34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
3403848฿%0.15133
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Siyaset ve Liderlik Okulunun açılışında yaptığı açıklamalarda, TBMM‘de 8 Ekim’de yapılacak İsrail’e ilişkin bilgilendirme toplantısının önemli olduğunu vurguladı.
Sinan Ateş davasında MHP’ye yönelik eleştirileri kabul edilemez bulduğunu belirten Bahçeli, yargıya saygı duyulması gerektiğini söyledi.
Bahçeli, şöyle konuştu:
Yargının kararına saygı duyarız ancak bunu böyle ifade etmekle beraber burada MHP’nin ve Ülkü Ocakları’nın sorgulanması, kötülenmesi, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için gayret gösteren bakış açılarını da kınadığımı ifade etmek isterim. Bu toplantıya siyasi liderler katılmıştır, değişik unsurlar gelmiştir. Hepsi orada bulunmakla beraber MHP’nin sorgulanmasına da katkı sağlayacak davranışlarda ve telkinlerde bulunmuşlardır. Türk adaletinde bunların olmaması lazım. Her davada -başta Osman Kavala gibi olmak üzere- adalet iddiasında bulunanlar ne olduğu henüz açıklanmamış, sonuçlanmamış bir mahkeme sürecinde böyle bir yargıya vararak sahip oldukları televizyon aracılığıyla veya kadrolarıyla MHP’yi sorgulamaya başlamış olmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Bütün bunlara rağmen yargı süreci devam edecektir. Bazıları vardır ki Ülkücü kimliği taşımakla beraber bu mahkemelere katılmışlardır. Onlar da orada bulunmakla dün tartıştıkları, birbirleriyle yıllardır çatıştıkları siyasi akımlarla yan yana oturarak MHP’nin sorgulanmasına seyirci kalmaları da üzücü bir davranıştır. Kızılcahamam’daki şehitlerimizin her 27 Mayıs’ta anma törenine katılmayan insanların ne idüğü belirsiz bir davranış içerisinde MHP’nin sorgulandığı ve yargılandığı bir mahkemede bulunmaları kendileri için de bir ayıp olmuştur.
Bahçeli, Meclis açılışında DEM Parti grubuyla tokalaşmasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın davetine uymanın bir gereği olarak nitelendirdi.
MHP lideri konuyla ilgili şunları kaydetti:
1 Ekim günü TBMM açılmıştır. Orada Sayın Cumhurbaşkanımız anlamlı, Meclis’in tarihsel vurgusunu değerlendirerek, Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarına bakış açısını ifade ederek yapmış olduğu değerli bir konuşmanın son bölümünde TBMM’de bir dayanışmanın, huzurun öngörülecek bir davetini de sunmuştur. Böyle bir davetten sonra Cumhur İttifakı’nın bileşeni olan MHP’nin Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı’nın ve Türk milletinin Cumhurbaşkanı olarak görevi üstlenmiş bu şahsın çağrısına adım atmak bana düşen en önemli görevdir. Eğer bu çağrıya Cumhur İttifakı’nın bileşeni olan MHP bir adım atmazsa diğerlerinden bir şeyler beklemek hakkı doğmaz. Fikirlerini kabul etmediğim, yıllardır Türkiye’nin birçok konusunda PKK terörünün uzantıları şeklinde ifadelerde bulunanların yanına gitmek suretiyle ellerini sıkmam bu çağrıya dayalı bir kaynaştırıcı, birleştirici ve Türkiye partisi olma vasfının işareti olarak görülmelidir. Buradan başka bir anlam çıkartmak da doğru değildir.
Müsavat Dervişoğlu'ndan flaş sözler: CHP'nin yerinde olsam İYİ Parti i