Katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemi işaret ederek önceliklerinin başında Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak olduğunu belirtti. Anayasa değişikliğinin üzerinde duran Erdoğan şu ifadelerde bulundu;

Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları adayları ile İdari Yargı Hakim adaylarının kura töreni münasebetiyle sizleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlamanın bahtiyarlığı içindeyim. Milletin evine bu gazi mekana hepiniz hoşgeldiniz. Kura törenimizin ülkemiz, milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hakim ve savcı adaylarımız fakültelerinden mezun olduktan sonra zorlu bir adaylık dönemini başarıyla tamamladılar.

Kadınların geçen dönem olduğu gibi yine başarılarıyla en ön sıralarda yer almasından duyduğum mutluluğu ayrıca belirtmek istiyorum. Bugün kura çekerek görevlerine başlayacak olan toplam 1102 adli yargı hakimi ve cumhuriyet savcısı ile idari yargı hakimini tebrik ediyorum. Şu an Türkiye sathında 15 bin 412'si cumhuriyet savcısı, 7 bin 409'u hakim olmak üzere toplam 22 bin 821 hakim ve savcı görev yapıyor. Bugünkü kura törenimizle birlikte bu sayıyı 23 bin 923'e çıkarmış oluyoruz. Buradaki her bir hakim ve savcı adayımızı şehit Cumhuriyet savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın misyonunu taşımaya namzet bir kardeşimiz olarak görüyorum. Şehit savcımızın devrettiği adalet sancağını sizler yücelteceksiniz. Bununla kalmayacak inşallah gelecek nesillere kutlu bir emanet gibi sizler teslim edeceksiniz.

''ÜLKEMİZİ DÖRT ANA SÜTUN ÜZERİNDE İNŞA EDECEĞİMİZİ VAAT ETMİŞTİK''

Bu vesileyle teröristler tarafından makamında alçakça şehit edilen Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere adaletin tecellisi uğrunda çalışırken vefat eden, şehit düşen tüm yargı mensuplarımızı rahmetle yad ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin makamını ali mekanını cennet eylesin.

Türkiye'nin dört bir yanında fedakarca görev yapan adalet teşkilatımızın tüm fertlerine ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi iletiyorum. Adalet hizmetlerinin hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi için bugüne kadar omuz omuza mücadele verdik. Milletimizin gözünde adliye kapısını adaletin kapısı haline getirmek için hep beraber çaba harcadık, ter döktük. Hayata geçirdiğimiz her değişiklikle ülkemizin demokrasi ve hukuk devleti standartlarını daha da yükselttik. Göreve geldiğimizde ülkemizi 4 ana sütun üzerinde inşa edeceğimizi vaat etmiştik. Bunların da eğitim, sağlık, adalet, emniyet demiştik. Aradan geçen 21 yılda ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve karşılaştığı sıkıntılar ne olursa olsun bu sözümüze sadakatle bağlı kaldık. Saymaya kalksak saatler sürecek reformları ve projeleri yürürlüğe geçirdik.

21 YILDA ADALET HİZMETLERİNİN KALİTESİ ARTTI

Adalet teşkilatımızın eski günlerini bilenler, Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin taktirini daha net yapabiliyor. O dönemde görev yapan hakim ve savcılarımız hangi şartlar altında adalet dağıtmaya çalıştıklarını gayet iyi hatırlıyor. Ancak insanoğlu unutur. Buradan atılan adımları milletimize kısaca hatırlatmakta fayda görüyorum.

Rakamlar Türkiye'nin son 21 yılda adalet hizmetlerinin kalitesinde aldığı mesafeyi inkarı mümkün olmayan bir şekilde ortaya koymaktadır. 2002 yılında 9 bin 349 olan hakim, savcı sayısını 2,5 kat artışla yaklaşık 24 bine çıkardık. Adalet teşkilatımızın toplam personel sayısı ise 61 binden 190 bine yükseldi. Merdiven altlarında adeta mahseni andıran yerlerde adalet dağıtılan kötü manzaralara son verdik. İnşa ettiğimiz 280 modern adalet sarayı ile bu alandaki en önemli alt yapı eksikliklerini giderdik. Yüksek yargı organlarımızı, mimarisi, teknolojik donanımı, imkanları ve diğer müştemilatı ile göz dolduran hizmet binalarına kavuşturduk. Mahkeme salonlarımızı adli yargıda yüzde 95, idari yargıda yüzde 45 oranında artırdık. Hataları asgariye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde bölge adliye ve idare mahkemelerini devreye aldık. İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte yargıtay hukuk ve ceza mahkemelerinin iş yükü yüzde 68 oranında azalmıştır. Yargı süreçlerini hem basitleştirdik, hem kolaylaştırdık, hem de hızlandırdık. UYAP bünyesinde sesli ve görüntülü bilişim sistemi yani SEPSİS'i kurduk. Hukuk yargılamalarına elektronik duruşma sistemini kazandırdık. Vatandaşlarımıza Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapabilme imkanı getirdik. Yıllardır demokratikleşme adına dillendirilen ama bir türlü yapılamayan askeri yargıyı kaldırarak askeri suçların sivil mahkemelerde görülmesini yine biz sağladık. Vatandaşlarımızın mesnetsiz ihbar ve şikayetler nedeniyle soruşturmaya uğramaması için lekelenmeme hakkını güçlendirdik.

YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI

Yapılanlar önemli ancak bizim nazarımızda yeterli değildir. Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının önündeki en büyük engel darbe ürünü mevcut anayasadır.

İsrail Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye'yi bir diktatörlüğe dönüştürüyor İsrail Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye'yi bir diktatörlüğe dönüştürüyor

Cumhuriyetimizin 100. yılını darbe anayasası ile karşılamış olmayı açıkçası içimize sindiremiyoruz. Yargı alanında 2002'den beri yürüttüğümüz zorlu mücadeleyi inşallah sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasa ile taçlandırmak istiyoruz. 28. yasama döneminde önceliklerimizin en başında Meclisimizin de takdiri ile Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak vardır. Bu idealimizi de hayatqa geçireceğimize yürekten inanıyorum. 17-25 Aralık girişiminin yargımıza verdiği zarar 15 Temmuz darbe girişiminin verdiği zararla aynı. Bir sonraki dönemden bu açılımı fiilen uygulamaya başlayacağız. Darbe girişimine katılan FETÖ mensuplarının gereken cezayı almasında yargı üzerine düşeni yapmaktadır. Tavrımız gayet nettir. Su uyur ama Fetövari terör örgütleri uyumaz. Son FETÖ'cü hain de işlediği cürumların hesabını yargımıza vermeden ne biz ne de devletimiz güvende olacaktır. Darbeye karışanların ve FETÖ mensuplarının gereken cezayı almaları konusunda yargımız üzerine düşeni yapmakta. Sosyal medyadan cübbe giyip ahkam kesenler asla bizim referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü sosyal medyataki tepkiler değil kanundur, nizamdır, mahşeri vicdandır. Hukuk kanunun çok çok ötesindedir. O hakkı ne yapıyor? Koruma altına alıyor. Ama hukuk bunun ötesindedir.

Editör: Şevval Başçakır