Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gördünüz 12 şehit verdik, 3 gün içinde 59 teröristi gömdük

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 53. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin terörle mücadeledeki başarılarına vurgu yaptı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen 53. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 6-7 yılının terörle mücadele tarihi açısından en başarılı, en sonuç alıcı yıllar olarak tarihe geçtiğini belirterek, dünyadaki risk ve tehditlerin hiçbirine prim vermediklerini vurguladı.

Güvenlik ikliminin bozulduğu bir dönemde Türkiye'nin yakın tarihinin en önemli terörle mücadele harekatlarını gerçekleştirdiğinin altını çizen Erdoğan, "İşte gördünüz, 12 şehidimiz oldu, değil mi? Peki ardından ne oldu? Üç gün içinde 59 teröristi gömdük. Niye? 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyerek, bu yolda yürüdük." ifadelerini kullandı.

"Teröristlerin, vatan topraklarını o necis ayaklarıyla kirletmesine müsaade etmiyoruz"

Erdoğan, 15 Temmuz'un hemen ardından Türkiye'nin terörle mücadele konseptinin değiştiğini, artık tehditlerle sınırlar içinde değil kaynağında mücadele edileceğinin tüm dünyaya ilan edildiği anımsatarak, şunları ifade etti:

"Güney sınırlarımız boyunca yeni konsepte uygun adımları atmış, teröristlerin başlarını inlerinde ezecek harekatlar başlatmıştık. Türkiye'yi güneyinden kuşatmayı hedefleyen emperyalist oyunu böylece bozmuştuk. Bugün de aynı anlayışla sınırlarımız ötesindeki operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Teröristlerin, vatan topraklarını o necis ayaklarıyla kirletmesine müsaade etmiyoruz."

Şimdiyse sınır ötesinde teröristleri kendi üslerinde, kendi mağaralarında imha ettiklerini belirten Erdoğan, "Bugün sınırlarımız içinde terör bitme noktasına geldiyse bunun en önemli sebebi Irak ve Suriye sahasında yürüttüğümüz operasyonlardır. Elbette bu mücadelede zaman zaman şehitlerimiz de oluyor. Geçtiğimiz günlerde iki ayrı çatışmada verdiğimiz 12 şehidimizin acısı milletçe hepimizin yüreğini dağladı. Bizim inancımızda şehadet en yüce mertebedir. Şehitlik makamı, peygamberlere komşuluk makamıdır. Şehitlerimiz en büyük mükafatı Rabb'imiz katında alacaklardır. Rabb'im cümle şehitlerle birlikte 12 kahraman askerimizi de cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin." dedi.

"Askerlerimizin operasyon yürüttüğü yerler zor şartlara sahip ama durmuyoruz"

Erdoğan, Irak'ın kuzeyindeki operasyon bölgelerinin, coğrafi ve iklim şartlarının zorluğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Teröristler işte bu zorluğu kullanarak 40 yıl boyunca ülkemiz topraklarına rahatça girip çıktılar, eylemlerini yaptılar, kan döktüler, vahşet sergilediler. Irak ve Suriye'de güvenli hale getirdiğimiz alanlarla terör örgütünün bu imkanını elinden aldık. Askerlerimizin operasyon yürüttüğü yerler öylesine zor şartlara sahip ki kalıcı üs bölgelerini hemen kurmak ve gelişmiş güvenlik sistemlerini çalışır hale getirmek mümkün olmuyor. Ama durmuyoruz. Yine üzerine gidiyoruz. Yolun olmadığı, yol inşa etmenin gerçekten çok zahmet gerektirdiği bu yerlerdeki çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda kalıcı üs bölgelerimiz için Kuzey Irak'ta yüzlerce kilometre yol yaptık. Kontrol altına aldığımız yeni yerlerde de aynı faaliyetleri yürütüyoruz. Ama dediğim gibi şartlar arzu ettiğimiz hızda ilerlememizi güçleştiriyor. İnşallah baharla birlikte yeni üs bölgelerimizin altyapılarını tamamlayacak, teröristleri bir daha buralara ayak basamayacak hâle getireceğiz."

Bölgedeki şartları bilmeyen, Türkiye'nin terörle mücadele stratejisinden ve buna göre uyguladığı taktiklerden haberi olmayanların, PKK ve uzantılarının ağzıyla güya kendilerini eleştirdiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Halbuki yaptıkları iş, terör örgütünün değirmenine su taşımaktır. Dünyada böyle bir siyaset anlayışının örneğine rastlayamazsınız. Hiçbir ülkede kendi devletinin güvenlik stratejilerini ve mücadelesini değersizleştirmeye ve hatta çökertmeye çalışan muhalefet örneği yoktur. Türkiye hariç, hemen hiçbir ülkede terör örgütünün propaganda çarkına dişli olmayı maharet zanneden bir muhalefet asla bulamazsınız. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi örnek aldığı sınır güvenliği ve sınır ötesi tehditleri önleme çalışmalarımızı beğenmeyen muhalefetin, buna karşı alternatif bir çözüm teklifiyse mevcut değildir. Aslında bunlar, PKK'nın Suriye uzantısı PYD'yi terör örgütü olarak görmüyoruz diyerek Irak, Suriye tezkeresine bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla beraber ret oyu vererek, kurultay kürsülerinden hapisteki teröristlere sırayla selam göndererek, Meclis'te dört farklı partinin teröre karşı ortak irade sergilediği bildiriye uyduruk gerekçelerle imza atmaktan kaçarak, hasılı terör örgütüne şaşı baktıklarını her vesileyle göstererek terörle mücadele gibi bir dertlerinin olmadığını açıkça ortaya koymuşlardır. Sırf konuşmuş olmak, sırf hükümetin ak dediğine kara, kara dediğine ak demiş olmak, sırf kendi tabanına çalışıyor görüntüsü vermek, sırf emperyalistlere şirin gözükmek için terör örgütü PKK ve uzantılarıyla demlenmeyi içlerine sindirenleri milletimize havale ediyoruz."

"Bölücü örgütün emellerine koç başlığı yapanları milletimiz asla affetmeyecektir"

Bu meselenin, parti meselesi değil, ülkenin ve milletin beka meselesi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Siyaset kurumunun terör gibi doğrudan milli güvenliğimize dair bir konuda güç birliği içinde hareket etmesi millete karşı mesuliyetinin gereğidir. Kendi kişisel ihtirasları ve parti içi iktidar hesapları uğruna bölücü örgütün emellerine koç başlığı yapanları milletimiz asla affetmeyecektir. Sizlerden muhtarlarımız olarak bu hakikat, bu ihanetleri bu çarpıklıkları kimi muhalefet aktörlerinin içine düştükleri bu gaflet hallerini kendi köylerinizde, kendi mahallelerinizde oturan vatandaşlarımıza mutlaka anlatmanızı bekliyorum. Şayet meydanı bu kifayetsiz muhterislere bırakırsak bunun vebalini hiçbirimiz taşıyamayız."

Asgari ücret değerlendirmesi

Yeni asgari ücretin işverenlere, tüm çalışanlara, ailelerine ve millete hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Hiç şüphesiz tüm bunlar önemlidir ama yeterli değildir." dedi.

Devletin imkanları arttıkça çok daha fazlasını yapacaklarını milletin zaten bildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Özellikle 85 milyon vatandaşımızın tamamını olumsuz etkileyen enflasyonla mücadelede kesinlikle geri adım atmayacağız. Rakamlar son aylarda enflasyonun ateşinin düşmeye başladığına işaret etmektedir. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki ivme kaybı daha net görülecektir. Piyasa gerçekleriyle açıklanamayacak şekilde fahiş fiyat artışlarına giden açgözlülere yönelik denetimlerimizi de yoğunlaşarak devam ettireceğiz. Milletimizin her bir ferdinin refah seviyesini hak ettiği düzeye, yani dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinin vatandaşları seviyesine çıkartana kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız."

Ekonomiyi takip ederken bölgesel ve küresel gelişmeleri de ihmal etmediklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Balkanlar'daki Kafkaslar'daki, Karadeniz'deki hiçbir gelişmeye sırtını dönmediği gibi güneyimizdeki her meseleyle de yakından ilgilenme mecburiyeti vardır. Ülkemizin Gazze'deki katliamlara, Kudüs ile ilgili hassasiyetine, Kuzey Afrika'daki gelişmelere bu kadar yakın alaka göstermesine şaşıranlara asıl biz hayret ediyoruz. Nasıl Balkanlar'daki dostlarımız rahat etmeden bize burada rahat yüzü yoksa, nasıl Kafkaslar'daki kardeşlerimiz huzur içinde değilken biz burada huzur bulamazken, aynı şekilde güney sınırlarımızdan başlayarak Afrika'nın kuzeyine kadar bütün bölgelerde güven ve istikrar yoksa biz de güven içerisinde oturamayız. Bu gerçeği idrak edemeyenlerin meseleyi yabancı düşmanlığı dahil, medeniyetimize ve tarihimize yakışmayacak şekilde taşımalarının adı açık konuşuyorum gavurun kılıcını çalmaktır."

Milletin tüm bu gerçekleri takip ederek değerlendirdiğini ve kararını ona göre şekillendirdiğini belirten Erdoğan, muhalefetin tamamının bir araya geldiği 14-28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarının milletin kararının en somut ifadesi olduğunu söyledi.

Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde de benzer bir şekilde milletimizin tercihi Türkiye Yüzyılı'ndan yana olacaktır. Tüm muhtarlarımızı bu seçimlerde hep birlikte yol almaya davet ediyorum. Dünyanın ve bölgemizin bu kritik döneminde ülkemizin güven ve istikrar içinde yoluna devam etmesinin ne kadar mühim olduğunu en iyi siz muhtarlarımız biliyorsunuz. Tıpkı 14-28 Mayıs seçimleri gibi 31 Mart seçimlerinde de siz kardeşlerimin bir kez daha gerekeni yapacağına yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.