Çanakkale'de çıkan dev yangından sonra gazeteci ve sunucu Ece Üner'in Akbelen Ormanları ile ilgili konuşması yeniden gündem oldu.
Ece Üner şu sözleri kullanmıştı:
"Bazıları yangından mal kaçırır gibi Akbelen'de ağaç kesmeye devam ediyor. Gördüğünüz gibi bizi doyuran toprak ana. Bazılarının gözünü doyuramıyor. Onun için gözünüzü toprak doyursun bile diyemiyoruz. Çünkü doğada bizim ihtiyacımıza yetecek kadarı var. Ama sermayenin ve suç ortaklarının ihtiraslarına yetecek kadar yok, Gözleri doymayanlar gözümüzün içine baka baka ciğerlerimizi işte böyle söküyor. Iklim krizi böylesine şiddetlenirken bir ağaç gölgesinden daha büyük bir servet. Ben düşünemiyorum ama gelin görün ki böylesi bir açgözlülüğü doyurabilecek bir servetti. Henüz icat edilmedi. En iyisi siz iyi aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin. Son ırmak kuruyana, son balık ölene, son ağaç yok olana kadar devam. Yiyin. Ormanlar milli serveti, milli servetten yiyin. Milli serveti korumaya çalışan milleti coplarken yiyin. Ormanda bir dal kesenin başını keserim diyen atalarımıza rağmenliğin, yaş kesen, baş keser, olsun kesin yiyin. Kömür de bitinceye, biz de bitinceye, hayat da bitinceye kadar yiyin. Dünya yanarken her ağaca, Dünyada kalan son ağaç gibi davranmak yerine dünyada son bir ağaç bile kalmasın diye yiyin. Orada Akbelen'de analar ağlamıyormuşçasına, sonunda hepimizin anası ağlamayacakmışcasına iyi. Öyle yağma yok ama halk örgütlü bir şekilde direndikçe öyle yağma da yok."
