34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3383753฿%-0.70219
MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında, Meral Akşener‘in kendisine yönelik “Canını cebine koyar Gazze’ye gidersin” sözlerine yanıt verdi. Bahçeli, “Bizde para gibi, cüzdan gibi, çek karnesi gibi cebe konulacak can değil, gerektiği takdirde feda edilecek can vardır. Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bin defa helaldir” ifadelerin kullandı..
Devlet Bahçeli’nin konuşmasından önemli başlıklar şunlar;
Değerli vekil arkadaşlarım, muhterem misafirler, Türkiye Cumhuriyeti devleti hızla akan tarih sürecinde 20123’e kadar uzanacak yeni bir yüzyıla girmiştir.
Üç yıl iki ay süren milli mücadelenin nihai sonucu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’dir. 29 Ekim 1923’e kolay gelinmemiştir. Birinci Meclis binası inşaat halinde bir binaydı, pencereleri camsız, iç sıvası, elektriği yoktu. Gaz lambaları tavandan sarkıtılmıştı. Ali Fuat Paşa’nın seccadesi o çatlağa örtülmüş, mekteplerden sıralar getirilmiş, odun sobası kurulmuştu. Dönemin mebusları öğretmen okullarında yatıp kalkıyordu. Meclis tutanakları kese kağıtlarına yazılıyordu. Zor şartlar altında yedi düvele boyun eğilmedi ve Cumhuriyet kuruldu.
‘Canını cebine koyar Gazze’ye gidersin’ sözlerine şaşırmamak elimizde değildir. Bizde para gibi, cüzdan gibi, çek karnesi gibi cebe konulacak can değil, gerektiği takdirde feda edilecek can vardır. Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bin defa helaldir.
Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır
Türk tarihinin yeni bir eşiğindeyiz. Yeni yüzyılda zaman ve mekanda üstünlük Türkiye’ye geçecektir. Türk milletinin muhtedir fermanının dünyaya okumak için azimliyiz. Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır.
Havada uçan jetlerimiz, kahraman askerlerimiz, İstanbul Boğazı’ndan geçen savaş gemilerimiz dosta güven düşmana da korku vermiştir. 29 Ekim muazzam bir coşku havasında kutlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti asil, haysiyetli ve haklı bir savaşın tezahürü olarak tecelli etti.
Türk milleti Allah’ın izni ile yeni yüzyıla da mührünü vuracaktır. Bugün devlet ve milletçe meselelerin çözülmesinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Türk milletinin eseri olan Cumhuriyet, bağımsızlık heyecanı duyan mazlum milletlere de esin kaynağı oldu. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş temelini milli değerler üzerine inşa atmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hafta sonu yaptığı bir konuşmasında, yine çürük tahtaya çivi çakmanın gayretkeşliğine sürüklenerek demiş ki; ‘Görevimiz Cumhuriyet’i, demokrasiyi taçlandırmakdır.’
İddiasını ispat edecek bir siyaset ve hayat gerçeğinden bahsetmek mümkün değildir. Cumhuriyet, demokrasi olmadan nasıl ayakta duracaktır? Kılıçdaroğlu söylesin de öğrenelim. Halk egemenliğine dayanan Cumhuriyet’in demokrasiden mahrumiyeti hangi akla ve mantığa sığabilecek bir ifade sefaletidir? Kılıçdaroğlu açıklamalarıyla çelişkiler içinde bocalamıştır.
Cumhuriyeti kurduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bir yanlışı vardır. Cumhuriyeti yıkmak için zilletin Atatürk’ün eserlerinden ders almadıkları saklanamaz boyuta.
Devlet Bahçeli’den Meral Akşener’e sert tepki
İYİ Parti başkanı da ülkemizin demokrasi krizinde olduğunu söylemiş. Tabii ki bu söylemiyle halt etmiştir. Kriz, demokraside değil, Türkiye’ye karşı muhalefet merciinde buluşan kimlik kaybına uğramış partilerdedir.
Partisinin büyük kongresinde arkadaşlarına ‘kahrolun’ diyen İYİ Parti Başkanı’nın bu defa da Müslüman ve Arap ülkelerine aynı üslupla yaklaşması utanç verici bir skandaldır. Geçen hafta bize yönelik ‘Canını cebine koyar Gazze’ye gidersin’ sözlerine şaşırmamak elimizde değildir. Bizde para gibi, cüzdan gibi, çek karnesi gibi cebe konulacak can değil, gerektiği takdirde feda edilecek can vardır. Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bin defa helaldir. Yeni yüzyıl bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır. Terörle mücadele, devletin meşru güçlerinin bütün imkanlarıyla yürütülecektir. Başarı ise kesinlikle alınacaktır. Bölge halkı ile teröristler arasında gerekli ayrımlar yapılacak, Kürt kökenli kardeşlerimiz PKK’ya karşı korunacaktır. Yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılara köklü ve kalıcı çözümler getirilmesi için geniş kapsamlı projeler hayata geçirilecektir.
Geçtiğimiz hafta TBMM’de haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı yüreklice veren Meclis Başkanvekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Celal Adan’ın isabetli sözleri aynısıyla bizim sözümüzdür. Sayın Adan, sahipsiz değildir. Yalnız değildir. Saldırılar, istifa çağrıları ve hakaretler ayaklarımızın altındadır ve hükümsüzdür. Meclis kürsüsüne gelip, arkasına aldığı bir takım zırvalarla bize cesaret temsili olanlar, aklını başına alsın, akıllarını alırım onların. MHP’nin her mensubu, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek cesarettedir. Türkiye husumetini, siyaset malzemesi yapan azgın güruh, bize üslup dersi veremez.
Türkiye sadece bir coğrafi bölgenin adı değildir. Türkiye Cumhuriyeti tektir, ülkesi ve milleti birdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi Türk milletidir. Adı, kuruluş ahlakı ve milli kimliği değişmeden sonsuza kadar yaşatılacaktır. Türkiye’nin içinden geçtiği bu hassas tutum, MHP’nin siyasi duruşunun özüdür. Gerçekleri anlatmaya başlarsak Meclis’te değil Ankara’da değil Diyarbakır’da dahi gezemezler.
İsrail-Gazze çatışması
Netanyahu ve kirli ittifak ortakları ateşle oynamaktadır. Türk milleti Gazze’deki katliamlara sessiz kalmayacaktır. BM Genel Kurulu’nda 120 ülke İsrail saldırılarına karşı çıkmış ve ateşkese destek vermiştir. Kalıcı barış ve ateşkes kaçınılmaz bir hedef olmalıdır. Nasıl ki İsrail vatandaşı sivillere saldırılar yanlış ise Gazzeli masumlara saldırılar da kabul edilemezdir. 28 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Büyük Filistin Mitingi’nin Cumhuriyet kutlamalarını örtbas etmek için planlandığını iddia etmek soysuz, merhametsiz, vicdansız bir iftiradır.
Bu yalanlara sarılanların resepsiyonlarda servis edilen çerezlerle Cumhuriyet’i kutlama merakı, Cumhuriyet’i çerez yerine koymak değil midir? Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP’nin ilk genel başkanı ve aynı zamanda ilk cumhurbaşkanımızdır. CHP’nin 100 yıllık bir tarihi olduğu bilinen bir husustur, CHP yöneticileri 29 Ekim resepsiyonunu akıllarına getirdikleri kadar, 5 Kasım’da planladıkları kongrelerini Cumhuriyet’in 100’üncü yılında yapmaktan niye kaçtılar?
Özgür Özel'den Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine tepki: Şehzademiz nerede, hangi kafeste tutuluyor?