28 Mayıs ikinci tur seçimlerine sayılı günler kala 14 Mayıs seçimlerindeki oylar tartışma konusu oldu. Oyların kasıtlı olarak başka partilere yazıldığı iddiaları ortalığı karıştırırken Gazeteci Alican Uludağ'dan dikkat çeken açıklamalar geldi.
''Gerçek tam olarak sanıldığı gibi değil' diyen Gazeteci Alican Uludağ "Sosyal medyada YSK'nın bazı ıslak imzalı sandık sonuç tutanakları ile CHP’nin sisteminden alınmış sonuç görüntülerindeki farklılıklar tartışma yaratmış durumda. Bu görüntüler, “oyların kasıtlı olarak başka partilere yazılarak çalındığı” iddiasına neden oldu. Konuyu, bizzat araştırdım ve gerçek tam olarak sanıldığı gibi değil. Seçim gecesine ilişkin verilerin akışı, ajanslar arası farklar tartışılırken dün itibariyle sosyal medyada birçok tutanakla ilgilli itiraz dile getirildi. Yeşil Sol, CHP, TİP açıklamalar yaparak itiraz süreçlerini başlattıklarını duyurdu. Ancak yine de sosyal medyada ajanslar, CHP sistemi, YSK verileri üçgeninde şüpheler dile getirildi'' ifadelerini kullandı.
Gazeteci Alican Uludağ, bu konuyla ilgili Twitter hesabından bazı bilgiler paylaştı. Konuyu araştırdığını belirten Uludağ'ın paylaşımları şöyle:
Asıl sorun, CHP’nin sisteminden alınmış diğer ekran görüntüsünde
"Sosyal medyada YSK'nın bazı ıslak imzalı sandık sonuç tutanakları ile CHP’nin sisteminden alınmış sonuç görüntülerindeki farklılıklar tartışma yaratmış durumda. Bu görüntüler, “oyların kasıtlı olarak başka partilere yazılarak çalındığı” iddiasına neden oldu. Konuyu, bizzat araştırdım ve gerçek tam olarak sanıldığı gibi değil. (Linç yemeyi de göze alarak bunları aktarmak gazetecilik görevim)
Önce şunu açıklamakta fayda var. Paylaşımlarda kullanılan ıslak imzalı sandık sonuç tutanağı YSK tarafından görevlendirilen sandık kurulunun oy sayımı sonucunda oluşturduğu bir tutanak. Bu tutanakta herhangi bir sorun yok. Oylar zaten doğru yazılmış.
Asıl sorun, CHP’nin sisteminden alınmış diğer ekran görüntüsünde. Peki, CHP’nin sistemine hatalı şekilde girilmiş bu veriler kimin? Ya da doğrudan sormak lazım, bunlar YSK’nın verileri mi? HAYIR. O veriler, tamamen CHP’nin kendi sistemine girdiği, kendi görevlilerinin verileri.
CHP'nin sistemindeki bu sorun neden yaşandı?
Peki, CHP'nin sistemindeki bu sorun neden yaşandı? CHP, seçim sonuçlarını YSK’dan önce hesaplamak için AKP gibi kendi sistemini kurdu. Türkiye’nin dört bir yanında CHP adına seçimi takip eden görevliler, işte YSK’nın sandık sonuç tutanaklarını, tek tek CHP’nin bu sistemine manuel olarak girmeye başladı.
Bazı illerdeki CHP’li görevliler, bu sonuçları uygulama üzerinden CHP'nin sistemine girerken kaydırma yaparak sonuçları ya bir alttaki partiye veya adaya ya da bir üsttekine yazdı. Paylaşılan örnekler de bunun gibi. Zaten seçim gecesi, partiler henüz YSK sisteminden yüklenen bazı tutanaklar ve genel sonuçlar dışında sandık bazlı dijital veri çekemiyordu. Çünkü YSK, sistemine henüz bunları yüklemedi o saat itibariyle.
Bu hatalı girişte kasıt var mı, bu sorgulanmalı
Olayın özeti; seçim günü CHP adına görevli olan bazı görevlilerin, CHP’nin sistemine sandık sonuç tutanaklarındaki verileri girerken hatalı yazması. Yani, ekran görüntüsü olarak paylaşılan bu hatalı veriler YSK’dan değil CHP’nin illerdeki görevlilerinden sisteme alındı. Bu hatalı girişte kasıt var mı, bu sorgulanmalı. CHP'nin görevlileri gerçekten ne kadar CHP'liydi?
Anonim hesaplara dikkat
Bazı seçmenler haklı olarak bu farklılıklar nedeniyle oyların çalındığı yönünde itirazlarını dile getiriyor. Her seçmen, hırsızlık ihtimaline karşı itirazını dile getirmeli. Hakkı. Ancak gerçek yukarıda anlattığım gibi. Ancak bazı anonim hesaplar da bunları kasıtlı olarak kullanarak insanları açık şekilde manipüle ediyor ve örneğin YSK’nın önüne çağırıyor. SEÇİM SÜRECİNDEKİ ANONİM HESAPLARA DİKKAT EDİN.
İkinci tartışmalı konu ise şu: O gece Tele 1 gibi bazı muhalif kanallar, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında yüzde 49-45 önde olduğu yönünde veriler paylaştı. İnsanlar da doğal olarak seçimlerin daha sonra nasıl Kılıçdaroğlu aleyhine döndüğünü sorguladı.
Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu gösteren veriler, CHP’nin sisteminden alınan verilerdi
Buradaki temel sorun da şu: Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu gösteren veriler, CHP’nin sisteminden alınan verilerdi. CHP, doğal olarak o gece DAHA ÖRGÜTLÜ OLDUĞU büyük illerden gelen verileri ilk olarak sistemine girdi. Zaten o sandıklar da çoğunlukla CHP seçmeninin çoğunlukta olduğu yerlerdi. Böylece o sonuçlarda Kılıçdaroğlu önde çıktı. Bunda yanlış yoktu. Zaten sonradan aradaki makas CHP verilerinde de kapandı ve Erdoğan öne geçti.
Seçim gecesi, CHP'nin önde olduğu yönündeki veri girişleri de CHP yönetimine hata yaptırdı. Sistemde de o gece sorunlar yaşandığı bilgisi de var. Hatta Ekrem İmamoğlu o gece Kılıçdaroğlu’nun kazandığını dahi açıkladı. (Ki bu bir hataydı) Bu açıklamaya iten CHP sistemine o saate kadar giren verilerdi. İşte Onursal Adıgüzel, CHP’ye o gece hata yaptıran bu sistem nedeniyle doğrudan Kılıçdaroğlu’nun isteği üzerine istifa etti.
İkinci tura hazırlanmak ve dünde kalmamak en doğrusu
Özetle, yine bir seçim sonrasında tam olarak bilgi sahibi olunmadan yanlış bir bilgi üzerinden yanlış bir tartışma yürüyor. Bunun yerine ikinci tura hazırlanmak ve dünde kalmamak en doğrusu. Eğer oyların çalındığına yönelik başka deliller varsa buna sonuna kadar itiraz edilmeli. Zaten, muhalefet haklı olduğu yerlerde gerekli itirazları yapıyor, YSP ve İyi Parti bu yolla yeni vekillikler de aldı. Bu ayrı.
Son söz; yolumuzu aydınlatan Uğur Mumcu'dan: "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz."