34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3405505฿%-0.32858
Diyarbakır’da katledilen Narin Güran (8) cinayetine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz” dedi. Erdoğan’dan sosyal medya uyarısı da geldi. Erdoğan, “Hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecraları giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı.” ifadesini kullandı. Erdoğan şunları kaydetti:
Yargıda nicelik ve nitelik artıyor. Adalete dair her başlıkta kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. İnsanın olduğu her yerde çatışma ve çelişkiler de kaçınılmazdır. Arzu edilmese dahi suç işlenir. Hukuk devleti bu çatışmalara hızlı cevaplar vermeyi gerektirir. Adil işleyen yargı sistemi bunun kurumsal çerçevesidir. Tarafsız işleyen yargı bu sistemin varlığı ekonomik kalkınmanın da güvencesidir. Adliyenin kapsını adaletin kapısı haline getirmek sürekli çalışmayı toplumu takip etmeyi gerektirir.
Toplumdan yükselen taleplere, beklentilere, serzenişlere göre yeni adımlar atacak, kendimize yeni hedefler belirleyerek yola devam edeceğiz.
“Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem inşa ettik”
1960’dan beri bu ülkede yargı siyasete istikamet çizmenin vesayetin bir vasıtası olarak kullanıldı. Yassıada mahkemelerinin 12 Eylül mahkemelerinin verdiği kararların utancı yıllarca adalet sistemimizin peşini bırakmadı. Adliye, adaletin kapısı olacak dedik. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem inşa ettik. Önünüze gelen her olayda dosyada bir insan hayatına dokunacağınızı hatırda tutmalısınız.
Toplumda cezasızlık algısına hizmet eden bazı kötü örneklerle karşılaşabiliyoruz. Bunların oranını en aza indirmek için üzerimize ne düşüyorsa yapmanın gayretindeyiz. Suç işleyenin, milletin malına, mülküne, namusuna ve canına kast edenlerin yeri, sokaklar değil, son raddeye kadar cezasını çekeceği hapishanelerdir. Burada bir sıkıntı veya eksik var gidermek boynumuzun borcudur. Devletimizi, vesayet aparatlarından ve FETÖ artıklarından ne kadar temizlemiş olursak olalım dikkati ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleyi sürdüreceğiz. İlamların üzerinde, mahkemelerimizin Türk milleti adına karar verdiği yazıyorsa, davalarda toplumsal hassasiyetlerin gözetilmesi gayet tabiidir. Toplum vicdanını teskin etmeyen kararlar, sosyal barış ve huzurun inşasına da katkı sunamazlar.
Sosyal medya uyarısı
Hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecraları giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı. Etkileşim odaklı yeni medya düzenin en büyük kurbanı adaletin temel ilkeleri oluyor. Sanal alemde karşılıklı mevzilenmiş infaz mangaları her gün hedef tahtasına konacak bir şahıs olay ve kurum mutlaka buluyor. Pek çok hukuksuzluğa imza atılıyor.
“Herkesin mesuliyetidir”
Toplumun merakını gideren yayınlar yaparken, yürüyen soruşturmanın selametini de korumak, gözetmek herkesin mesuliyetidir. İnsanlık olarak toplum olarak nereye gidiyoruz? Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. Adaletin reyting, etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız. Başta medyamız olmak üzere, tüm sorumluluk sahipleri azami hassasiyet göstermeliyiz.
CHP'li Deniz Yücel'den Zekeriya Yapıcıoğlu'na 4. madde yanıtı