34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3405505฿%-0.32858
Yaklaşık 2.5 yıldır cezaevinde bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, hukuki süreçlerle ilgili yeni bir açıklama yaptı. Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı vermesine rağmen hala cezaevinde tutuluyor.
Atalay, mevcut krizin derinleştiğini vurgulayarak yeni bir Meclis oturumunun bu sorunun çözümü için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. TBMM Başkanı’na sorumluluğunu hatırlatan Atalay, Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması gerektiğini söyledi. Atalay’ın açıklamasında, “Anayasa Mahkemesi Kararı basit bir işlem gerektiriyor. Sorumluluk ve çözüm Meclis Başkanı’ndadır. Milletvekilleri listesine adım yazılacak, eğer gerekli görülüyorsa karar Meclis kürsüsünden okunacak. Bütün işlem bu basitliktedir” ifadeleri öne çıktı.
Atalay, Anayasa’nın çiğnendiği yerde Meclis’in varlığını sürdüremeyeceğini belirtti ve hukukun açık emirlerinin yerine getirilmediği sürece mevcut krizin devam edeceğini vurguladı.
Atalay’ı Twitter hesabından yayınlanan açıklama şu şekilde:
Konu ismim ile anılsa da özünde Anayasa’ya, yasalara, hukuka, hakka ve adalete sahip çıkma mücadelesini veren, keyfiliğe karşı duran, hakkımdaki uygulamanın yarattığı ve daha da yaratacağı vahim sonuçların farkında olarak eylemde bulunan, çaba gösteren, savunan, destekleyen, dayanışan, şiddete boyun eğmeyen herkese, milletvekillerine, partilere teşekkür ediyorum.
Çabalarınız ülkemizin bugünü ve geleceği bakımından çok kıymetli.
Mevcut duruma bir bakalım: “Can Atalay Olayı kapandı mı?” yoksa Meclis’i de içine alarak daha devasa bir boyuta mı taşındı?
Bitirilmek için aylardır uğraşılan “Olay” her aşamada hukuku, adaleti, kurumları ve en sonunda Meclis’i nasıl içine alarak, tüketerek, kirleterek ve genişleyerek devam ediyor.
Bu süreç hukukun açık emri yerine getirildiği zaman ancak durabilir. Can Atalay’ı bir süre daha hapiste tutmanın derdinde ve çabasında olanlar bile yol açtıkları tahribatı görüyorlar. Can Atalay’ı hapiste tutmayı başarabilmek konunun en önemsiz detayı. Ancak ne var ki Anayasa’ya uymak, hukuka bağlılık basit bir işleme, Can Atalay’ın milletvekili listesine yeniden yazılmasına gelip düğümlendiği için etrafından dolaşılamıyor, bastırıldıkça daha zorlayıcı biçimde ortaya çıkıyor. Anayasa’nın çiğnendiği yerde, çiğneyen her kurumun kendi meşruiyetini tartışmaya açtığı bir yerde artık olay Can Atalay Olayı’nı kat ve kat aşmış bir hal alıyor. “Bitti” denilenin, bitmesi için her türlü usul, erkan, kurum kimliği, yasa, Anayasa’yı ayaklar altına almanın sonuç getirmediği, olay’ın dönüp dolaşıp tekrar tekrar önlerine geldiğini/geleceğini artık herkes görüyor.
Meclis’in yeniden toplantıya çağrılması yeni bir fırsattır. “Olay” zaten kaçınılmaz olarak Meclis yeniden açıldığında her gün baş gündem olacaktır. Çünkü Anayasa’nın korunması ve uygulanması için yemin eden, birinci derece sorumlu olan Meclis, kendisi Anayasa’yı çiğneyerek varlığını sürdüremez. Bu durumun görüleceğini, söyleyenin de çok iyi bildiği hukuken dayanaksız gerekçelerin arkasına sığınılmadan adım atılmasını umuyorum.
Anayasa Mahkemesi Kararı basit bir işlem gerektiriyor. Sorumluluk ve çözüm Meclis Başkanı’ndadır. Milletvekilleri listesine adım yazılacak, eğer gerekli görülüyorsa karar Meclis kürsüsünden okunacak. Bütün işlem bu basitliktedir.
“Can Atalay Olayı”nda, Anayasa hukuk mu geçerli olacak keyfilik mi baskın gelecek mücadelesinin odaklandığı bilinciyle davranan, yeniden toplantı çağrısı için çaba gösteren bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Ekrem İmamoğlu'ndan tüzük kurultayı için flaş açıklama