Gündem

BAE-Türkiye anlaşmasında Sedat Peker detayı!

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Türkiye arasında yaklaşık 51 milyar dolar değerindeki anlaşmalar arasında iki ülke arasında suçluların iadesi de bulunuyor. Bu durum akıllara Sedat Peker'in iadesini getirirken Peker'in avukatı  Ersan Barkın 'BAE’nin tutumunu belirleyen hukuk değil, iradesiydi' diyerek anlaşmayı değerlendirdi.

Abone Ol

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki " Suçluların İadesine Dair Antlaşma" akıllara organize suç örgütü lideri iddiasında bulunulan Sedat Peker'e çevrildi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Peker'in iadesini gündeme getirebileceği belirtiliyor. 

Peker'in avukatı Barkın ise anlaşma hakkında gazetecilere açıklama yaparak, "Anlaşma Sedat Peker’in iade edileceğini göstermediği gibi, bugüne kadar bu anlaşmanın yokluğu da iade edilmeyeceğinin garantisi değildi." dedi.

Peker'in avukatı Barkın, gazetecilere yaptığı açıklamalarında şunları kaydetti:

Arap geleneğinde iade örneği yok

"Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşması yoktu ancak BAE Interpol’e üye devletlerden biriydi. Dolayısıyla bugüne kadar Sedat Peker’in hakkındaki kırmızı bültenin yerine getirilmemesi... Türkiye’ye iade edilmemesinin tek nedeni iade anlaşmasının eksikliği değildi. Birleşik Arap Emirlikleri'nin ortaya koyduğu gerekliliklere Sedat Peker’in uygun davranması ve Arapların geleneğinde kendine sığınan bir kimsenin iadesinin örneğinin olmaması bugüne gelen süreci yarattı."

BAE’nin tutumunu belirleyen hukuk değil, iradesiydi

"BAE ile Türkiye’nin iade anlaşması imzalaması, tek başına Sedat Peker’in iadesini gerekli kılacak olsa, BAE zaten yıllardır Interpol üyesi olduğu için kırmızı bülten kararını infaz etmek durumunda kalırdı. Dolayısıyla sadece taraflar arasında suçluların iadesi anlaşmasının imzalanması Sedat Peker’in iade edileceğini göstermediği gibi, bugüne kadar bu anlaşmanın yokluğu da iade edilmeyeceğinin garantisi değildi. Dolayısıyla BAE’nin tutumunu belirleyen hukuk değil, iradesiydi. Bundan sonra bu irade değişir mi, bir şey söylemek olanaksız."