Cezaevinde hak ihlaline uğrayan isimlerden biri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü'nden mezun olan ve hakkında henüz iddianame dahi hazırlanmayan Emir Karakum'du.

Karakum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında verilen itirafçı tanık ifadeleri ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği'nin (TAYAD) basın açıklamalarına katıldığı gerekçe gösterilerek, 5 Aralık 2021 tarihinde SEGBİS üzerinden verdiği ifadenin ardından tutuklanmıştı.

İddianamesi hazırlanmayan ve aylardır tek kişilik hücrede kalan Karakum, 10 Mart'ta açlık grevinde olduğu sırada bir ceza infaz memurunun kendisine 'Sen daha ölmedin mi' dediğini ve 25 Nisan'da çok sayıda infaz koruma memuru tarafından saldırıya uğradığını anlatmıştı.

ÇOK SAYIDA İNFAZ KORUMA MEMURU ETRAFINI SARIP DARP ETTİ

Gerçek Gündem, Karakum'un infaz koruma memurları tarafından hücresinin önünde ve götürüldüğü revirde uğradığı darp görüntülere ulaştı. Soruşturma dosyasına giren görüntülerde, Karakum'un bir infaz koruma memurunun kendisini sırtından itmesine sözlü olarak tepki gösterdiği görüldü. Ardından infaz koruma memurunun diğer infaz koruma memurlarını çağırdığı, Karakum'un etrafını sardığı ve mahkumun yere düşürülerek darp edildiği görüntülere yansıdı.

Yere düşürülen ve darp edilen Karakum'un, çok sayıda infaz koruma memuru tarafından kameranın çekmediği bir alana götürüldüğü iddia edildi. Bir başka kamera kaydında ise Karakum'un burnunu tutarak revire getirildiği yine çok sayıda infaz koruma memurunun da odaya girdiği görüldü.

Karakum'un revirden ise infaz koruma memurları tarafından kollarından ve bacaklarından tutularak odadan çıkarıldığı kamera kayıtlarına geçti.

SAVCILIK KARAKUM'UN 'GARİDAYANLARIN ORTASINA DÜŞTÜĞÜNÜ' SÖYLEDİ

Gerçek Gündem'in haberine göre; Hastanede doktor tarafından 'darp izi yok' raporu verilen Karakum, darp olayından bir gün sonra ailesiyle kapalı görüşte bir araya geldi. Karakum'un yüzünde ve vücudunda darp, cop izlerini gören ailesi, avukatları aracılığıyla Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.

Savcılığın soruşturmasında ise ceza infaz kurumu memurlarının ifadeleri ve cezaevindeki kamera kayıtları delil olarak alındı. Savcılık, kamera kayıtlarında darp olmadığını, etrafını saran ceza infaz kurumu memurlarının ortasında yere düştüğünü belirtti ve memurların ifadelerini de gerekçe göstererek 'kovuşturmaya yer yok' kararı vermişti.

Ancak Karakum ve avukatı Ceren Yılmaz; Karakum'un 14.00-15.00 arasında iki kez doktora götürülmesine ve bu saat aralığında iki kez gardiyanlar tarafından fotoğrafının çekilmesine rağmen bunların dosyada yer almamasına dikkat çekmişti. Kovuşturmaya yer yok kararına itiraz eden Avukat Ceren Yılmaz, savcılığın soruşturma kapsamında ifade almayıp şüpheli ceza infaz kurum memurlarının kurum idaresince düzenlenen olay tutanağını yeterli bulmasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirtmişti.