DOLAR

36,6711$% 0.01

Created with Highcharts 8.2.2
EURO

40,0945% -0.01

Created with Highcharts 8.2.2
GRAM ALTIN

3.535,84%0,00

Created with Highcharts 8.2.2
ÇEYREK ALTIN

5.796,00%0,03

Created with Highcharts 8.2.2
TAM ALTIN

23.111,00%0,03

Created with Highcharts 8.2.2
BİTCOİN

3077552฿%1.18459

Created with Highcharts 8.2.2
a

BRICS Genişlemesi ve Sorunları

dda39a42 d6b0 46f0 9169 4f7fbd53fdf6

2009 yılında, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından BRIC adıyla oluşturulan ve 2011 yılında Güney Afrika’nın katılmasıyla BRICS ismini alan ve şu anda 9 ülkeden oluşan BRICS, ülkeler arasında ekonomik işbirliğini amaçlıyor. Topluluk, artan uluslararası gerilimler bağlamında gelişmekte olan ülkeler için oldukça çekici. 1 Ocak 2024’ten itibaren dört yeni üyenin (Mısır, İran, BAE, Etiyopya ve bir süre sonra da Suudi Arabistan) katılımı örgütün çekiciliğini ve himayesinde gelişen projeleri beraberinde getirdi. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Interfax Haber Ajansı’na yaptığı açıklamaya göre, şu anda yabancı ülkelerden Birliğe üye olmak ve katılımcılarla bağ kurmak yönünde 30’a yakın talep geldi. Görünen o ki, daha fazla genişleme sadece zaman meselesi.

Dünya ekonomisi bağlamında işbirliğinin geliştirilmesi ve “çok kültürlü bir dünya” inşa etme yönünde ilan edilen yol, ayrıca, dolarsızlaştırma ve birçok ülkeye sunulan uluslararası ağırlıklarını artırma fırsatları gibi hususlar, büyük olasılıkla BRICS’i gelişmekte olan ülkeler için çekici hale getirdi. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Alexey Likhachev ise hali hazırda BRICS ülkelerinin siyasi ve ekonomik alanlardaki etkileri nedeniyle lider konumunda olduklarını belirtti.

Dünyadaki toplam nüfusun nerdeyse yüzde 45’ini temsil ettiğine dair bir gerçeğin olduğunu göz önünde bulundurmuş olursak, BRICS çok önemli bir kuruluş. Bundan da önemlisi, dünya ekonomisinden aldığı pay. BRICS üyesi ülkelerin dünya ekonomisinden aldığı pay yüzde 35 civarındadır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS ülkelerinin dünya ekonomisindeki payının artık G7 ülkelerinin payını geçtiğini ve büyümeye devam ettiğini açıkladı.

Tüm bunların yanı sıra, BRICS’in genişlemesi bir dizi kurumsal sorunun çözümünü de gerektiriyor. Özellikle kurumsal altyapı eksikliği nedeniyle BRICS’e entegrasyon birtakım zorlukları ortaya çıkarır ve ulaşılan nokta yeni üyelerin entegrasyonu sorununu gündeme getirir. Nitekim örgüt daha fazla potansiyel üye ülkenin ilgisini çekse de BRICS içerisinde daha sonraki genişleme ve düzenleme sürecini yönetmek için kurumsallaşma ve merkezileşme gibi unsurlar da gereklidir. BRICS’e katılan ülkelerin hedefleri, gelişme hızlarına ve dış politikalarına bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin, BRICS içerisinde on milyarlarca dolarlık rezervi olan, kendi finansal sistemini oluşturmaya çalışan ve devletlerin altyapı projelerini finanse etmek için fon alabileceği, Yeni Kalkınma Bankası (Dünya Bankası’na alternatif) bulunmaktadır. Bu faktör üye devletler için cazip gelebilir.

BRICS üyeliğinin, her ne kadar çeşitli bölgesel liderler de dahil olmak üzere potansiyel ortaklarla ekonomik bağların güçlendirilmesine yol açma ihtimalleri olsa da ancak yine de platform içerisinde sistematik etkileşimin sağlanması için örgütün kurumsallaşması gerekiyor. Kuruluşun üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen kurumsallaşma sorunları ortada. Bu sorunları gidermek için birkaç yol izlenebilir.

BRICS’in tartışma platformundan tam teşekküllü bir örgüt yapısına geçiş yaptığı gibi bir husus yanında, niteliksel olarak yeni bir proje için de aynı derecede yenilikçi bir yönetim yapısı gereklidir. Söz konusu yönetim yapısı; BRICS’in

orijinal doğal esnekliğini koruyacak ve örgüt içindeki süreçleri etkili bir şekilde düzenleyecektir. Bu sıraya üye ülkelerin temel konularda birbirleriyle etkileşimi, ortak girişimlerin kaydı, Yeni Kalkınma Bankası içindeki ortak projelerin finansmanı talepleri gibi hususlar dahildir.

Rusya’nın siyasi çevrelerinde başta NATO olmak üzere çeşitli Batılı entegrasyon örgütlerine katılan Türkiye’nin BRICS’e girişi örgütün gelişim tarihinde dikkate değer bir olay olarak değerlendirilir. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusu konusunda “AB ile bizim ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki biz birçok konuda bu türden bir arayışta olmayacaktık”, ifadelerini kullandı. Rus uzmanlarının bu konudaki görüşlerine göre, Türkiye’nin BRICS’e girişi yalnızca Avrupa kurumlarına katılma arzusunun bir alternatifi olarak görülmemelidir- en azından Ankara’nın “Batı” ile koşullu dünya çoğunluğu arasındaki dengelemesi devletin ekonomik çıkarları nedeniyle devam edecektir. Ancak Türkiye’nin her şeyden önce BRICS’i uluslararası siyasi ağırlığını artırmaya yardımcı olacak bir tartışma platformu olarak görebileceği ihtimalleri de vardır. Bu bağlamda Türkiye’nin entegrasyon deneyimi, BRICS’in NATO ülkeleriyle işbirliğine ne kadar hazır olduğunu gösterme ve bir dizi soruyu yanıtlama şansına da sahip olabilir. Türk siyasetçilerinin görüşlerine göre de Türkiye’nin BRICS başvurusu Doğu ekonomisini Batı ekonomisiyle pekiştirebilmek için coğrafi olarak sahip olduğu Doğu-Batı arasındaki köprü konumunu ekonomik bütünleşmeyle de sağlamlaştırma mahiyetindedir. Haziran ayında Rusya’da BRICS Dışişleri Bakanları toplantısı sırasında yapılan BRICS+ Oturumu’na katılan Hakan Fıdan, BRICS’i alternatif değil tamamlayıcı bir platform olarak nitelendirmişti.

Diğer bir önemli husus, Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusu ve aynı zamanda 22-24 Ekim’de Kazan kentinde düzenlenen BRICS Zirvesi’ne Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılmasıydı. Bu durum bazı soruları gündeme getirdi:

Örgütün iç dinamikleri nasıl değişecek? Ne gibi yeni projeler sunulacak? Türkiye’nin üye ülkelerle işbirliği hangi düzeyde olacak? Ankara’nın Avrupa Birliği’ne katılma hedefi değişecek mi? BRICS  diğer NATO ülkeleriyle işbirliği yapacak mı yoksa Türkiye bu konuda istisna mı olacak?

Ayrıca, BRICS Zirvesi’nde Türkiye’nin 13 ülkeyle birlikte partner üye statüsü kazanması ve diğer ülkelerin birliğe olan ilgisi göz önüne alındığında, BRICS’in yasal çerçevesi ve yapısı sorunu yeniden gündeme geliyor. Örgüt, bir tür gayri resmi alan olarak kalsa bile, en azından bir dizi düzenleyici mekanizmayı yoluna koyması gerekir. Kurumsal yapılanma BRICS’i daha faydalı noktaya taşır ve bu durumda örgüt, üye ülkelere daha çok katkı sağlayabilir.

Bu bağlamda Birliğin bir parçası olarak, tüm katılımcı ülkelerin temsil edildiği ve 2024’ten sonra sayısının artan bir BRICS Konseyi oluşturulabilir. Bu kurum, ilgili bölümlerin çalışmalarının düzenlenmesini koordine edebilir. Bunlar, örneğin, birlik içindeki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi ve yeni ülkelerin buna entegrasyonundan sorumlu dairenin yanı sıra dışişleri bakanları ve ticaret temsilcilerinden oluşan konseyler olabilir. Ayrıca, ülkelerin entegrasyon süreci için ilkelerinin geliştirilmesi, faaliyet alanlarının tanımlanması, düşünce kuruluşlarının oluşturulması ve yönetim organlarının kurulması gibi programlar uygulanabilir.

Putin, açıklamasında BRICS’in genişlemesini örgütün dünyadaki güvenilirliğini ve etkisini arttırmak için doğru bir adım olduğunun deneyimlerle kanıtlandığını ifade etti.  Ayrıca, BRICS, ortak hedefleri olan, siyasi, askeri, ekonomik ve insani boyutları bütünleştiren eşit bir uluslararası örgüt olarak ortaya çıkabilir ve yeni bir dünya düzeninin temeli haline gelebilir.

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

GELEN-GİDEN MESELESİ VE KALİTEYE VEDA…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.