34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3372544฿%-1.67808
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir grup gazeteciyle Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Tesisleri’nde bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, “muhalefet paramparça” söylemlerinin doğru olmadığını ifade ederek diyalogların sürdüğünü belirtti.
Yerel seçimlerde CHP’nin kendi adaylarını belirledikten sonra ittifak konusunun yeniden gündeme geleceğini söyleyen CHP lideri, “CHP’li başkanların olduğu yerde CHP’li belediye başkanları vardır, devam ederler. Bunun ortası olmaz. Her halükârda Ankara’da da İstanbul’da da dominant parti CHP’dir.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu ayrıca “değişim” talepleri için de “Kurultayda değişimin önü açık.” mesajını verdi.
Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde muhalefetin başarılı olması durumunda erken seçime gidilmesi gerektiğini belirterek, 14 Mayıs’taki seçim sonucunun da yarattığı şokun da atladıldığını kaydetti.
Mülteci konusuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Türkiye nereye gidiyor sorusunun yanıtını sığınmacılarda aramak gerekiyor. Sınırlar yol geçen hanına dönmüşse, gelenlerin ne iş yaptığı ve uyuyan hücrelerin boyutu bilinmiyorsa bu Türkiye’nin geleceği açısından çok ciddi bir risk… Ciddi toprak alımları var. Bölge tamamen kontrolden çıkmış durumda. Seçimi sığınmacılar kazandı. Kilis’te filinta gibi gençler var. Bunlar sığınmacı değil. Afganlar Konya’da özel olarak eğitiliyor.” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme dair yaptığı açıklamalar şu şekilde:
Başarılı belediye başkanlarımızın hakkını yemeyiz, elbette görevlerine devam edecekler. Ankara, İstanbul, Mersin, Adana, Antalya gibi 2. dönemlerinde daha başarılı olacaklar. Birinci dönemi büyük borçla devraldılar. 2. dönemde çok daha büyük mali güçleri olacak. AKP’nin elindeki belediyelerde de stratejimiz farklı olacak. Adayın toplumda kabulü, çalışkanlığı önemli. Bazı söylemleri ortaklaştıracağız. Genel seçim öncesi kumpas montaj videoların, yalan olduğu ortaya çıktı. Ben de tazminat davası açtım. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin bunlarla ilgili şimdi ne yaparlar bilmiyoruz…
UMUTSUZLUK TABLOSU DEĞİŞECEK
Kurultay sonrası Meral Hanım’a gittim kutladım. Adayları şimdiden konuşacağız ya da konuşmayacağız demek doğru değil. Önce kendi içimizde parti olarak stratejimizi, adaylarımızı belirlemelerimiz gerekiyor. Sonra belki diğer partilere döneriz, ittifak olup olmayacağı zamanı yeri gelince oturulup konuşulur… Umutsuzluk tablosu değişecek. Çalışmamıza ve çıkaracağımız adaya da bağlı. Alana çıkınca göreceksiniz. Aslında vatandaş şoku biraz atlatmış durumda.
YALANLARLA, İFTİRALARLA YARGIYI KULLANIYOR
Bir büyükşehir belediye başkanını yargıyı kullanarak sistem dışına atmak istemek, iktidarın demokrasiden de vazgeçtiğini gösterir. Rakibini devlet gücü kullanıp sistem dışına atarsan baskıcı olduğun gerçeği ortaya çıkar. Erdoğan’ın demokrasiden yana olmadığını, yalanlarla, iftiralarla yargıyı da kullandığını biliyoruz. Ama karşısında 100 yıllık bir parti ve son seçimde demokrasiden yana oy kullanan 25,5 milyon var.
HALKIN SEÇTİĞİ PARTİYİ DÜŞMAN İLAN EDEMEZSİNİZ
Yeşil Sol Parti İstanbul’da aday çıkarır mı, ittifak içindeki partiler aday çıkarır mı bilmiyoruz. Süreç içinde konuşulur. Kimseyle kavga edip, ilişkileri koparmış değiliz. Grup Başkanvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları konuşuyor. Yeşil Sol Parti’nin içişlerine karışmak etik dışı olur. HDP konusunda da parlamentoda halkın seçtiği bir partiyi düşman ilan edemezsiniz. Hüda-Par’ın da dünya görüşüne de katılmayız ama düşmanlaştırmayız. Yeşil Sol ile de kavga, düşmanlık yok, işbirliğimiz de yok. AKP’ye de MHP’ye de yalın kılıç gideceğiz demedik. Eleştiri demokratik yollarla olur.
MYK’YA HESAP VERİRİM
Biz bunları parti içinde tartışırız. Ben de belediye başkanlarına, MYK’ya hesap veririm. Biz de onları eleştiririz, neden yeteri kadar çalışmadınız diye, eksikleri söyleriz…Tartışma dinamizmini kaybedersek parti kendini sonlandırmış olur. Artıyı eksiyi tartışmayan bir parti, geleceği inşa edemez. AKP’de tek adam rejimi var, bir kişi konuşur, herkes emrinde esas duruşta. Aksini söyleyen tasfiye edilir.
KURULTAYTA DEĞİŞİMİN ÖNÜ AÇIK
Demokratikleşmenin ne olduğunu herkes görecek. Kurultay güvenli limandır. Kurultayda değişimin önü zaten açık. Bir değişim yapacağız o kesin. Hukuki temellerini oluşturacağız o da kesin. Bunu tüzükle yapacağız. Geçmişte önseçim için aktif pasif üyelik önermiştim. Kurultay bunu reddetti. Şimdi pişmanlar yeniden gelecek. Demokratik standartları getireceğim, ondan sonra özgürce kendi genel başkanını seçecek, yeri geldiğinde görevden alacak bir kurultay olacak. Örgütün taleplerinden çok daha fazlasını yapacağız. Önseçim dahil…
BU İŞİN SONU SOSYAL PATLAMA
AKP’nin izlediği politika alt gelir gurubundan üst gelir grubuna kaynak aktarmak. KKM ile 717 milyar lira faiz ödendi ve bir kuruş vergi alınmadı. Ballı börek gibi bir şey. Dolar garantili beşli çeteye yapılan ödemeler var. Ücretli ve emekli geçinemiyor. Bu iş sosyal patlamaya doğru gider. Toplum derin bir buhran yaşıyor. Aldıkları kararlara kendileri de inanmıyor ve işe de yaramıyor. AKP Türkiye’de hangi sorunu çözdü?
DİNİ ACIMASIZ ŞEKİLDE KULLANIYOR
AKP’nin uzun süre iktidarda kalması küçümsenecek bir olay değil. Sosyolojik olarak bunun analizi gerekir. Ama hayatın gerçeği de, Erdoğan kadar dini istismar eden bir başka lider gelmedi. Biz Genelkurmay ve Diyanet İşleri Başkanlığı konusunda çok hassasız. Atatürk’ten beri bir anlamda miras olarak gelmiştir. Dini siyasete alet etmeyeceksin, askeri siyasete çekmeyeceksin. Ama iktidar maalesef dini en acımasız şekilde siyaseten kullanıyor.
NİYE MAL VARLIĞINI GİZLİYOR?
Biz Erdoğan kadar esneklik gösterme kapasitesine sahip olamayız. Beyaz dediğine daha sonra siyah dersen, bizim kitle perişan eder. Erdoğan’a destek verenler bunu kabul edebilir ama biz etmeyiz. Bizden biri mal varlığını açıkla dese biz açıklamazsak partide bir saat bile duramayız. Ama Trump mal varlığını açıklarım diye tehdit etti. Bir kişi niye mal varlığını gizler? Kitleler oy veriyorsa da onu sorgulamak lazım. Söylediğinizin tersini yapıyorsanız ve hala destek alıyorsanız toplumsal bir sorun var demektir. Yalan söylediğinizde el üstünde taşınıyorsanız, bunun da tartışılması lazım. Erdoğan ile nasıl helalleşeceğiz. Tek bir Yargıtay kararında bile imzası olmayanı AYM üyesi yaparsa nasıl helalleşeceğiz… Kucaklaşma çağrısı da samimi değil.
KİMSE İMZASINI ÇEKMEDİ
Ben muhalefeti paramparça görmüyorum. Öyle bir algı yaratılıyor ki sanki biz sabah akşam kavga ediyoruz. Pekala üç gün sonra bir ay sonra oturup konuşuruz. Altı siyasi partinin ortak metin hazırlaması kimin yapabileceği bir şey. Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından hepimizin imzası var. Kimse imzasını çekmedi.
NEZAKETSİZLİK YAPMAK İSTEMEM
Meral Hanım’ın masadan kalkması sonra gelmesi onların takdirinde… Bir başka partiye neden masadan kalktın diye bir sorgulama yapmadık. Zarar verdi mi vermedi mi diye özel bir çalışma da yapmadık. Her şey çok hızlı ilerliyor. (‘Akşener, belediye başkanlarınızı suçluyor…Olası bir ittifaka açık değil gibi bir izlenim veriyor’ hatırlatması üzerine) Nezaketsizlik yapmak istemem…
20 YILDIR AYRIŞMAYI KÖRÜKLÜYOR
Yaşam tarzı, inanç, kimlik itibariyle ayrışma olmaz. Devlet bu konularda kör olmalıdır. Erdoğan 20 yıldır ayrışmayı körükleyip, kendi tabanını konsolide ediyor. Karşı tarafa saldırıp, daha iyi eğitim almasını, giyimini ya da oturduğu yeri eleştirerek…Bunda da başarılı oluyor… Bir kişi bile eğer yaşam tarzına müdahale endişesini taşıyorsa bu önemlidir.
AFGANLAR KONYA’DA EĞİTİLİYOR
Türkiye nereye gidiyor sorusunun yanıtını sığınmacılarda aramak gerekiyor. Sınırlar yol geçen hanına dönmüşse, gelenlerin ne iş yaptığı ve uyuyan hücrelerin boyutu bilinmiyorsa bu Türkiye’nin geleceği açısından çok ciddi bir risk… Ciddi toprak alımları var. Bölge tamamen kontrolden çıkmış durumda. Seçimi sığınmacılar kazandı. Kilis’te filinta gibi gençler var. Bunlar sığınmacı değil. Afganlar Konya’da özel olarak eğitiliyor. Sınırda kuş uçmuyorsa, binlerce insan nasıl geliyor. Hepsi çoban değil. Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı. Kesinlikle ülkenin çıkarlarını düşünen biri değil. Dini kullanarak, Türkiye’nin başına büyük felaketler açacak bir insan.
BARONLAR PİYASADA… PARAYI GETİREN KOVUŞTURMA YOK!
Türkiye’ye uyuşturucu batağında ve kullanımı 10 yaşına indi. Kız çocukları satılıyor. Uyuşturucu baronları elini kolunu sallayarak geziyor. Sultanbeyli ve Bağcılar AKP’nin en çok oy aldığı yerler ama uyuşturucunun en çok kullanıldığı yerler. Varlıklılar kokain kullanıyor. Gençler elden gidiyor…. Uyuşturucu baronları kara paralarını getirsin diye Meclis’ten yasa çıktı. Parayı getirene kovuşturma yapılmıyor. Türkiye’nin gri listeye girmesinin nedeni bu. Bunlara siyasi desteği kim veriyor?
İsmail Saymaz'dan gündem yaratacak kulis! Yeni Milliyetçi Parti kuruluyor