DOLAR

36,6711$% 0.01

Created with Highcharts 8.2.2
EURO

40,0945% -0.01

Created with Highcharts 8.2.2
GRAM ALTIN

3.535,84%0,00

Created with Highcharts 8.2.2
ÇEYREK ALTIN

5.796,00%0,03

Created with Highcharts 8.2.2
TAM ALTIN

23.111,00%0,03

Created with Highcharts 8.2.2
BİTCOİN

3077552฿%1.18459

Created with Highcharts 8.2.2
a
  • Dijital Gaste
  • Medya
  • Türkiye-İsrail Gerilimi: Suriye’nin Geleceği Üzerine Büyüyen Rekabet

Türkiye-İsrail Gerilimi: Suriye’nin Geleceği Üzerine Büyüyen Rekabet

12376e33 8be9 42d4 960f c5e8def50a0e

Suriye’de Beşar Esad rejiminin çöküşü, uzun süredir gerilimli olan Türkiye-İsrail ilişkilerini yeni bir döneme taşıdı. Her iki ülke de Suriye’nin geleceği konusunda taban tabana zıt vizyonlara sahip. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyan, merkezi ve istikrarlı bir hükümetin kurulmasını desteklerken, İsrail bölünmüş bir Suriye’nin kendi güvenlik çıkarlarına daha uygun olacağı görüşünde. Bu zıtlık, bölgede derinleşen jeopolitik rekabetin ve potansiyel çatışma risklerinin kapısını aralıyor.

İsrail’in Hesapları ve Yeni Stratejisi

İsrail, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve özellikle yeni geçici devlet başkanı Ahmed Şer’ (Ahmed al-Sharaa) yönetimine temkinli yaklaşıyor. İsrail’e göre Şer’, İslamcı gruplarla geçmişte kurduğu ilişkiler nedeniyle potansiyel bir tehdit unsuru. Tel Aviv, yeni yönetimin ilerleyen süreçte İsrail karşıtı bir pozisyona evrilmesinden endişe ediyor ve bu nedenle Suriye’deki etnik ve dini azınlıklarla ilişkilerini güçlendirmeye odaklanmış durumda.

Özellikle Suriye’deki Dürzî toplumu İsrail’in ilgi alanına giriyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, Dürzîleri koruma taahhüdünde bulunurken, İsrail ordusuna “Suriye’deki Dürzîleri savunmaya hazır olun” talimatı verdi. Ancak bu teklif, Şam yönetimi ve Dürzî toplumunun büyük bir kısmı tarafından “bölücülük” olarak değerlendirildi ve reddedildi.

Benzer şekilde, İsrail’in Kürtlerle yakınlaşma çabaları da dikkat çekiyor. Türkiye, bu durumu ülkesindeki Kürt ayrılıkçılığıyla bağlantılı bir tehdit olarak görüyor. Ankara, İsrail’in Suriye’de bir Kürt devleti kurulmasını teşvik ettiğini düşünüyor ve bunun Türkiye’nin ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.

Türkiye’nin Stratejik Hamleleri ve İsrail ile Çatışan Çıkarları

Türkiye, Suriye’deki askeri varlığını artırarak yeni yönetimle savunma anlaşmaları yapma yoluna gidiyor. Türkiye’nin amacı, Suriye’de istikrarlı bir merkezi hükümeti destekleyerek ülkenin toprak bütünlüğünü sağlamak ve aynı zamanda İsrail’in Suriye’deki etkisini sınırlamak. Ankara, Tel Aviv’in Suriye’yi bölmeye yönelik çabalarını kendi ulusal güvenliği açısından kabul edilemez buluyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de iki askeri üs kullanma planları yaptığı ve bu üslerden birine savaş uçakları konuşlandırmayı düşündüğü belirtiliyor. Bu hamle, İsrail’in bölgedeki askeri nüfuzunu dengelemeye yönelik bir adım olarak görülüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Suriye’de bölücü unsurları desteklediğini öne sürerek Tel Aviv yönetimine sert mesajlar

verdi. Erdoğan, “Bölgesel istikrarı bozmak isteyenler, etnik ve mezhepsel ayrımları körükleyerek kendi çıkarlarını koruma peşinde. Ancak biz, Suriye’nin birliği ve bağımsızlığı için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye, aynı zamanda Suriye ile diplomatik ilişkilerini de yeniden güçlendirmeye çalışıyor. Şer’ yönetimi ile askeri ve istihbari iş birliğini artıran Ankara, Suriye’nin kendi topraklarını kontrol etmesini destekliyor. Türkiye, bu yaklaşımıyla İsrail’in etnik ve mezhepsel ayrımları derinleştirerek bölgeye nüfuz etme çabalarını dengelemeyi hedefliyor.

İsrail’in Suriye’deki Askerî Varlığı ve Türkiye’nin Tepkisi

İsrail, Esad rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’nin güneyinde daha aktif bir rol üstlenmeye başladı. İsrail ordusu, Suriye’nin güneyindeki bazı bölgeleri kontrol altına alarak, sınır hattında güvenlik önlemlerini artırdı. Tel Aviv yönetimi, bu hamleyi “güvenlik tehdidine karşı önleyici tedbir” olarak açıklasa da Şam ve Ankara bu durumu İsrail’in Suriye’deki etkisini artırma girişimi olarak görüyor.

Türkiye ve Suriye yönetimi, İsrail’in bölgedeki askeri varlığını kınayarak, İsrail’in Suriye’den tamamen çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu noktada, Şer’ yönetimiyle Türkiye arasındaki iş birliğinin daha da güçlenmesi bekleniyor.

Büyük Güçlerin Pozisyonu: Suudi Arabistan ve ABD

Bölgedeki dinamiklerde Suudi Arabistan ve ABD’nin de önemli bir rol oynadığı görülüyor. Riyad yönetimi, Ahmed Şer’ ile doğrudan görüşmeler yaparak, Suriye’deki etkisini artırma çabasına girdi. Şer’, geçtiğimiz ay Suudi Arabistan’a davet edilerek Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Bu temaslar, Suriye’nin yeniden Arap dünyasına entegre edilme sürecinin bir parçası olarak görülüyor.

Öte yandan, ABD, İsrail ile olan ittifakını korumakla birlikte, Türkiye ile de yakın temaslarını sürdürüyor. Washington, Tel Aviv’in güvenlik kaygılarını anlayışla karşılarken, Türkiye’nin Suriye’de istikrarı sağlama çabalarını da destekleyerek Ankara ile ilişkilerini koruma çabasında.

Türkiye-İsrail Rekabeti Çatışmaya Dönüşebilir mi?

Mevcut gelişmeler, Türkiye ve İsrail arasındaki gerilimin daha da tırmanabileceğini gösteriyor. İki ülke de birbirinin bölgedeki stratejik hamlelerini tehdit olarak görüyor. Özellikle İsrail’in Kürt ve Dürzîlerle yakınlaşması, Türkiye’nin sert tepkisine neden olurken, Türkiye’nin Suriye’de askeri varlığını artırma çabaları da İsrail’in rahatsızlığını artırıyor.

Analistler, iki ülke arasında doğrudan bir askeri çatışma ihtimalinin düşük olduğunu, ancak Suriye’nin farklı bölgelerinde dolaylı bir savaş yaşanabileceğini öngörüyor. Bu durum, bölgedeki gerginliği daha da artırabilir ve Türkiye-İsrail ilişkilerini uzun vadede olumsuz etkileyebilir.

Sonuç: Türkiye ve İsrail için Zorlu Bir Dönem

Suriye, Türkiye ve İsrail arasındaki rekabetin yeni cephelerinden biri haline gelmiş durumda. Türkiye, merkezi ve güçlü bir Suriye devleti oluşturmayı hedeflerken, İsrail parçalı bir yapıyı tercih ediyor. Bu temel stratejik farklılık, iki ülkenin bölgedeki hamlelerini kaçınılmaz olarak karşı karşıya getiriyor.

Bu noktada en önemli soru şu: Türkiye ve İsrail, Suriye’deki çıkarlarını dengeleyerek rekabeti yönetebilir mi, yoksa bölgesel gerilim daha büyük bir çatışmaya mı evrilecek? Önümüzdeki süreç, Orta Doğu’daki güç dengelerini yeniden şekillendirecek kritik gelişmelere sahne olacak.

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Starbucks İçmemenin Sosyolojisi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.