DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

BİTCOİN

3407671฿%0.88859

a

Ergün Atalay'dan kritik açıklamalar: Bu adamın bedduası da tutar

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, katıldığı canlı yayında enflasyonun önüne geçilmedikçe rahatlama sağlanamayacağını ifade etti. Atalay açıklamasında asgari ücret için 'Dolar üzerinden asgari ücret görüşmeleri başladığından bu yana en yüksek rakam bu. Yeterli mi, tabii ki değil' ifadelerini kullandı.

Türk İş Başkanı Ergün Atalay, Habertürk’te Türkiye’nin Nabzı programında  açıklamalarda bulundu. Atalay, enflasyonun önüne geçilmedikçe rahatlanmayacağını anlatarak “Biz enflasyonun arkasından koşarak bu işi çözemeyiz. Her yerde ifade ediyorum. Enflasyon da olmasın bana para da vermesinler. Enflasyonun arkasından koşmanın bir anlamı yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile pazarlık yapmadığını söyleyen Atalay, asgari ücret zammını değerlendirerek “Söylenene yakın anlaşma olmuş. Bu rakam yeterli mi, değil, mükemmel mi, değil, davul zurna çalınır mı değil. Ama ülke şartlarında bu başlangıç ücreti. Dolar üzerinden asgari ücret görüşmeleri başladığından bu yana en yüksek rakam bu. Yeterli mi, tabii ki değil.” ifadelerini kullandı.

Atalay şöyle konuştu:

12 Eylül’den Yüksek Hakim Kurulu Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 80 ihlalinden sonra Türkiye’nin gündemine gelen iki önemli konu. Bunların ikisi de darbe anayasasının yaptığı antidemokratik bir kurum. Yükse Hakem Kurulu toplanıyor, ‘yüze 5 vereceğiz’ diyor. 5 işveren, 5 işçi temsilcisi. Bir de o masanın arkasında 30’a yakın uzman var. Bu toplantıda 15 kişi gördüğünüzde yaklaşık 50 kişi var. Türkiye’de gıdanın geldiği konum, zamlar nerede, TÜİK’in açıkladığı rakamlar neler? Türk İş oraya temsilci veriyor. Şu anda yeni bakana ifade ettim, “Sayın Bakanım bizim bu masada anlamın bir anlamı yok, kanunu değiştirin biz burada olmayalım”. Biz Ulukışla’daki kasabı, çırağı temsil ediyoruz. Akyazı’daki bakkalı temsil ediyoruz. Bunlar benim üyem değil. Bunlara gel desem gelmezler, dur desem durmazlar. Bunlarla insanlığın ötesinde bir bağım yok. Bir rakama göre 8 milyon, bir rakama göre 9 milyon asgari ücretli. Sendikanın olduğu yerde asgari ücretli olmaz. İkramiye olur, yemek parası olur. Benim 1 milyon 300 binin üzerinde resmi üyem var. Kamu sözleşmesi yaptık. Grev yapma hakkım var. Ancak asgari ücretliler evlatlarım yaşındaki insanlar. Ben kasabı, manavı, bakkalı buluyorum. Birebir görüşüyorum. En son Pazar akşamı Bilişim Vadisi’nde bir tesiste durdum. Bir kardeşimiz çöp topluyor. ‘Kolay gelsin, asgari ücret mi alıyorsun’ dedim ‘Abi zam da olmasın, asgari ücret de olmasın’ dedi. ‘Ben Ağrılıyım, adım Metin. Her gün şu dağın arkasına yürüyorum’ dedi. Bu adamın duası da tutar, bedduası da tutar. Bizim elimizde yetki yok. Tek yetkim masaya oturup, oturmamam. 45 kere olmuş, masaya 5 kere oturmuşum. İmzalanmış, asgari ücret yürürlüğe girmiş.

“CUMHURBAŞKANIMIZLA PAZARLIK YAPMADIM”

Gelinen teklif 11 bin liraydı. ‘Ben 11 bin liraya gelmem’ dedim. Cumhurbaşkanımızdan randevu istedim. AK Parti Genel Merkezi’ne gittim. Durumu anlattım. Bu ara zam ikinci oluyor. Geçen sene Temmuz’da yüzde 30 verdiler. Aralık’ta masada yoktum. Cumhurbaşkanımıza anlattım. Bu parayı işveren veriyor. Büyük firmalarda problem yok. Ama bunun 3 kişi, 2 kişi, 5 kişi çalışan yerler. Terzi, kuaför. Şimdi ‘Bana 3 kişinin maliyeti 50 bin lira, bunu ödeyemem’ diyor. Ben dolar üzerinden konuşmam, TL ile konuşurum. Ben inanmadığım, kafama yatmayan hiçbir işi yapmam. Yönetimle, komisyonla, Başkanlar Kurulu’nda, işçiyle konuşurum. Türk İş’te ali kıran baş kesen değilim. Başkanlar Kurulu ne derse onu yaparım. Bu insanlar bana üye değil. 81 ilde olan insanlar. Kanun değişmeli, biz burada olmamalıyız. Bedelini ben ödüyorum. Ben Bayburt’taki manavla mı grev yapacağım? Grevi üyenle yaparsın. Üyen olmayan adamla yapamazsın ki. Biz burada kamu görevi gibi iş yapıyoruz. Gelsin masada 5 tane asgari ücretli otursun, ben orada oturmayayım. Sayın Cumhurbaşkanımızla pazarlık falan yapmadım. Sayın Bakan 500 dolara karşılık gelecek rakam olsun demişti. Bugün 16-17 dolar eksik bir tablo oldu. Geldiğimiz noktada 483 dolar oldu. Yarın faiz indiği zaman 500 dolar olacak. Yani söylenene yakın anlaşma olmuş. Bu rakam yeterli mi, değil, mükemmel mi, değil, davul zurna çalınır mı değil. Ama ülke şartlarında bu başlangıç ücreti. Dolar üzerinden asgari ücret görüşmeleri başladığından bu yana en yüksek rakam bu. Yeterli mi, tabii ki değil.

“TÜİK’LE İLGİLİ OLARAK EREDDÜTLER ÇÖZÜLMELİ”

TÜİK’le ilgili tereddüdümüz var. Belki doğru, belki yanlış yapıyorlar. Sayın Mehmet Şimşek’e sesleniyorum. Lütfen bu tereddütleri giderin. Çünkü TÜİK’in açıklamalarından sonra memur, işçi para alıyor. Vatandaş olarak Türk İş Başkanı olarak bunu istemem hakkım. TÜİK’le ilgili kafamızdaki sorunları çözsünler. Bakan bey nasıl yapar bu işi bilmiyorum. Orada yetişmiş elemanlar var TÜİK’te. Haklarını yemeyelim. Bizim kafamız, toplumun kafası bir rahatlasın. Bu rakam daha yüksek, bunlar aşağı gösteriyor diye insanlarda kanaat var.

Ne zaman enflasyonun önüne geçeriz o zaman işi rahatlatırız. Biz enflasyonun arkasından koşarak bu işi çözemeyiz. Her yerde ifade ediyorum. Enflasyon da olmasın bana para da vermesinler. Enflasyonun arkasından koşmanın bir anlamı yok. Bugün asgari ücret açıklandı. Biz bu parayı 40 gün sonra alacağız. Biz 100 gündür asgari ücret çalışıyoruz. Bunu konuşurken ete, süte, ulaşıma, kiraya, suya zamlar devam ediyor. Adam daha asgari ücret lafı çıkmadan zammı koymaya devam ediyor. Dolar, Euro, altın, benzin yerinde duruyordu. Et oldu 350 lira nasıl oluyor bu işler? Bir malı alırken satıcı gibi, satarken alıcı gibi davranmazsan iki yakan bir araya gelmez diye bir laf var. Haksız kazançların önüne geçelim, haksız kira artışlarının önüne geçelim. Enflasyon olmasın, asgari ücrete de zam olmasın.

KILIÇDAROĞLU’NUN TÜRK-İŞE’E ELEŞTİRİSİ

Kemal Bey bu ülkede ana muhalefet partisinin genel başkanı. Benim CHP’li bir sürü üyem var, sendika başkanım var. Kemal Bey 2019’da buna benzer bir şey söyledi. Söylediği doğru değil. Geçen sene benimle konuştuğunu kendisi de biliyor. Kemal Bey kıymetli bir siyasetçimiz. Ben ona cevap verme durumunda değilim, ama bir şey söylemem lazım. Ağzınıza girenin hesabını ahirette, ağzınızdan çıkanın hesabını bu dünyada verirsiniz. Ben seçimle geliyorum, atamayla geliyorum. Türk İş’in Başkanıyım ben. Sendikacılar akıllı adamlardır, yanlış yapanı 1 dakikada tutmazlar. Ben kafamı hiçbir yere ipotek etmiyorum. Şimdi benim bununla ilgili ne demem lazım? Kemal Bey sistemi bilmiyor. Bugün oraya gitmekle 11 bin seviyesine çektiğimiz asgari ücreti, sayın Cumhurbaşkanımıza giderek 11 bin 400 seviyesine getirdim. Bunu komisyonla konuştum. Tam doğruyu yaptım. Bu para yeterli mi değil, ama bugünün şartlarında başlangıç ücreti. Meclis’in yüzde 30’u işveren. Onlara bir sorar mısınız ’15 bin lira asgari ücret veriyor musunuz’ diye. Belediyelerde şu anda asgari ücretin altında para alan işçiler var. Bütün siyasi partilere sesleniyorum, kendi belediyelerinize söyleyin, asgari ücreti 15 bin liradan net yapsınlar.

KILIÇDAROĞLU’NUN ‘SARI SENDİKA’ SÖZLERİNE YANIT

Ben siyasetçi değilim, Türk İş Başkanıyım. Benim CHP’li üyem var. MHP’li üyem var. Bizi siyasete bulaştırmasınlar. Geçmişte muhalefet partileri Türk İş’i kucaklar, sorunlarını anlatırlardı. Şimdi Türk İş Başkanı sarı vs. Ne sarısı? Ben dimdik yürürüm. Ben bunun hesabını arkadaşlarıma veririm. Allah’a havale ediyorum. Allah da gereğini yapıyor zaten zaman zaman. Ben hiç siyaset yapmadım. Herkesin bir fikri var. Ben Türkiye’den işçiden yanayım. 40 senedir ne yaptığım ortada. Cumhurbaşkanımızı da severim. Ama o iş başka, bu iş başka. Benim siyasetçiliğim yok. Ortalama bir adamım ben. Kemal Bey’in ‘sarı sendikacılık’ sözünü kabul etmiyorum. Ben köşeli adamım. Hayırlı ömür hayırlı ölüm. Herkes ağzından çıktığına dikkat etsin. O lafları ben hiç hak etmiyorum. Onlar Meclis’te örgütlenmeyle ilgili çözüm üretsinler.

“PATRONLARIN SENDİKADAN ÜRKMEMESİ LAZIM”

Ben 12 ay çalışıyorum, 1,5 ay vergiye gidiyor. Bununla ilgili düzenlemeye ihtiyaç var. Çok kazananlardan çok alınsın, az kazananlardan az alınsın. Bu ülkede örgütlü olan işyerlerininh büyük bölümünde problem yok. Ama örgütsüz, merdivenaltı, kayıt dışı. Devlet ve Çalışma Bakanlığı bu işe çözüm bulsun. Kaptı kaçtı işverenler var bu ülkede. Sonradan zengin olmuş, sendika tanımaz. İşçinin patronu olur, sendikası olmaz diyor. Adam bir ihale alıyor, cami yapıyor, okul yapıyor, hayırsever oluyor. Benim paramla ne okul yap, ne cami yap. Bana paramı yap. Sendikadan ürkmenin anlamı yok. Örgütlenmeden ürkmemek lazım.

“BİZ BU ÜLKEDE YÜZDE 65’İZ”

Partinin, hükümetin, milletvekilinin, işverenin sendikası olmaz. Sendika işçinin olur. Bu ülkede işverenler de, bazı belediye başkanları da kendine yakın sendika istiyor. Bunun bedelini ödüyoruz. Örgütlendiğin zaman adam seni kapının önüne atıyor. Mahkeme sürüyor 5 sene. Ne işçi kalıyor ne işyeri kalıyor. 7 sene süren davalar var. Biz nasıl örgütleneceğiz? Burada yeni yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Biz bu ülkede yüzde 65’iz biz. 600 tane Meclis var, biz orada 3 kişi yokuz. Bu Meclis’in dörtte üçü işveren ağırlıklı. Bu Meclis’te işçilik, çiftçilik yapmış emekli olmuş vekil olsa, bizim aleyhimize kanun çıkar mı?

“TAŞERON BU ÜLKEYE YAKIŞMIYOR”

Demiryolları, enerji, karayollarında taşeron işçiler çoğaldı. Çağrı merkezlerinde, Sağlık, Enerji, Ulaştırma Bakanlığı’nda ağırlıklı. Bunu Bakan Beye ve sayın Cumhurbaşkanımıza belgelerle anlattım. Bu kamuda taşeron lafı kötü bir laf. FETÖ’ye, PKK’ya taşeron deniyor. Bize taşeron denmesin. Aynı işi yapıyorlar. Ben alıyorum 19 sen alıyorsun 9. Aynı işi yapıyorlar, kadro yemek yiyor, taşeron yemek yiyemiyor. Bu ülkeye yakışmıyor. Bununla ilgili seçmene söz verildi. Deprem olmasaydı zannediyorum aşardık. KİT’ler öncelikli ama tamamının geçmesini istiyorum. Adapazarı’nda vagon fabrikası. Aynı işi kadrolu işçi de yapıyor taşeron işçi de yapıyor. Burada yeni Çalışma Bakanımız yeni görevine başladı. Devlet devamlılık ister. Yeni bakan önümüzdeki günlerde taşeronu gündeme getirmesi yapacağı öncelikli iş. Bu taşeronların bir kısmı bizim üyemiz falan değil; ama bu ülkenin vatandaşı. Çağrı merkezinde var, ambulans şoförlerinde var.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Prof. Dr. Özgür Demirtaş: 2.5 ay içinde açlık sınırının altına düşecek!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.