34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3374591฿%-1.07867
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi (TYT) 3 milyondan fazla adayın katılımıyla gerçekleşti. Üniversite sınavının ikinci oturumunun tamamlanmasının ardından tyt edebiyatta sefaretname sorusu hakkında araştırmalar hız kazandı. Peki, Sefaretmane nedir, ne demek, örnekleri nelerdir? Divan Edebiyatında sefaretname örnekleri nelerdir, ne için yazılır? İşte, AYT sorusu Sefaretname türü hakkında bilgiler…
Sefaretname, özellikle Osmanlı Devleti döneminde, bir dış merkeze sefir (elçi) olarak atanan kişinin, döneminin siyaset ve diplomasisine ve bu arada da sefirlik görevinde bulunduğu şehrin ve ülkenin güncel hayatına ilişkin izlenim ve görüşlerini kitap şeklinde bir araya getirdiği eserdir.
Divan edebiyatının çoğunlukla nesir şeklinde kaleme alınan önemli türlerinden biri olan sefaretnameler, aynı zamanda Osmanlı modernleşme ve diplomasi tarihinin önemli belgeleri arasındadırlar.
Gözlem ve edebiyat yönünden ziyade, üstlenilmiş görev üzerinde yoğunlaşmış rapor özelliği olanlar “takrir” şeklinde anılırlar. Elçilerin gezip gördükleri yerlerin idarî, sosyal, askerî, kültürel ve teknik hayatları; maarif, sanayi ve medeniyet seviyeleri hakkında bilgiler verenler “genel sefaretname” şeklinde adlandırılır. Sefaretname ve takrirler, ait oldukları dönem hakkında verdikleri bilgilerin günümüz bakış açısının oluşturulmasına sağladıkları katkının yanı sıra, 18. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin reform arayışları süreci içinde kayda değer bir tarihi önem de arz etmişler, bu arayışlara kaynak oluşturmuşlardır. Çoğunlukla resimlendirilmiş lerdir
İlk örneklerine, genellikle 17. yüzyılın ikinci yarısından sonraki dönemde rastlanmış, aralarında oldukça fazla ilgi uyandırmış ve manzum örnekleri de bulunan bu eserlerin sayıları özellikle 18. yüzyılda yani Osmanlı’nın yavaş yavaş Batı’ya yönelişinin arttığı dönemlerde daha da çoğalmıştır. Sefaretnâme türündeki bilinen ilk vesika Avusturya’ya gönderilen Hacı Zağanos’un raporudur. Bu rapor Fatih döneminin ilk on yılına rastlar. Kimi kaynaklar, Kara Mehmet Çelebi’nnin Viyana Sefaretnâmesi’ni ilk sefaretname örneği sayar. Sefaretnâmelerin sonuncusu ise İran’da 1872-77 yılları arasında elçilik yapan Mehmed Tahir Münif Paşa’nın risalesidir. En tanınmış örnekleri Yirmisekiz Mehmed Çelebi ve Ahmed Resmi Efendi’nin sefaretnameleridir.
Sayıları kırkın üzerinde olan sefaretnamelerin bir kısmı sonradan tarihçiler ya da vakanüvisler tarafından kaynak olarak kullanılmış ve bazıları da yayımlanmıştır. Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Paris Sefâretnâmesi orta öğretim ders kitaplarına girerek öğrencilere de sunulmuştur.
Günümüzde diplomatlar tarafından yazılmış anı kitapları Sefaretname türünün uzantısı sayılabilir.
Bakan TEKİN'den zorunlu hizmet affı müjdesi