38,1253$% 0.08
43,4376€% 0.84
4.001,27%1,18
6.576,00%1,05
26.222,00%1,05
3172268฿%-1.69989
Dünya Nüfus Beklentileri 2024 raporuna göre, beklenenden daha erken gerçekleşen nüfus artışı, özellikle Çin gibi dünyanın en büyük ülkelerindeki doğurganlık oranlarının düşmesi gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. Çin’in nüfusunun 2024’te 1,4 milyardan 2100’de 633 milyona düşmesi bekleniyor.
Rapora göre, küresel olarak kadınlar 1990 yılına kıyasla ortalama bir çocuk daha az doğuruyor ve tüm ülke ve bölgelerin yarısından fazlasında kadın başına düşen ortalama canlı doğum sayısı 2.1’in altında. Bu, bir ülkenin nüfusunun göç olmadan büyüklüğünü koruması için gereken düzey.
BM Nüfus Bölümü’nün raporuna göre Çin, İtalya, Güney Kore ve İspanya da dahil olmak üzere dünyanın yaklaşık yüzde 20’sinde kadınlar 1,4’ten daha az canlı doğum yaparak “çok düşük” doğurganlığa sahip.
Rapora göre, 2024 yılında aralarında Çin, Almanya, Japonya ve Rusya’nın da bulunduğu 63 ülke ve bölgede nüfus şimdiden zirveye ulaşmış olacak. Bu grupta toplam nüfusun önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 14 oranında azalacağı öngörülüyor
Rapora göre Brezilya, İran, Türkiye ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu 48 ülke ve bölgede ise nüfusun 2025 ile 2054 yılları arasında zirve yapacağı tahmin ediliyor.
Aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Endonezya, Nijerya ve Pakistan’ın da bulunduğu geri kalan 126 ülke ve bölgede ise nüfusun 2054 yılına kadar artması ve “potansiyel olarak yüzyılın ikinci yarısında ya da daha sonra zirveye ulaşması” bekleniyor.
Bu ülkelerden Angola, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Nijerya ve Somali’nin de aralarında bulunduğu dokuz ülke için BM, nüfuslarının 2024 ile 2054 yılları arasında iki katına çıkacağı çok hızlı bir büyüme öngörüyor.
Dünya nüfusu son 75 yılda önemli ölçüde artarak 1950’de tahmini 2,6 milyardan Kasım 2022’de 8 milyara ulaşmıştır. O zamandan bu yana yaklaşık yüzde 2,5’lik bir artışla 8,2 milyona ulaşmıştı.
Washington merkezli Nüfus Enstitüsü’nün başkanı ve CEO’su Kathleen Mogelgaard, yeni tahminlerin “dünya genelinde giderek artan bir demografik bölünmenin” altını çizdiğini söyledi.
Mogelgaard, nüfusları halihazırda zirveye ulaşmış ya da önümüzdeki 30 yıl içinde ulaşacak olan 100’den fazla ülke ve bölgeyi tanımlarken, nüfusun artmaya devam edeceği daha da fazla yeri gösterdiğini ve bunların çoğunun dünyanın en yoksul ulusları arasında olduğunu dile getirdi.
Politika belirlemek ve yönetmek için nüfus sayımı yapılmasının uzun bir geçmişi var.
Demografi uzmanları, bilinen ilk nüfus sayımının Mezopotamya’daki Babil İmparatorluğu’nda M.Ö 4000 yılında yapıldığına inanıyor.
Nüfus sayımı teknolojisi o günden bu yana büyük ilerleme kaydetse de, demografi uzmanlarının işi pek kolaylaşmadı.
Dr. Kaneda ülkelerin doğru veri toplama kabiliyetinin, ABD gibi gelişmiş ülkelerde bile “hükümetlere karşı büyüyen güvensizlik ve mahremiyet kaygıları nedeniyle” büyük zorluklara karşılaştığı görüşünde.
‘Veriye harcanan her bir dolar 32 dolar getiriyor’
Dr. Kaneda, gelişmiş dünyada veri toplayan kuruluşların bütçelerinde kesintilere gidildiğini söylüyor. Aynı zamanda nüfus verisi toplamanın büyük maliyeti ve karmaşıklığı daha az gelişmiş ve yoksul ülkelerde daha büyük bir sorun yaratıyor.
Ancak BM de, “veri sistemlerine yatırılan her bir doların 32 dolarlık ekonomik yarar getirdiğini” söylüyor.
BM, dünyanın en çok tehdit altındaki bölgelerinde veri toplanmasının önceliklenmesi tavsiyesinde bulunuyor.
Raporda “Örneğin, ergenlik çağındaki anneler (15-19 yaşları) konusunda en az verinin olduğu yerler, ergen anneliğin en yaygın olduğu yerler” deniliyor.
Son Dünya Nüfus Beklentileri raporu, BM’nin 28’inci nüfus resmi nüfus tahmini ve projeksiyonu.
15 Temmuz'u Anma Programı'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan: O gece 252