36,6563$% 0.03
40,1716€% 0.27
3.559,16%0,66
5.836,00%0,50
23.274,00%0,49
3033265฿%-0.81837
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın temsilcileriyle iftarda bir araya gelerek basın özgürlüğü, dezenformasyon ve yargı reformları hakkında konuştu.
Türkiye’de gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanmadığını savunan Tunç, basın özgürlüğü konusunda yapılan eleştirileri haksız bulduğunu belirtti.
Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamalarında geride gösterilmesini eleştiren Tunç, İsrail örneğini vererek bu değerlendirmelerin adil olmadığını söyledi.
Bakan Tunç, şunları kaydetti:
Tabii düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü anlamında da ülkemiz önemli mesafeler kat etti. Çok önemli reformları hayata geçirdik. Adaletin tesisi önemli dedik, hukuk devleti için adil olmak önemli ama adil olmak kadar, adil görünmek de önemli. Dolayısıyla adaleti sağlayan, adaletin olmazsa olmaz şartı olan tarafsız ve bağımsız yargının uygulamalarının topluma doğru bir şekilde aktarılması çok önemli. Gerçekten basın, demokratik hukuk devleti için olmazsa olmaz bir unsurdur.
Dijital medyanın basın kanunu kapsamına alınması gibi özellikle birçok yenilik hayata geçirildi. Sosyal medyanın etkisiyle dezenformasyon artık yoğun bir şekilde karşı karşıya kaldığımız bir durum. Dezenformasyon, aslında basın özgürlüğünü de tehdit eden bir durum. O nedenle dezenformasyonla mücadele noktasında da mevzuatımızda bazı yenilikler ve düzenlemeler gerçekleştirildi. Sosyal medyada dezenformasyonun, yazılı basını da etkilemesi nedeniyle birtakım sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle basın özgürlüğünü korumanın, fikir ve düşünce özgürlüğünü savunmanın en önemli yollarından biri de internet ve sosyal medyanın belli bir düzene sokulmasıdır.
“Basın ülkemizde özgürdür’ dediğimiz zaman birtakım eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz. Gazetecilerin tutuklandığı gibi ifadeler söz konusu oluyor. Açıkça söyleyelim, Türkiye’de herhangi bir faaliyeti nedeniyle tutuklanan bir gazeteci yoktur. Mesleği gazeteci olabilir ama farklı bir suç nedeniyle yargının soruşturması söz konusu olabilir. Hiçbirimiz bir gazetecinin bir suç soruşturmasına tabi tutulmasını elbette ki istemeyiz. Ancak Türkiye’yi basın özgürlüğü endekslerinde gerilerde göstermek, hatta İsrail’in de gerisinde göstermek, bir kere Türk basını için büyük bir insafsızlıktır. İsrail, son bir yılda 200’den fazla gazeteci katleden bir ülkedir. Nasıl Türkiye’nin önünde basın özgürlüğünde yukarıda gösterilebilir? Bu mümkün olabilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelecek yıl açıklaması: Dar gelirli vatandaşlarımızın refah kaybını telafi edeceğiz