlarla birlikte onlarla aynı şeye gülme onursuzluğu da bunlara layık oldu. Açık söyleyeceğim, sadelik iyidir, aynıların aynı yerde olması iyidir. Buradan tüm yurttaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum, herhangi bir yandaş kanalı açın, sevinç gösterileri diye paylaşılan görüntüler var. Bir tane kadın görebiliyor musunuz? Yani bu HTS’nin egemen olmasına, bu şeriatçıların Suriye’yi ele geçirmesine mutlu olan bir tane kadın görebildiniz mi? Başka bir şey anlatmaya gerek var mı? Yani kadını hapseden, kadını düşman gören, kadını yok sayan bir anlayıştan herhangi bir ülkeye, bölgemize, dünyaya olumlu bir işe gelme imkanı var mı?
Buradan yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum, çok ama çok önemli bir tarihsel dönem eşliğiyiz, hep birlikte karar vereceğiz. Türkiye’nin Amerikan planının bir parçası olmasını içimize sindirecek miyiz? Örneğin kendisine milliyetçi diyen yurttaşlarımıza, inançlı yurttaşlarımıza gerçekten sormak istiyorum: Şu tablo sizin içinize siniyor mu? Bu iktidarın dahil olduğu Amerikan planının, Türkiye’nin ve bölgenin büyük bir güvenlik sorunu haline geldiğini görmüyor muyuz? Bugün borsada çimento hisseleri inanılmaz yükselişe geçmiş durumda. Yani bu AKP’li müteahhitlerin, ‘İnşaat ya Resulallah’ diye gittikleri her yerde beton görenlerin ‘İşte şimdi daha fazla para kazanacağız’ demesi ya da damadın savaş oyuncakları daha çok satılacak, daha çok para kazanacak diye bir bölgenin istikrarsızlaştırılmasını, Türkiye’nin bu selefilikle, bu cihatçılıkla birlikte anılmasını kabul etmemiz bekleniyor. Sırf Saray sevinecek diye, sırf körfez sermayesi biraz daha para kazanacak, Amerikalı dostlarıyla iyi geçinecekler diye bize bunları yaşatmalara göz yummayacağız. O yandaş medyanın sefil görüntülerine rağmen Türkiye emekçilerine, Türkiye halklarına güvendiğimizi ifade etmek istiyorum. Biz yanı başımızda Türkiye’yi de etkisi altına alacak bu Amerikan patentli gericiliğe asla ama asla teslim olmayacağız. Buradan tüm yurttaşlarımızı uyarmak istiyorum: İktidar destekçilerinin, sözde muhaliflerin söylemlerine itibar etmeyiniz.
Açık konuşalım, hem bölgemiz hem ülkemiz düne göre daha büyük risklerle karşı karşıyadır. ABD’yle, İsrail’le iş tutmak bütün bölge halklarına zarar verir. Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler ve tüm halklar daha büyük bir ateşin ortasına atılmak isteniyor. Deneyimle sabittir, emperyalistlerin planlarından barış gelmez, emperyalistlerin planlarından huzur gelmez. Emperyalistler bölgemizde siyasal İslamcılığı kullanır, etnik ve mezhepsel farklılıkları derinleştirerek halkları birbirine düşman etmek ister. İşte tüm bu planlara karşı söylüyorum: Biz buradayız. Emeğin, özgürlüklerin, laikliğin ve barışın savunulması için her zamankinden daha büyük bir sorumlulukla görevimizin başındayız. AKP iktidarı başta olmak üzere ve emperyalizmin güdümündeki aktörlerden ülkemizi ve bölgemizi kurtarmak için mücadeleye dünden daha kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Ülkemizin yanı başında cihatçı, şeriatçı bir çetenin ABD, İsrail ve Tayyip Erdoğan desteğiyle iktidarı ele geçirmesine sevinenler aynısını Türkiye için hayal ediyorlar. Onları da uyarıyoruz: Burası Türkiye, burası 100 yılı geçkin cumhuriyet ve laiklik mirası olan, halkı bu değerlerle barışık bir ülke. Burada ülkesini ve geleceğini, çocuklarını, cihatçı şeriatçılarının eline bırakmayacak emekçiler var, kadınlar var, gençler var, ilericiler var, devrimciler var. O yüzden kimse hayal kurmasın, Türkiye’de şeriata geçit vermeyeceğiz! Ülkemizde cihatçılara geçit vermeyeceğiz! Emekçiler, devrimciler, ilerici yurttaşlar bu emperyalizm ve Siyonizm destekli gericiliğe şimdiye kadar nasıl direndilerse bundan sonra da öyle direnmeye devam edeceğiz. Halkımız cihatçı hayaller kuranlara karşı özgürlüğünü, laikliği, barışı mutlaka kazanacak.
Vedat Işıkhan’dan heyecanlandıran asgari ücret açıklaması “Tavrımız nettir”