İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tv100 canlı yayınında Ece Üner’in konuğu olarak gündemi değerlendirdi. Akşener, 3 Mart’ta altılı masadan kalkması ve sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘ı altılı masaya ‘cumhurbaşkanı yardımcısı’ olarak getirmesi hakkındaki soruları yanıtladı.

Akşener açıklamasında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan‘ın ilk başta Yavaş ve İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına karşı çıkarak bakanlık önerdiğini ancak kendi amacının seçim kazandırmaya yönelik bir eylem olmak olduğunu ifade etti.

Akşener’in konuya ilişkin açıklamaları şu şekilde:

BU İKİ BELEDİYE BAŞKANINI SEÇMEN İSTİYOR

“O masadan kalktığımda kendim için bir şey istemedim. Kazanacak aday üzerinden gittik ve kazanma sistemini oluşturmuşuz. Bu iki belediye başkanının ben dahil herkesten popüler olduğunu herkes kabul ediyor. Bu iki Belediye Başkanı’nı seçmen istiyor, ben kulak verdim. 1,5 yıl önce ‘aday değilim’ dedim. Masadan kalkıp oturduktan sonra kendime, partime dahil bir şey istemedim.”

KILIÇDAROĞLU VE İKİ BAŞKANLA UZLAŞTIK
“Bana Başbakan yetkilerine sahip bir alan da teklif edildi. Ben diğer genel başkanlarla eşitlenmiş olmaktan bir rahatsızlık duymadım” diyen Akşener, İmamoğlu ve Yavaş ile ilgili önerisinin altılı masaya getirilmesiyle ilgili “Kılıçdaroğlu ve 2 başkanla uzlaştık. Somut iş yapan iki arkadaştan bahsediyoruz ve onun için vatandaş onları seviyor. Biz Kılıçdaroğlu ve iki belediye başkanıyla anlaştık, masaya gittik ve Babacan bu iki arkadaşın Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na itiraz etti.” 

BABACAN, ‘İMAMOĞLU VE YAVAŞ’A ŞEHİRCİLİK VE AFET BAKANLIĞI’NI VERELİM’ DEDİ
 “Babacan’ı ikna etmeye çalıştım, arkadaşlarıyla konuşmaya gitti. Babacan, ‘İmamoğlu ve Yavaş’a Şehircilik ve Afet Bakanlığı’nı verelim’ dedi. Ben de bu arkadaşların birinin 15 milyar dolarlık bütçe yönettiğini, bu arkadaşların böyle bir talebi olmadığını meselenin kazanmak olduğunu söyledim. Davutoğlu da bu fikrin doğru olduğunu söyledi. İlginçtir o maddeyi sayın Davutoğlu yazdı.”