35,3918$% 0.13
36,5136€% 0.39
3.000,38%-0,68
4.930,00%-0,68
19.661,00%-0,71
3478162฿%0.00865
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşmasını öneren çıkışı, Türkiye’nin gündeminde büyük yankı uyandırdı. Tartışmalar, “DEM-İmralı görüşsün” çağrısıyla yeni bir boyut kazandı. Abdullah Öcalan’ın kapsamlı af talebi, hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Bu süreçte, devletin atacağı adımlar ve halkın tepkileri, ilerleyen dönemde daha sık tartışılacak gibi görünüyor.
28 Aralık’ta DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’ün aktardığına göre, Abdullah Öcalan, cezaevindeki 4 bin 750 PKK’lı teröristin ve örgütün dağ kadrosundaki militanların affedilmesini istedi. Öcalan, bu talebini 1999’daki ek ifadesinde de dile getirmişti. Devletten, cezaevlerindeki ve dağdaki teröristlerin topluma kazandırılmasını sağlayacak bir af yasası çıkarılmasını istedi.
Abdullah Öcalan, yakalandıktan sonra dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Cevdet Volkan’a yazdığı mektupta şu ifadeleri kullanmıştı:
Adalet Bakanlığı verilerine göre, cezaevlerinde 4 bin 750 civarında PKK’lı tutuklu ve hükümlü bulunuyor.
Örgütteki birçok teröristin kod adı kullandığı ve hangi eylemlere katıldığı tam olarak bilinmediği için, azılı teröristlerin bile aftan yararlanma ihtimali gündemde.
Bölgedeki kaynaklar, halkın barış ortamının sağlanması ve kan dökülmesinin durdurulması yönündeki isteğini dile getiriyor.
Daha önce çıkarılan “eve dönüş” ve “topluma kazandırma” düzenlemeleri sırasında tahliye edilen birçok terörist, örgütün baskıları nedeniyle yeniden dağ kadrosuna katılmıştı.
Günümüzde Suriye’de YPG ve PKK’nın iç içe geçmiş durumda olduğu biliniyor. ABD’nin, YPG’yi “terör örgütü listesinden çıkarmak” istediği iddia ediliyor.
Abdullah Öcalan’ı örgütü bile unutmuşken, Öcalan yeniden sahneye çıkarıldı. Onun için “Umut Hakkı” denilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, yabancı ülkelerdeki bazı hükümlüler için verdiği kararı örnek alıp tahliye edilmesi gündeme getirildi. Yalnız Abdullah Öcalan çıkmayacak, Abdullah Öcalan’ın da, devlete bazı koşulları var.
Adalet Bakanlığı yetkililerine göre cezaevlerinde halen 4 bin 750 civarında PKK’lı tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Öcalan, cezaevlerinde bulunan bütün PKK’lıların affedilmesini istiyor. Yalnız onlar değil, örgütün halen dağ kadrosunda bulunan teröristlerin de koşulsuz olarak affedilip topluma kazandırılmasını talep ediyor. Bu konuda kendisinin de örgütü yasal çizgiye çekme konusunda üzerine düşeni yapacağını söylüyor.
Halen Suriye’de, Irak’ın Kuzeyinde bulunan bölücü örgütün kamplarında bulunan teröristler de aftan yararlanacak. Bunun için silahlarıyla birlikte teslim olması istenecek. Örgüte katılan ancak eyleme katılmadığını öne sürenler serbest kalacak. Teröristler kod adı kullandığı ve hangi eyleme katıldıkları tam olarak bulunmadığı için azılı teröristler bile “Eyleme katılmadıklarını” söyleyip gündeme gelecek aftan yararlanabilir.
Abdullah Öcalan, “teröristler için af” istiyor ama acaba devlet bu isteği yerine getirir mi? Geçmişte “eve dönüş”, “topluma kazandırma” gibi düzenlemelerin amacı teröristleri örgütten uzaklaştırmak, aileleri kazanmak için yasal düzenlemeler yapılmıştı. İnfaz Yasası’ndaki düzenlemeler sonucu adeta bir dönem cezaevlerinde neredeyse PKK’lı kalmamıştı. İlginçtir, cezaevinden çıkan yeniden örgütün dağ kadrosuna katılmıştı. Çünkü, tahliye edilenler üzerinde büyük baskı kurulmuş, örgüte katılmamaları halinde ailesini katletmekle tehdit edilmişti.
Diyarbakır’da, gelişmeleri yakından izleyen iki kaynakla konuştuğumda, “Halkın isteği, kanın durması, barış ortamının sağlanması. PKK’lılar için hem cezaevinde bulunanlar hem dağ kadrosunda bulunanlar için kapsamlı bir af çıkarılmasıdır” dedi. PKK’nın başı Abdullah Öcalan, yakalanıp Türkiye’ye getirildikten sonra ifadesi alınmıştı.
Öcalan, 22 Mart 1999’da dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Cevdet Volkan’a mektup yazdı, “Ek ifade vermek istiyorum” dedi. 3 Nisan 1999’da İmralı’ya giden Başsavcı Cevdet Volkan ile Savcı Talat Şalk’a, devlete yardımcı olmak istediğini belirten Öcalan ifadesinde isteğini şöyle ortaya koymuştu:
“Amacım, ülkemizi ve devletimizi daha da güçlendirmek ve yardımcı olmaktır. Kişisel hiçbir beklentim yoktur. İmkanlar tanındığında gerekli bilgiyi verip, örgütü yasal çizgiye çekmeye hazırım. Bu konuda devletimizin üzerine düşeni yapması gerekir. Devletin üzerine düşen iç barışı sağlayabilmek için gerekli olan yasal düzenlemeler yapmaktır. Bunların başında af yasası, dağda ve cezaevinde olanlar için onların topluma karışmalarını sağlayacak bir af yasası gelir. Ben bu konuda üzerime düşen her türlü katkıda bulunmaya hazırım.”
Günümüzde Suriye’de YPG/PKK iç içe. ABD, YPG’yi “Terör örgütü listesinden çıkarmak” istiyor. PKK’lıların Irak’a gönderilmesi de gündemde. Bu olur mu, önümüzdeki dönemde bu konular daha sık konuşulacak…
Otomobil alacaklar dikkat! Vergi yükseldi, satış fiyatları değişecek