AK Parti'nin yeni bir anayasa çalışması yapma isteğinin, AKP'nin 'yeni bir şey söylemek gerekiyor' düşüncesinden kaynaklandığını belirtenler var.
Bu çalışma, sadece muhalefette değil, Cumhur İttifakı ortağı MHP içinde de rahatsızlık yaratıyor.
Gazete Pencere'den Nuray Babacan'ın aktardığına göre; MHP'nin itirazlarına gelince, parti içindeki bazı üyeler, son Anayasa sempozyumundan rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.
Bu sempozyumdaki yaklaşım ve anlayışları hoş bulmayan MHP yönetimi, kendi öneri paketlerini sunduklarını ancak bu önerilerin dikkate alınmadığını ve atıf yapılmadığını dile getiriyor.
MHP içinde, "'Bu Anayasa’da ne eksik? Yapacağınız düzenleme nasıl bir eksikliği giderecek.' diye sorsak verilecek yanıt yok?" gibi sorulara yanıt verilemediği eleştirileri de mevcut.
Muhalefet ise AK Parti'nin hazırlayacağı Anayasa'ya güvenmiyor ve konunun dikkatleri başka yöne çekme amacı taşıdığını düşünüyor. Bu nedenle, tüm bu çalışmaların sonunda somut bir sonuç çıkma ihtimali düşük görünüyor.
Bir ilginç yaklaşım ise cumhurbaşkanlığı seçimini 40 artı 1'e indirme önerisi olabilir, ancak bu öneri MHP'nin onayını almadan işlemeyecektir. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni olumsuz bulan bir ekip de bu öneriye itiraz ediyor.
Sonuç olarak, bu çalışmaların sonunda sadece küçük bir paket, örneğin başörtüsü gibi bir konunun ele alınması gibi bir sonuç çıkabilir ki bu da ancak CHP'nin Meclis'te destek bulmasıyla mümkün olabilir.
Ayrıca, hükûmetin mafya ve çete operasyonlarının devamı olarak kaçak göçmen sorunuyla ilgili yeni bir başlık açmayı planladığını belirtmek gerekiyor.
Bu çalışma, 18 Aralık'ta kamuoyuna duyurulacak ve yasa değişiklikleri, özel komisyon kurulması ve bakanlıkların görevlerini içerecek bir paket olacak.
Kaçak göçmenlerle ilgili olarak, insan kaçakçılığı ile uyuşturucu ticareti arasındaki ilişki nedeniyle MASAK, gümrükler, sınırlar ve Ticaret Bakanlığı gibi alanlarda uygulamalar başlamış durumda.
Ayrıca, düzensiz göçe karşı bir ulusal risk haritası oluşturacak bir sistem kurulacak. Geri dönüş konusunda ise umutlu bir tablo oluşmadığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, bu çalışmaların sonuç verip vermeyeceği ve seçim öncesinde atılan adımların bir sonuç doğurup doğurmayacağı, ilerleyen süreçte netlik kazanacak.