Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal kurdistan24 adlı haber sitesine özel röportaj verdi. Sosyal medya hesabından yapılan röportajı paylaşan Baykal 'Bizi Türk yapan unsurlardan biri de Kürt vatandaşlarımızdır. Dolayısıyla Kürtçedir. Kürt dilinin serbestisinin tartışılmasını bile utanç verici buluyorum' dedi.
Aslı Baykal'a, 'Kürtlere yönelik bu yaklaşımınız seçim öncesi bir mesaj mı yoksa tamamen şahsi bir karar mı?' diye soruldu. İşte Aslı Baykal'ın açıklamaları;
'Net ifade edeyim. Siyaset içinde bir parti için oy talep eden birisi olmadığımdan, güncel siyasetle ilgili bir mesaj değil. Ancak büyük harfle, siyasetten bahsedeceksek çok da siyasi bir mesaj. Kürtçenin bu ülkenin bir değeri ve bu kimliği ile bir milli güç unsuru olduğunu vurgulamak, hele ki içinde bulunduğumuz zaman diliminde çok önemli.'
Kürtçe öğreniyorum ve Kürtçeyi seviyorum
Baykal, 'Ez kurdî hîn dibim û ez ji kurdî hez dikim (Kürtçe öğreniyorum ve Kürtçeyi seviyorum). Kürtçe bilmeyen bir siyasetçinin milyonlarca seçmenin gönlüne dokunabilmesi mümkün değildir. Bugün ben başladım, yarın bütün siyasetçilerin Kürtçe öğreneceklerine eminim'
Kürt dilinin serbestisinin tartışılmasını bile utanç verici
'Bizi Türk yapan unsurlardan biri de Kürt vatandaşlarımızdır. Dolayısıyla Kürtçedir. Kürt dilinin serbestisinin tartışılmasını bile utanç verici buluyorum.'
'Attığınız Kürtçe tweetlerden henüz birkaç gün önce DEVA Partisi'nin anadilde eğitimle ilgili açıklamalarını sert bir dille eleştirdiniz. Söylemleriniz çelişmiyor mu?' diye sorduğumuz Baykal, 'Hiç çelişmiyor. Ben Kürtçenin serbestisinden yanayım. Anadil eğitiminden yanayım. Anadilde eğitim ise başka bir konu. Devletin resmi dili ile anadil serbestisini karıştırmak ve çift dilli eğitimi gündeme getirmek özgürlüklerin konuşulmasının önüne bir set çeker. Kürtçenin serbestçe konuşulduğu, Kürtçe eğitiminin serbest olduğu bir zeminde anadilde eğitim konusu tali bir konudur' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin geleceği Kürtlerdedir de
'Türkiye'de Kürtler yokmuş gibi davranılarak oluşturulan politikaların Türkiye'ye de Türk milliyetçilerine de faydası yoktur. Ben Atılı Masa'nın bu yok sayma siyasetine karşı Türkiye'nin geleceğinin Kürtlere bağlı olduğunu ve Kürtlerin ulus-devleti ve eşit vatandaşlığı tam olarak içselleştirmeleriyle yükseleceğini düşünüyorum. Yani Türkiye'nin geleceği Kürtlerdedir de'
Diyarbakır da bu düğümün demografik olarak çözüleceği şehir
'Diyarbakır çok sembolik bir şehir. Önümüzdeki seçimin kazananının belirlenmesinde Kürt seçmenin büyük bir inisiyatifi olacak. Hatta deyim yerindeyse Kürtlerin de desteğini alanın seçilebileceği bir seçim. Kürtlerin oyunu alamayanın seçim kazanamayacağı bir aritmetik kompozisyondayız. Diyarbakır da bu düğümün demografik olarak çözüleceği şehir.'