34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3412089฿%-0.10396
Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu Yasama dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis Başkanlığı’na başvurmuştu. Gündem olan olayın ardından Süleyman Soylu sessizliğini bozdu.
Meclis başkanlığına yaptığı dokunulmazlık başvurusunun ardından ilk kez konuşan eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu dikkat çeken ifadeler kullandı. Halk TV’ye konuşan Soylu “Karnımdan hiç konuşmadım çok açık yazdım. Bu açık bir dilekçe, açık bir başvuru. Zamanı yok. İstedikleri zaman hangi bilgi ve belge ile gelirlerse açığım demek. Biz namusumuzu yolda bulmadık” dedi.
Soylu, “Halihazırda üyesi olmaktan onur duyduğum Gazi Meclis’imizin çatısı altında da milletimizi temsil ve hizmet ifasıyla, milletvekilliği görevimi yaparken, hükümetlerimizi, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığımız dönemi, şahsımı ve birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımızı hedef alan ve devletimizin itibarını ayaklar altına almak isteyen dahili ve harici menşeli çok sayıda mesnetsiz, tamamen iftiraya dayalı, manipülatif ve çoğu benzer mahfillerden üretilen organize ve sistematik karalamalarla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrasında görev yaptığı olağanüstü dönemde demokrasiyi, devletin bekasını, milli iradeyi ve hukuku akamete uğratmak isteyen terör örgütlerine, suç yapılarına karşı her türlü riski alarak yürütülen cansiparane mücadelenin hak ve hukukunu gözetmenin boynunun borcu olduğunu belirten Soylu, dilekçesinde, karalama ve iftira kampanyalarında suç yapıları ile fikir ortaklığı ve işbirliği içerisinde olanların yıkıcılığına bigane kalmamayı, “her anı sadakat, kararlılık ve fedakarlıkla dokunmuş mücadelenin rövanşını almak isteyenlere karşı vazgeçilmez sorumluluk” olarak nitelendirdi.
Karalamaları ve iftiralarıyla milletin gözünde şüphe, istifham ve soru işareti oluşturmayı amaçlayan şer odaklarıyla hukuk zemininde mücadele etmenin zaruri hal aldığını ifade eden Soylu, dilekçesine şöyle devam etti; “Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından İçişleri Bakanlığı görevine getirildiğimiz günden görev süremizin sonuna kadar tüm birimlerimizle milletimizin huzuru, refahı, en üst düzeyde kamu düzeninin, güvenliğinin ve esenliğinin sağlanması ve başta terörle, kaçak göçle, afetlerle, uyuşturucuyla ve organize suç örgütleriyle, hiçbir şekilde ayrım yapmaksızın, tüm suç şebekeleri ile kesintisiz ve tavizsiz mücadele edilmesine yönelik kararlılığımıza milletimiz de şahit olmuştur. Ancak, sonrasında bu mücadeleyi baltalamak, itibarsızlaştırmak ve bundan sonra da bu mücadeleye kendini adayacak herkesi yıldırmak maksadıyla, daha önce benzerine az rastlanan, organize ve sistematik bir şekilde kamuoyunun dezenforme edilmesine yönelik her türlü yazılı, görsel, sosyal medya ve tüm mecralarda tamamen yalan, iftira ve nitelikli karalama içerikli yayınlar ile bir itibarsızlaştırma kampanyasıyla karşı karşıya kaldık.”
İçişleri Bakanlığı görevinden ayrıldığı 3 Haziran 2023’ten itibaren geçen bir yıl içerisinde aleyhinde, yalan, hakaret, karalama ve iftira içerikli 11 bin 500 televizyon haberi, 1454 gazete haberi ve 628 köşe yazısı ile makale, 218 bin internet ve sosyal medya haberi yapıldığını aktaran Soylu, “Hakkımda görev dönemimize ait TBMM‘de herhangi bir konuda fezleke işlemi bulunmamasına rağmen, CHP Genel Başkanları ve sözcüleri, muhtelif tarihlerde sarf ettikleri mesnetsiz karalamalar ve iftiralarla dokunulmazlık zırhına sığınarak korunduğumu defalarca ifade edip, bu şekilde kamuoyunu bilerek yanlış yönlendirmişlerdir. Yine CHP Genel Başkanları ve sözcüleri, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü yıllardır tehdit eden PKK terör örgütü ve onun siyasi birliktelik ve uzlaşı yürüttüğü Meclis’teki temsilcilerine, FETÖ ve DHKP-C’ye karşı yapmadıklarını, yapamadıklarını, söylemediklerini ve söyleyemediklerini, üstelik de onlarla birlikte, görev yaptığımız döneme ve şahsıma karşı, milletimizin gözü önünde eş zamanlı bir kampanya yürütmektedirler.” ifadelerini kullandı.
Müsavat Dervişoğlu'ndan Haniye için yas kararına tepki: Bu Türk Milletine bir dayatmadır